Gazze'deki mülteci kamplarının kısa tarihi
İsrail'in saldırı düzenlediği Gazze Şeridi'nde birçok mülteci kampı bulunuyor.
Alex MacDonald | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Son şiddet olaylarının başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze'de mülteci kamplarına yönelik saldırılar olağan hale geldi.
Pazartesi günü İsrail'in Cebeliye mülteci kampına düzenlediği saldırıda en az 151 Filistinli öldürüldü ve 313 kişi yaralandı, ölenlerin çoğu hala enkaz altında.
Ayrı olarak İsrail güçleri işgal altındaki Batı Şeria'nın Tubas kentinde bulunan Faria mülteci kampına düzenledikleri askeri baskın sırasında ikisi çocuk dört Filistinliyi vurarak öldürdü.
Mülteci kamplarının çoğu çatışma ya da doğal afetlerin ardından geçici olarak kurulurken, işgal altındaki Filistin topraklarındaki mülteci kampları 1948'den bu yana bir demirbaş.
Kamplar, BM logolarıyla işaretlenmiş bir dizi çadırdan ziyade, okullar, camiler, dükkanlar ve diğer imkanlarla birlikte yerleşik mahallelere dönüştü. Bu da artık buraların birer mülteci kampı olup olmadıklarının sorgulanmasına neden oldu.
1948 Nekbe
1948 yılında İsrail'in bağımsızlık savaşı -Arapça'da Nekbe ya da "felaket" olarak bilinir- 700 binden fazla Filistinlinin Siyonist milisler tarafından evlerinden sürülmesine neden oldu.
Birçoğu komşu Arap ülkelerine kaçtı, diğerleri ise tarihi Filistin'in farklı bölgelerine kaçarak alelacele kurulan mülteci kamplarına yerleştirildiler.
Bunun üzerine yeni kurulan BM, o zamandan bu yana kampları ve Filistinli mültecilerin günlük yaşamlarının çoğunu yöneten Yakın Doğu'daki Filistinli Mülteciler için Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Ajansı'nı (UNRWA) kurdu.
UNRWA'ya göre, Lübnan, Ürdün, Suriye, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'nde kurulan 58 UNRWA kampında yaklaşık 5.9 milyon Filistinli mülteci, hizmetlerinden yararlanabiliyor.
Uluslararası hukuka göre, hem 1948 mültecileri hem de onların soyundan gelenler "kalıcı bir çözüm" bulunana kadar mülteci olarak sınıflandırılıyor.
UNRWA'nın internet sitesinde "Uzun süreli mülteci durumları, altta yatan siyasi krizlere siyasi çözümler bulunamamasının bir sonucudur" deniyor.
Yaklaşık 1.7 milyonu mülteci olmak üzere yaklaşık 2.1 milyon nüfusa sahip Gazze'de sekiz mülteci kampı bulunuyor:
- Refah Kampı
- Cebaliye Kampı
- Han Yunus Kampı
- Şati Kampı
- Nuseyrat Kampı
- Bureyc Kampı
- Meğazi Kampı
- Deyr el Belah Kampı
Gazze kampları, İsrail'in 2007 yılında uyguladığı ablukadan bu yana bölgenin çoğundan daha fazla acı çekti.
UNRWA'ya göre, dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan kamplar, Ekim ayında başlayan amansız İsrail bombardımanından önce bile sağlık, suya erişim, gıda temini, elektrik, sanitasyon ve diğer konularla ilgili ciddi sorunlardan muzdaripti.
Kamplardaki işsizlik oranı 2022'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 48.1'e ulaşırken, kamplardaki nüfusun yaklaşık yüzde 95'inin temiz suya sürekli erişimi bulunmuyor.
Savaş öncesi rakamlara göre Gazze'deki kamplarda 620 bin kişi 6.5 kilometrekareden daha az bir alana sıkışmış durumda.
Bir direniş kaynağı
1948'den bu yana kamplar Filistin kurtuluş hareketi için önemli bir katılım kaynağı olurken, çok sayıda silahlı Filistinli grup ve sivil toplum örgütü bu kamplarda doğdu ve gelişti.
Hamas hareketinin en önemli kurucusu Ahmed Yasin, Siyonist milislerin bugün İsrail sınırları içinde kalan köylerini yerle bir etmesinin ardından ailesiyle birlikte Şati kampına yerleşti.
İslami Cihad hareketinin kurucularından Fethi Şikaki Refah kampında doğdu.
Filistin'de İsrail yönetimine karşı bir ayaklanma olan Birinci İntifada, 1987 yılında İsrail ordusuna ait bir tank taşıyıcının bir grup arabaya çarpması sonucu ölen üç kamp sakininin cenazelerinin ardından Cebaliye'de başladı.
İsrail uzun zamandır kampları "terörizm için bir çoğalma alanı" olarak görüyor ve Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından kontrol edilen tüneller, silahlar ve komuta merkezleriyle dolu olduğunu iddia ederek on yıllardır düzenli olarak hava saldırılarıyla hedef alıyor.
7 Ekim'den bu yana
Pazartesi günü Cebaliye kampına düzenlenen saldırı, Hamas'ın İsrail'in güneyine saldırarak yaklaşık 1200 İsraillinin ölümüne ve 240 kişinin esir alınmasına neden olduğu 7 Ekim'den bu yana Gazze kamplarına yönelik tekrarlanan saldırıların sonuncusuydu.
Çatışmaların yeniden başlamasından bu yana tüm kamplar İsrail güçleri tarafından saldırıya uğradı, Cebaliye en kötü etkilenen kamp oldu ve yüzlerce ölü ile enkaza döndü.
Gazze Sağlık Bakanlığı Ekim ayı sonlarında iki gün süren saldırılarda 195 kişinin öldüğünü açıklarken İsrail ordusu da yaptığı açıklamada Hamas'ın füzesavar biriminin başındaki Muhammed Asar'ı öldürmeyi başardıklarını söyledi.
BM İnsan Hakları Ofisi, "İsrail'in Cebaliye mülteci kampına düzenlediği hava saldırılarının ardından meydana gelen çok sayıda sivil kayıp ve yıkımın boyutu göz önüne alındığında, bunların savaş suçu anlamına gelebilecek orantısız saldırılar olduğuna dair ciddi endişelerimiz var" uyarısında bulundu.
Savaşın başlamasından bu yana Gazze nüfusunun yüzde 80'inden fazlası yerinden edildi. Ki bunların büyük çoğunluğu İsrail'in kuruluşu sırasında evlerinden sürülenlerin torunlarıdır.