Gazze hastanelerinde yüzlerce yetim çocuk yaşam mücadelesi veriyor

Dokuz yaşındaki Rezan Şabet bir ay önce El Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildiğinde ağır bir kafa travması ve beyin kanaması yaşıyordu. Kolları ve bacakları kırık, bilinci kapalıydı.

Al Jazeera'nin haberine göre, ilk dört gün boyunca listede "Bilinmeyen 101" olarak yer aldı. Kimse onun kim olduğunu bilmiyordu.

Küçük çocuk şimdi taburcu edilmesine rağmen hastane yerleşkesindeki bir çadırda kalıyor. Hastanedeki doktorlar ve hemşireler ona hala anne ve babasının öldüğünü söyleyecek cesarete sahip değiller.

Hastaneye ilk gelişinden bu yana geçen haftalarda, sağlık görevlileri onun ve ailesinin, Gazze'nin kuzeyindeki Tuffah'taki evlerinden kaçtıkları Nuseyrat mülteci kampına düzenlenen bir İsrail hava saldırısına hedef olduklarını anlamayı başardılar. Rezan ailesinden hayatta kalan tek kişiydi.

Küçük çocuk, beşinci gün uyandığından beri ailesini soruyor. El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde acil doktoru olan Dr. İbrahim Mattar durumu şöyle anlatıyor:

"En zor soru, bir çocuğun size annesinin ya da babasının nerede olduğunu sorması ve onların çoktan öldürülmüş olması. Bana bunu sorduğunda sadece sessiz kaldım ve çocuğa kendisinin iyi olması gerektiğini söyledim.

O zeki, harika ve çok sevimli. Ailesinin öldürüldüğünü bilmiyor, hepsinin iyi olduğuna inanıyor. Tedavisinin iyi gitmesini istediğimiz için ona gerçeği söyleyemiyoruz."

Savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana 8 bin 200'den fazla çocuk İsrail saldırılarında öldürüldü. Çok daha fazlası yaralandı ve çoğu ağır travmalar geçirdi. Yüzlercesi hem anne hem de babalarını kaybetti. Birçoğunun ise tüm akrabaları can verdi. Gidecekleri hiçbir yerleri olmayan bu çocuklar halen hastane yerleşkelerinde kalıyor.

Mattar, saldırıların ardından hastanelere getirilenlerin büyük bir kısmının çocuk olduğunu ve onlara bakmanın giderek zorlaştığını söyledi.

"Rezan gece yarısı diğer tüm hastalar uyurken ağlıyordu. Ağrı kesiciler olmadan uyuyamıyor ya da dinlenemiyordu, bu yüzden ona ekstra dozlar vermek zorunda kaldık. Acısını unutturmak için gece boyunca ona hikayeler okuyordum."

Yüksek dozda ağrı kesici vermek korkmuş, yalnız ve çok acı çeken çocukları sakinleştirmek için tek seçenek haline geldi, ancak bu ideal olmaktan çok uzak. Pek çok vakada, çocuklar için uygun ilaç bulunmadığından, hiçbir şey vermemek yerine onlara yetişkin ağrı kesicileri veriliyor. Mattar, bunun gelecekte oluşturacağı sağlık etkileri konusunda endişeli olduğunu belirtiyor.

Her gün daha fazla yaralı çocuğun gelmesiyle hastaneler, yanlarında ebeveynleri ya da aileleri olmayanlar için bir yuva haline gelmiş durumda.

Bunlardan biri de henüz bebek olan Hasan Meşmeş. Küçük bebek, İsrail'in Kasım ayında Deyr el Belah'taki evlerine düzenlediği ve ailesinden 58 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısının ardından, henüz beş günlükken enkaz altından kurtarıldı. Şimdi bir aydan uzun bir süredir El Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tutuluyor.

Hastanedeki hemşirelerden biri olan Verda Avavde "Tüm hemşirelik ekibi Hasan'la ilgileniyor. Kendini güvende hissettiğinden ve tedaviye olumlu yanıt verdiğinden emin olmaya çalışıyoruz." şeklinde konuşuyor.

Hastane uzun araştırmalar sonucunda bebeğin uzaktan bir akrabasını bulabilmiş. 54 yaşındaki Muhammed Meşmeş, küçük bebeği onu hastanede ziyaret ediyor ve bakımına yardımcı oluyor.

Hastanede yalnız yaşayan bir başka çocuk da yedi yaşındaki Mutaz Ebu İsa. Kalçası, bacakları ve kolları kırılan küçük çocuk, 20 gündür hastanede anne ve babası olmadan yaşıyor.

Çocuğun hayatta kalan tek akrabası olan Muhammed Ebu İsa şunları söylüyor:

"Ailesini kaybetti. Ondan ben sorumluydum. Günde sadece bir öğün yemek yiyordu. Biraz ekmek ve biraz domates. BAE'ye gidip amcalarının yanına yerleşmek için savaşın bitmesini bekliyordu. Şimdi bunun yerine tedavi için oraya gidecek. Umutsuzca bu yaşananların yakında sona ermesini bekliyor."

Kaynak: Mepa News