"Filistinli tutuklulara sorgulama sırasında işkence ediliyor"

İsrail istihbarat kurumu The Shin Bet, tutuklanan 44 yaşındaki Samer Armeed'in 23 Ağustos'taki saldırıda bombayı yapan kişi olduğunu, Kasım Barghouti'nin eyleme dahil olduğunu, Valid Hanatşeh'in ise grubun silahlı kolunda komutanlık yaptığı gerekçesiyle zanlıları tutukladı.

Şüphelilerin avukatı ve Filistinli insan hakları kurumu Arbeed'in Başkanı Seher Francis, zanlı Samer Armeed'in eylül ayında tutuklandıktan sonra 36 saat boyunca dövüldüğünü öne sürdü. Francis, işkencenin ardından müvekkilinin böbrek yetmezliği geçirdiğini belirtti. Arbeed'in 11 kaburga kemiğinin de kırıldığını aktardı. Francis, Arbeed için "3 hafta sonra hastaneden çıkarıldı ve tekrar Shin Bet'in gözetimine geri döndürüldü." dedi. İsrail istihbaratı Shin Bet, bir açıklama ile şüphelinin sorgu sırasında kendisini iyi hissetmediği için hastaneye götürüldüğünü söyledi.

"60 gün tutukluluktan sonra mahkemeye tekerlekli sandalyede geldi"

Avukat Francis'in diğer müvekkileri Barghouti ve Hanatşeh de sorguda dövüldüğünü belirtti. Hanatşeh'in eşi, tutuklandıktan 60 gün sonra görebildiği kocasını tanıyamadığını ifade etti. Tekerlekli sandalyede mahkemeye getirilen eşinin çok yaşlı göründüğünü ve gözlerinin adeta kafasının içine çöktüğünü aktardı. Hanatşeh'in eşi, kocası için "Mahkemede kendisinde değildi." ifadesini kullandı.

Avukat Francis, Kasım Barghouti'nin ise evine yapılan baskında bir köpek tarafından genital bölgesinden ısırıldığını dile getirdi. Bu sebeple hastaneye kaldırılan Barghouti'nin taburcu olduktan sonra görevliler tarafından yarasına vurularak dövüldüğünü kaydetti.

İsrail'de İşkenceye Karşı Kamuoyu Komitesi isimli sivil toplum kurumunun Direktörü Rachel Stroumsa bu iddiaların topladıkları verilerle paralel olduğunu vurgulayarak "çok güvenilir" olduğunu söyledi.

İşkenceye Karşı Kamuoyu Komitesi, 2001 yılından bu yana Shin Bet'e karşı 1200'den fazla işkence şikayeti yapıldığını ancak hiçbir dava açılamadığını kaydetti.

Shin Bet iddialara yanıt vermezken sorgulamalar sırasındaki uygulamalarının İsrail Devleti'ni korumak adına yasaların izin verdiği sınırlar içinde olduğunu savundu.