Gazze'ye havadan atılan yardımlar işe yarıyor mu?

Gazze'ye havadan atılan yardımlar işe yarıyor mu?

Gazze Şeridi'ne havadan atılan insani yardımlar bölgenin ihtiyaçlarını karşılamadıkları için eleştirilere konu oluyor.

Hala Alsafadi | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

İsrail Gazze'ye yönelik ablukayı sıkılaştırmaya ve kara geçişlerinden yardım kamyonlarının girişine kısıtlamalar getirmeye devam ederken, bazı ülkeler havadan yardım ulaştırma yoluna başvurdu.

Havadan yardım ulaştırma, diğer tüm alternatiflerin başarısız olduğu ve dünyayla bağlantısı kesilmiş bir halkın yardıma şiddetle ihtiyaç duyduğu durumlarda başvurulan bir yöntem.

Şu ana kadar Ürdün, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fransa, beş aydır devam eden savaş nedeniyle paramparça olan abluka altındaki şeridin farklı bölgelerine havadan yardım ulaştırmak için İsrail ile koordinasyon halindeydi.

ABD Pazar günü üç askeri uçakla paraşütle indirdiği 30 binden fazla yiyecek paketiyle Gazze'ye ilk insani yardımı havadan indirdi. Operasyonun Ürdün Hava Kuvvetleri ile ortaklaşa gerçekleştirildiği bildirildi.

Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, özellikle Gazze'nin kuzeyinde ve merkezinde 2.4 milyon Gazze sakininin kıtlığa varan koşullardan muzdarip olduğunu söyledi.

Hükümetin açıklamasına göre Çarşamba günü itibariyle en az 16 çocuk açlık, susuzluk ya da yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Açıklamada en az 700 bin kişinin şu anda "şiddetli açlık" yaşadığı ve ölüm riski altında olduğu da belirtildi.

"Anlamsız"

Filistinliler havadan gönderilen yardım miktarının Gazze'de açlık çeken nüfusun ihtiyaçlarına kıyasla çok az olduğunu söylüyor.

Gazze'nin güneyinde yaşayan bir Filistinli olan 42 yaşındaki Ahmed Mansur Middle East Eye'a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bu anlamsız. Yardımların çoğu denize ya da İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelere düştü. Binlerce insan birkaç koli yardıma doğru koşuyor. Bizimle oyun oynuyorlar. Dünyanın neden İsrail'e insani yardım kamyonlarının girişine izin vermesi için baskı yapamadığını anlayamıyorum. Neden insani yardım çalışanları yardımların adil bir şekilde dağıtılması için korunamıyor? Yeni slogan 'Ancak gökten düşen bir şeyi yakalayacak kadar şanslıysak yemek yiyeceğiz ve ilaç alacağız.' mı?"

Geçtiğimiz hafta internette yayınlanan videolarda Gazze sahilinde toplanan binlerce Filistinlinin denize düşen insani yardım paketlerini izlediği görülüyordu. Bazıları yüzerek ya da küçük botlar kullanarak yardımları kurtarmaya çalışıyordu.

Gazze'nin güneyinde yaşayan 37 yaşındaki üç çocuk annesi Sema el Kahlut, yardımların havadan atılmaya devam etmesi halinde hiçbir yardım alma şansının kalmayacağına inanıyor. Kahlout şu ifadeleri kullanıyor:

"Ürdün'ün bir miktar yardım bırakacağını duyduğumda koşarak dışarı çıktım. Çocuklarım uzun zamandır doğru dürüst bir yemek yemedi.

Kahlut, kocası yaralı olduğu için yardım almaya tek başına gitmek zorunda kalmış.

"Bazı yardım paketlerini yakalamak için yeterince hızlı koşamadım. Yüzme de bilmiyorum. Orada öylece durup ailelerine yiyecek götürmek için yarışan insanları izledim. Bu noktada sadece en güçlü olanlar hayatta kalıyor."

ABD'nin havadan yardım atmasına tepki gösteren Filistinliler, Washington'un İsrail'in saldırılarını desteklemesi ve yardım sağlamasındaki çelişkiyi de eleştirdi.

57 yaşındaki Yusuf Abid şunları söyledi:

"ABD'den havadan gelen yardımları görmek tam bir şaka. Kuzeyde yardım attılar. Ama kuzeyi aç bıraktıktan sonra güneyde üzerimize atacakları bombalar için İsrail'e yardım ettiler. Yarın öldürecek daha fazla insan bulabilmek için bugün bizi doyurmaya mı çalışıyorlar?"

"Kana bulanmış un"

İsrail ordusu tarafından vurulma ve öldürülme riskiyle karşı karşıya olan çok sayıda Filistinli, havadan atılan yardımları toplamak için bir araya gelmeyi şimdiden güvensiz buluyor.

Geçtiğimiz hafta İsrail güçlerinin Gazze Şehri'nin Reşid Caddesi'nde bir yardım konvoyuna ateş açması sonucu 100'den fazla Filistinli ölmüş, yüzlercesi de yaralanmıştı. Olay o zamandan beri "Un Katliamı" olarak adlandırılıyor, zira Gazze Şehri sakinleri un ve diğer gıda maddeleri için toplanmıştı ve bölge İsrail güçleri tarafından tamamen yardıma kapatılmıştı.

Saldırının ardından MEE, saldırı sırasında bacağından vurulan genç bir adamla konuştu.

Gönüllü kurtarma ekipleri tarafından taşınırken şunları söyledi:

"Bir torba unum var ama şimdi kanıma karıştı. İsrail bize insani yardımın yanına bile yaklaşmamamız için bir ders mi vermeye çalışıyor? Eğer hava saldırılarında ölmezsek, açlıktan öleceğiz. Cesaret edip yiyecek almaya çalışırsak bizi vuracaklar. Ailemin yanına yiyecekle dönmeyeceğim. Engelli olarak geri döneceğim."

Filistin'in Wafa haber ajansının bildirdiğine göre, birkaç gün sonra İsrail'in Gazze'nin merkezindeki Deyr el Belah'ta bir yardım kamyonuna düzenlediği hava saldırısında en az dokuz kişi öldü, birkaç kişi de yaralandı.

Verimsiz ve pahalı

Yardım uzmanları, insani yardımın denetimli bir şekilde karadan ulaştırılmasının, ilaç, gıda ve suya acil ihtiyaç duyan iki milyondan fazla Filistinliye yardım ulaştırmak için en etkili yöntem olduğunu belirtiyor.

Havadan yardım ulaştırmanın pahalı ve verimsiz bir yöntem olduğu biliniyor.

BM Mülteci ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Direktörü Philippe Lazzarini, havadan yardımın "son çare" ve "olağanüstü pahalı bir yardım sağlama yöntemi" olduğunu söyledi. Kara geçişlerinin açılmasının çözüm olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Gazze'de bir siyasi analist olan Ekrem es Setari de hava yardımlarının normalleştirilmemesi gerektiğini belirtti:

"İsrail uluslararası topluma Gazze'nin aç insanların yiyecek için savaştığı kaotik bir yer olduğunu ve bu nedenle yardıma bile layık olmadığını pazarlamaya çalışıyor. Resmi bir Filistin hükümetine alternatif olarak Gazze'de kanun ve düzeni güçlendirecek bir sivil yönetim ihtiyacı yaratıyorlar."

Bu arada Filistinli STK Ağı Direktörü Emcad eş Şava, Gazze'de savaştan zarar gören insanların mücadelesini hafifletmek için sınırlı durumlarda havadan yardımın kullanılabileceğini belirtti. Ateşkes olmaması durumunda, askeri operasyonların devam ettiği ya da altyapının tahrip olması nedeniyle insani yardım kamyonlarının erişemediği bölgelere havadan yardım atılabileceğini ifade etti.

MEE'ye verdiği demeçte Şava şu ifadeleri kullandı:

"Yardımın denize bırakılması, binlerce yerinden edilmiş insanın yer değiştirdiği karaya rastgele bırakılmasından daha güvenli olması açısından haklıydı. Hatta yardımlar çadırların üzerine düşerek daha fazla yerinden edilmiş insanın ölümüne yol açabilirdi."

Ancak Şava bunun ablukayı sona erdirmenin bir alternatifi olmaması gerektiği konusunda ısrarcı:

"Hava köprüsü, sınırların açılması ve yardımların karadan ulaştırılmasına izin verilmesine alternatif olamaz. Sadece yardım miktarını artırmak ve daha fazla alana erişmek için kullanılmalı, ancak ileriye dönük bir yol olmamalı."

Şava, uluslararası toplumun daha fazla insan açlıktan ölmeden önce tüm sınırların açılması için İsrail'e daha fazla baskı yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.

katki.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.