Gazze'de İsrail askerlerince katledilen iki kardeşin hikayesi

Gazze'de İsrail askerlerince katledilen iki kardeşin hikayesi

Han Yunus'ta İsrail ordusunun tahliye emirlerine uydukları halde kurşun yağmuruna tutuldular.

Arapça'da "Emel" umut anlamına geliyor, insanları oraya taşınmaya ve ailelerinin orada büyümesini hayal etmeye teşvik etmek için yeni bir mahalleye verilen türden bir isim.

Ancak geçen hafta, Barbah ailesinin El Emel'den sağ çıkabileceklerine dair zayıf umut kırıntıları, İsrail'in keskin nişancı ateşiyle iki oğullarının hayatını kaybetmesiyle birlikte hızla yok oldu.

beyaz.jpg
İki kardeşin beyaz bayrakla birlikte yerde yatan cansız bedenleri

İki çocuk beyaz bayrak sallıyordu.

Tahliye emri

Al Jazeera'nin Sanad doğrulama ajansı, 13 yaşındaki Nahid ve 20 yaşındaki Ramez Barbah'ın keskin nişancı ateşiyle vurularak öldürüldüğü olayı araştırdı.

Barbah'lar 24 Ocak Çarşamba sabahı, bir gün öncesinden beri mahallelerine düşen broşürler ve İsrail ordusunun Arapça sözcüsü Avichay Adraee'nin anonslarıyla kendilerine emredildiği üzere Han Yunus'un batısındaki El Emel mahallesinden ayrılıp daha güneye gitmeye hazırlanıyordu.

Çocukların annesi İslam Al Jazeera'ye "Ne yapacağımızı bilmiyorduk" dedi.

"Başlangıçta bu tahliye emirlerinden bile emin değildik çünkü onları kendimiz görmemiştik. Evimizde saklanmaya ve herkesi güvende tutmaya çalışıyorduk.

"Ama sonunda gitmek zorunda kalacağımızı anladık ve bir plan yapmaya başladık. Kocam ve oğullarım arka duvarı kırıp o taraftan çıkabileceğimizi düşündüler çünkü dışarıda ateş edildiğini duyabiliyorduk."

Ancak sonunda çift en iyi yolun en kestirme yol olduğuna karar verdi: Beyaz bir bayrakla evlerinden çıkıp emredildiği gibi güneydeki El Mavasi'ye doğru ilerleyeceklerdi.

Tercüme: "El Nasır, El Emel, şehir merkezi ve kampın 107-112. bloklarında yaşayan Han Yunus sakinlerine: Kendi güvenliğiniz için derhal sahil yolu üzerinden El Mevasi'deki insani yardım bölgesine gitmelisiniz."

"Nahid'i çağırdım" dedi babaları Muhammed Adil.

"Ona başının üzerinde beyaz bayrak olarak sallaması için beyaz bir bez verdim. Kimsenin bir çocuğa zarar vermek istemeyeceğini ya da bir çocuktan korkmayacağını düşündüm."

Ailenin geri kalanı yanlarına alabileceklerini düşündükleri son eşyalarını toplarken, Nahid ön kapıdan birkaç temkinli adım attı, beyaz bayrağını başının üzerinde salladı ve ailesinin hangi yöne gitmesi gerektiğini görmek için ana yola bakabilmek amacıyla temkinli bir şekilde köşeye doğru yürüdü.

"Bütün gün orada öylece yattılar"

Ailenin Al Jazeera'ye anlattığına göre, Nahid kapıdan dışarı birkaç adım attığında bacaklarından vurulmuş ve yere düşmüş.

Babası evin kapısından ona seslendi ve küçük oğlunu birazcık kalkıp eve geri dönmeye çalışması için ikna etmeye çalıştı. Nahid eve geri dönmek için ayağa kalktığında, sırtından ve başından olmak üzere iki kez daha vuruldu.

18 yaşındaki kardeşi Ahmed, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, ateşin yaklaşık 400 metre uzaklıktaki El Katibe yönünden geldiğini söyledi.

Küçük kardeşine ne olduğunu gören Ramiz, onu tehlikeden kurtarmak için evden dışarı koştu. Kalbinden vuruldu ve beyaz bayrağıyla birlikte yaralı kardeşinin üzerine düştü.

baba.webp
Muhammed Adil Barbah

Ailesinin başına gelenleri anlayamayan İslam, pencereden dışarı bakıp iki oğlunun yolda iki büklüm yattığını görünce acıdan donup kaldı.

"Hala hayatta olduklarını, içlerinde biraz nefes olduğunu ummaya devam ettim" dedi.

"'Çocuklarımı istiyorum, çocuklarımı istiyorum'dan başka bir şey düşünemiyordum.

"Evin içinde nasıl kaldığımdan emin değilim ama tek hatırladığım pencereden sokağın diğer tarafında gördüğüm herkese bağırdığım, yardım etmelerini, bir şey yapmalarını istediğim.

Hiçbir şey yapmadılar, yapamadılar. Ne zaman birine seslensem, kocam ve oğullarım beni ellerinden geldiğince sustururlardı. Onlar insanları öldürmek için oradaydılar"

Aile, Nahid ve Ramiz'in cesetlerine yaklaşamadı ve sonunda onlara ne olduğunu bilmeden mahalleden kaçmak zorunda kaldı.

"Bütün gün sokakta öylece durdular" diyor İslam. "Gittiğimizde ne cesetlerini kaldırabildik ne de durup onları kontrol edebildik. Sürekli ateş ediliyordu."

O cinayetten geriye sadece bir fotoğraf kaldı. Çocukların kardeşi Ahmed tarafından çekilen bu fotoğraf Al Jazeera'ye "öldürülen kardeşlerimin fotoğrafını onları asla unutmamak ve işlenen bu suçu, beyaz bayrak taşıyan bir çocuğu vurma ve ardından onu kurtarmak için koşan kardeşini vurma suçunu belgelemek için çektiğini" söyledi.

ram.webp
Nahid (ortada) ve Ramiz (sağda) babaları Muhammed Adil ile birlikte

Soruşturma sonucunda ortaya çıkanlar

Sanad soruşturması Ramiz ve Nahid'in İsrailli keskin nişancılar tarafından hedef alındığı yeri tam olarak tespit etti: İsrail ordusunun yayınladığı Gazze haritasında "Blok 109" olarak da bilinen El Emel'daki Harun er Reşid okulu yakınlarında.

İfadelere göre çocuklar 24 Ocak günü saat 10.30 sularında vuruldu ve Ahmed fotoğraftaki gölgelerden yola çıkarak saat 13.00 ile 13.30 arasında cesetlerinin fotoğrafını çekmeyi başardı.

Öldürülen kardeşlerin fotoğrafında, Nahid'in taşıdığı beyaz bayrağın üzerinde kan lekeleri görülüyor.

Aile hiçbir zaman toplu şekilde tahliye edilemedi. Bunun yerine, evlerinin duvarını yıkıp diğer sokakları ve evleri geçerek, Han Yunus'taki sahil yoluna ulaşana kadar bir korunaklı noktadan diğerine koşarken çocukları için yas tuttular.

Nahid ve Ramiz'in cesetleri hakkında bugüne kadar hiçbir şey bilmiyorlar.

Kaynak: Mepa News, Al Jazeera

x.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
2 Yorum