Filistinlilerin sokaktan toplayıp yediği otlar ne kadar zararlı?
BM'ye göre Gazze'de 'her an' kıtlık bekleniyor ve Filistinliler yabani ot ve çimen yemek zorunda kalıyor.
Nadda Osman | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Yardım kuruluşları aylardır Gazze'de yaşanan insani felaket konusunda uyarılarda bulunuyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik kuşatması ve beş ayı aşkın bir süredir devam eden aralıksız bombardımanı ile birleşen yardım eksikliği, pek çok Filistinliyi sokaktan topladığı yeşillikler ve çimen yemek zorunda bıraktı.
Birleşmiş Milletler Pazartesi günü yaptığı açıklamada Gazze'nin kuzeyinde Mart ve Mayıs ayları arasında kıtlık beklendiğini belirtti.
BM Gıda ve Tarım Örgütü, Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nın (IPC) Gazze'ye ilişkin yeni bir analizine atıfta bulunarak, "Kuzey vilayetlerinde bugün ile Mayıs 2024 arasında herhangi bir zamanda kıtlık yaşanması öngörülüyor" dedi.
IPC raporuna göre, yaklaşık 2.3 milyon olduğu tahmin edilen Gazze nüfusunun tamamı "akut" gıda güvensizliği yaşarken, nüfusun yarısı "felaket" olarak sınıflandırılan daha büyük bir gıda güvensizliği seviyesinden muzdarip.
Bu hafta Gazze'de bir Filistinli ailenin iftarlarını açmak üzere oturdukları ve yemek için kaselerde öğütülmüş otlarla birlikte çekilmiş bir fotoğrafı internette hızla yayıldı.
Bu görüntü, sokakta yetişen otları yemenin güvenli olup olmadığı ve herhangi bir besin değeri taşıyıp taşımadığı konusunda pek çok soruyu beraberinde getirdi.
Gazze'deki bir aile Middle East Eye'ın sahadaki muhabirine, yiyecek ya da insani yardım yokluğu nedeniyle ot toplayıp pişirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
"Çocuklarımıza yalan söylüyoruz ve onlara bunun ebegümeci çorbası olduğunu söylüyoruz" diyen aile, Orta Doğu'da yaygın olarak yenen ebegümeci çorbasına gönderme yapıyor.
Al Jazeera muhabiri Enes el Şerif de ailelerin ot yediğine dair haberleri doğrulayarak, otun limonla karıştırıldığını ve "bunu bulamayan aileler dahi olduğunu" söyledi.
Çimen tüketmek güvenli mi?
Çimen teknik olarak insanlar için yenilebilir ve toksik olmasa da, özellikle uzun süre tüketildiğinde insanlar için pek de iyi bir besin değildir.
Çim, insan sindirim sistemi tarafından parçalanması zor bir protein olan su ve ligninden oluşur.
İnekler gibi hayvanlar için ot yemek bir sorun teşkil etmez çünkü mideleri sindirime yardımcı olabilir ve otta bulunan nişasta ve selüloza ulaşabilirler.
Ancak insanlar için, yüksek miktarda selüloz içeriği, özellikle besin, vitamin ve mineral açısından zengin diğer gıdalarla karşılaştırıldığında, çok az besin değeri olduğu anlamına gelir.
Çim yemek dişler için de zararlı olabilir. Çimenler yüksek oranda silika içerir, bu da aşındırıcı olabilir ve zamanla dişleri yıpratabilir.
Uzun süre tüketilmesi halinde, birçok kayanın ana maddesi olan silika, dişlerin koruyucu kaplaması olan mineyi aşındıracaktır.
Çimenler de üzerinde kullanılan kir ve pestisitler nedeniyle tüketim için tehlikeli olabilir ve bu da zamanla kansere ve doğum kusurlarına yol açabilir.
İnsan vücudu çimi bağırsakta parçalamakta zorlandığından, çok miktarda tüketilmesi halinde kusma ya da ishale neden olabilir, ya da en azından sindirilmeden dışarı atılır, bu da vücuda çok az fayda sağlayacağı anlamına gelir.
Gazze'den internette dolaşan video görüntülerinde küçük çocukların sokaklardan ot topladığı görülüyor.
Bir anne, kirli su içmeye ve ot yemeye zorlanan çocuklarının "zayıf" olduğunu ve "her zaman ishal olduklarını, yüzlerinin sarı olduğunu" söyledi.
Ürdünlü-Filistinli bir yazar ve siyasi aktivist olan Sam Hüseyni, Filistinlilerin ot yemesinin İrlanda kıtlığını anımsattığını söyledi.
İnsan eliyle oluşturulan bir kriz
Savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye sınırlı yardım girişine izin verildi. Ocak ayında kuzey vilayetlerine sadece dokuz insani yardım misyonu gerçekleştirilebilmiş, Şubat ayında ise bu sayı altıya düşmüştür.
Kıtlık sınırındaki insanların büyük çoğunluğu, insani yardım erişiminin son derece sınırlı olduğu kuzey vilayetlerinde yaşamaktadır.
Action Against Hunger'ın operasyon direktörü Vincent Stehli yaptığı açıklamada, "Sivil nüfus giderek daha da çaresizleşiyor. İnsanların saman, ot ve sığır, keçi ve koyunlar için üretilen diğer yemler de dahil olmak üzere hayvan yemi yediğine dair haberler alıyoruz" dedi.
Stehli, "20 yıldır Gazze'de çalışıyoruz ve hiç böyle bir şey görmedim" diye uyarıda bulundu.
"Çocukların yüzde 80'inde bulaşıcı hastalıklar var, yüzde 70'i ishalli. Yeterli yiyecekleri yok. Sağlık hizmetleri işlemez durumda. Yetersiz beslenmenin yıkıcı etkileri olması için mükemmel bir kombinasyon. Bu sadece bir başlangıç."
Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Udvan Hastanesi'nin pediatri bölümü başkanı Dr. Hüsam Ebu Safiye şunları söyledi: "Hastaneye günde 25 ila 30 çocuk kabul ediliyor ve bunların yarısı susuzluk ve yetersiz beslenmeden muzdarip."
"Bugün iki aylık bir çocuk susuzluk ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Durum kısa süre içinde çözülmezse diğer çocuklar da aynı şekilde ölecek"
Kaynak: Mepa News