Görmez'den 'FETÖ' iddiasına yanıt: Ayrılık olmasın diye çaba gösterdim
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 17-25 Aralık operasyonlarından sonra 'FETÖ' ile hükümet arasında bir arabuluculuk yapıp yapmadığına dair soruyu yanıtladı.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 17-25 Aralık operasyonlarından sonra 'FETÖ' ile hükümet arasında bir arabuluculuk yapıp yapmadığına dair soruyu yanıtladı. Görmez, "Bu ayrılık olmasın diye gösterdiğim bir çaba var. Ama bu çaba böyle bir toplantı falan değil" dedi.
Habertürk'te Türkiye'nin Nabzı 15 Temmuz Özel programına telefonla bağlanan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 17-25 Aralık'tan sonra ‘FETÖ ile görüştü' iddiaları hakkında açıklamalarda bulundu.
Görmez'in ifadeleri şöyle:
"Efendim Diyanet İşleri Başkanlığında oturan bir hoca, eğer konunun güvenlik boyutlarından haberdar değilse, Türkiye'de ortaya çıkan herhangi bir ihtilafı sulh ile barış ile çözmek için üstüne düşeni yapar. Doğrusu zaman zaman dershane hareketleri döneminde diyanet işleri başkanı olarak ülkemizde bu ayrılık olmasın diye gösterdiğim bir çaba var. Ama bu çaba böyle bir toplantı falan değil, sadece insanlarla konuşarak, bana ziyarete gelenlerle paylaşarak, bu ülkeye bu kötülüğü yapmayın diyerek, nasihatte bulunarak böyle bir şey olmuştur. Fakat olayın güvenlik boyutunu, bu noktada daima ben öz eleştiri yaptım. Tabi gönül ister ki, keşke bütün MGK'larda din rengine bürünmüş bu tür yapılanmalar hakkında diyanet işleri başkanı da çağrılıp, arka plan bilgileri verilebilirdi."
Sayın Görmez kimlerle görüştünüz? Örneğin Şerif Ali Tekalan'la görüştünüz mü?
"Doğrudur. Geldi, kendisi… Son zamanlarda, sıkıştığı zamanlarda bazı şeyler anlattı. Ben de kendisine nasihatlerde bulundum. Böyle yanlış hareketlerle, devletin kurumlarına sızarak, bu tür yanlışlıklar yapmamaları gerektiğini izah ettim. Aslında şunu açıkça ifade etmek isterim, 2012'den itibaren, FETÖ'nün Ankara'da en çok zarar vermek istediği kurumun Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu biz de çok sonra öğrendik. Tek tek maddeler halinde, Mercedes krizinden tutun, fetva krizine kadar… Bu krizlerin tamamının bir algı operasyonu olduğunu daha sonra öğrendik."