Oscar Rickett

Oscar Rickett

BAE Sudan'daki savaşın ateşini nasıl körüklüyor?

BAE Sudan'daki savaşın ateşini nasıl körüklüyor?

Geçen yıl 6 Ağustos günü öğle saatlerinde, Sudan'ın Kuzey Kordofan eyaletindeki bir havaalanı olan Hamrat eş-Şeyh pistinde bilinmeyen bir kargo taşıyan bir uçak görüldü. Etrafında bir avuç yerel insan toplanmıştı. İçlerinden biri bir video çekti.

Hamrat eş-Şeyh uzak ama stratejik açıdan önemli bir yer. Kuzey Kordofan'ın başkenti el-Ubeyd'e 250 km uzaklıkta olup, Sudan ordusuyla dokuz aydır süren savaşta paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından birkaç aydır kuşatılmış durumda.

Barış zamanında 400 binden fazla nüfusa sahip olan kasaba, aynı zamanda HDK'nin Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki güç üssünü Hartum'a bağlayan birkaç yolun kesiştiği kilit bir noktada yer alıyor.

Söz konusu pist videosundan alınan ve Middle East Eye tarafından doğrulanan ayrıntıların yanı sıra Flightradar24 ve JetPhotos uçuş takip programlarından alınan bilgiler, Hamrat eş-Şeyh'teki sıradan görünümlü uçağın mavi kuyruklu beyaz bir Beechcraft 1900D olduğunu ve Uganda merkezli bir şirket olan Bar Aviation'a ait olduğunu gösteriyor. Şirket, MEE'nin sorularına yanıt vermedi.

Kasabadaki iki kaynağın Middle East Eye'a verdiği bilgiye göre iniş haberi el-Ubeyd'e yayıldı. Kaynaklardan biri bunun nedeninin açık olduğunu söyledi: Uçak silah, muhtemelen Rus Katyuşa roketleri taşıyordu. Silahlar ülke genelinde olduğu gibi bölgede de topçu kullanan HDK için gönderilmişti.

Mühimmatlar grubun el-Ubeyd'deki hakimiyetini ve Darfur'dan Hartum'a uzanan ikmal hatlarını kontrol etme çabalarını destekleyecekti.

Bir başka kaynak ise roketlerin Kuzey Kordofan'daki Barış ve Kalkınma Çalışmaları Merkezi'ni vurmak için kullanıldığını söyledi (MEE tarafından görülen bir fotoğraf binanın yarı yıkılmış olduğunu gösteriyordu.)

Hem yerel hem de uluslararası birçok kaynağa göre uçak BAE menşeli. BAE daha önce "Sudan'daki savaşan gruplardan herhangi birine silah veya mühimmat sağladığı iddialarını" reddetmişti.

Ancak sadece Sudan'ı değil Libya, Çad ve Uganda'yı da kapsayan karmaşık ağ ve ittifaklar içerisinde gerçekleşen silah tedariki, HDK'nin kendisinden daha güçlü taraflarla aşık atabilmesini sağladı.

HDK'nin yeniden canlanması

Sudan'daki savaş dokuz ayı aşkın bir süredir devam ediyor. BM'ye göre çatışmalar 7.3 milyon insanı yerinden etti ve 12 binden fazla insanın ölümüne neden oldu. Rakamlar her geçen gün artıyor. Darfur'daki ölü sayıları büyük ölçüde kayıt dışı: Gerçek rakamlar muhtemelen çok daha yüksek. Her iki taraf da mezalimlere imza attı.

Ordu, 2019'daki halk ayaklanmasının ardından otuz yıl sonra iktidardan uzaklaştırılan eski cumhurbaşkanı Ömer El Beşir'in otokratik yönetimiyle bağlantılı aşırı muhafazakâr grupların ve kişilerin umutlarını yeniden canlandırdı.

Görgü tanıkları Middle East Eye'a, 21. yüzyıl boyunca neredeyse sürekli bir çatışma halinde olan Darfur'da, HDK ve müttefiki Arap milisler tarafından gerçekleştirilen ve Siyah Afrikalı Masalit nüfusunu hedef alan yargısız infaz, tecavüz ve etnik motivasyonlu cinayetleri anlattı. Milisler tarafından inkar edilen bu suçlar insan hakları grupları tarafından kayıt altına alındı.

Aralık ayında HDK, Sudan'ın ikinci şehri olan ve yüz binlerce yerinden edilmiş sivile ev sahipliği yapan, daha önce barışçıl olan Vad Medeni'nin kontrolünü ele geçirdi.

Ordu, çok az direniş göstererek ya da hiç direnmeyerek ve sivilleri paramiliter grubun insafına bırakarak aceleyle geri çekilmişti. İç bölünmelerle çalkalanan ordu, şimdi rütbeli askerlerin liderlerini ihanetle suçlamasının ardından geri çekilme kararını soruşturacağını söylüyor.

Savaş alanında ve diplomatik arenada, Beşir'i tehdit eden bir dizi protestonun ardından 2013 yılında istihbarat servislerinin himayesi altında Sudan devletine ithal edilen HDK şu anda yükselişte.

Geçtiğimiz Nisan ayında Hartum'da çatışmalar başladığında, Sudan içinde ve dışında pek çok kişi Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin sayıca üstünlüğü, hava gücü, ulusal ordu statüsü ve ülkenin kurumları üzerindeki kontrolü sayesinde düşmana dönüşen eski müttefiki HDK'yi alt edebileceğini düşünüyordu.

Ordunun tahmini 200 bin askerine karşılık sadece 100 bin askeri olmasına rağmen HDK, Sudan'daki muhalefeti ezerek ve Yemen, Libya ve Sahel bölgesinin diğer kısımlarında BAE destekli güçler için savaşarak savaşla olgunlaştı ve daha etkili bir birlik haline geldi. Ancak paramiliter güç ordudan silah ve teçhizat alabilse de, düzgün bir şekilde tedarik edilmesi için bundan daha fazlasına ihtiyacı olacak.

Eski bir CIA analisti ve CSIS Afrika Programı'nda kıdemli ortak olan Cameron Hudson MEE'ye şunları söyledi:

"Çatışmanın başında ben ve diğerleri HDK'nin ayakta kalmasının zor olacağını söylüyorduk. Ancak hepimizin yanıldığı kanıtlandı ve bence fark yaratan şey dış destek oldu. BAE'den gelenlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu onları mücadelenin içinde tuttu ve görünürde sonu olmayan bu mücadeleyi sürdürmelerini sağladı."

Sudanlı ve Batılı yetkililer, diplomatlar, yerel aktivistler ve insan hakları avukatları Hudson'ın görüşünü yineliyor.

Destek öncelikle tek bir yerden, ABD'nin önemli bir müttefikinden geldi: BAE.

ABD hükümetine göre bu destek aynı zamanda özel Rus askeri grubu Wagner tarafından da sağlandı. Buna göre Wagner "Hızlı Destek Kuvvetleri'ne Sudan ordusuna karşı savaşmaları için karadan havaya füzeler tedarik ederek bölgede daha fazla kaosa yol açan uzun süreli bir silahlı çatışmaya katkıda bulunuyor."

Hemidti olarak bilinen HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalo'nun ticari imparatorluğunun merkezi, emirliklerden biri olan Dubai'de bulunuyor. Hemidti'nin BAE başkan yardımcısı Mansur bin Zayid'e yakın olduğu ve savaş başlamadan önce geçtiğimiz Şubat ve Mart aylarında Abu Dabi'ye uzun bir seyahat gerçekleştirerek Şeyh Mansur ve BAE başkanı ve yöneticisi Muhammed bin Zayid ile görüştüğü bildiriliyor.

Darfur'da HDK'nin kontrolündeki madenlerden çıkan altın, Hemidti'nin en küçük kardeşi Algoni Dagalo'nun bulunduğu BAE'de işleniyor.

Dagalo aynı zamanda, ABD Hazinesi'nin "geçmişte HDK için araç satın alan bir tedarik şirketi" olarak tanımladığı ve artık yaptırım uygulanan Tradive de dahil olmak üzere HDK'nin bazı bölgesel girişimlerini de yönetiyor.

HDK'nin üst düzey siyasi danışmanı Yusuf İzzet ise MEE'ye şunları söyledi:

"Birçok kez BAE'yi suçladıklarını ve HDK'nin tüm askeri depoları ve üsleri kontrol ettiğini unuttuklarını söyledim. HDK'nin dışarıdan ikmal hatlarına ihtiyacı yok. Dünyanın görmek istemediği şey de bu."

BAE Dışişleri Bakanlığı, HDK'ye tedarikte bulunduğuna dair haberlerle ilgili MEE'nin yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dagalo ailesiyle olan ilişkisi ve Yemen ve Libya'da HDK savaşçılarını kullanmasının yanı sıra BAE'nin Sudan'da uzun süredir devam eden başka çıkarları da var. Bunlar arasında ülkedeki gıda güvenliği sorunlarını çözmek için tarım arazileri satın almak, Sudan'dan canlı hayvan ithal etmek ve Port Sudan'ın kuzeyindeki bir liman için geçen yıl tamamlanan 6 milyar dolarlık bir plan da dahil olmak üzere Kızıldeniz kıyı şeridi boyunca bir dizi liman projesi yer alıyor.

İşin bir de siyasi boyutu var. Beşir'in otuz yıllık iktidarına son veren Sudan devrimi, Arap ve Müslüman dünyasının en büyük ülkelerinden birine demokrasiyi geri getirmeyi amaçlıyordu.

Refugees International'ın Doğu ve Güney Afrika kıdemli savunucusu Abdullahi Halakhe, Middle East Eye'a şunları söyledi:

"BAE, bölgede demokrasinin ortaya çıkışını engellemek için diğer tüm ülkelerden daha fazla çalıştı. Tunus, Cezayir, Mısır ve Libya'daki rejimleri finanse ettiler ve şimdi de Sudan'daki HDK'yi destekliyorlar. Çek defteri diplomasisi onlar için işe yarıyor."

Verilen mesajlar farklı. Kuzey Afrika'da bulunan Avrupalı diplomatlara göre savaşın başlamasından önceki aylarda Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri, Avrupa ülkeleri Sudan'da demokrasiyi desteklemek istiyorlarsa, geçen yılın sonunda demokrasi yanlısı bir halkla ilişkiler kampanyası yürütmeye başlayan HDK'yi desteklemeleri gerektiği yönünde brifing veriyorlardı.

Paramiliter güç o zamandan bu yana demokrasi yanlısı Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDG) koalisyonundaki liderlerin desteğini almış durumda.

Yeni yıla girerken Hemidti, Sudan'ın eski başbakanı Abdullah Hamduk ile bir araya geldi. Hamduk, Ekim 2021'deki askeri darbede ordu generali Abdulfettah el Burhan ile birlikte devrilmişti. Hamduk şu anda, düşünce kuruluşu Afrika Kalkınma ve Yatırım Merkezi'nin (Cadi) kayıtlı olduğu BAE'de yaşıyor. Addis Ababa'daki toplantıda Hemidti ile kucaklaştılar.

Sudan'a silah nasıl sokuluyor?

Ordu Sudan'ın hava sahasına hakim. Savaş başladığında HDK ve destekçileri için asıl zorluk ikmal hatlarını güvence altına almaktı.

Çatışmanın ilk aylarında Libya'nın güneyindeki yetkililer ve doğudaki komutan Halife Hafter güçlerine yakın kaynaklar MEE'ye BAE'nin Sudan'daki HDK'ye askeri malzeme göndermek için desteklediği Hafter'i kullandığını söyledi.

Bu kaynaklar ayrıca Libya'nın bir dizi kilit hava üssünü de tespit etti. Buradan Orta Afrika Cumhuriyeti'ne (OAC) kargo uçurulacak, ardından da bunlar karayoluyla Darfur'a götürülecekti.

Savaş başlamadan günler önce Hafter'in oğullarından biri olan Sadık Hartum'da Hemidti ile görüşüyor ve paramiliter liderin dahil olduğu bir futbol kulübüne 2 milyon dolar bağışlıyordu. Ramazan ayıydı. Hafter'in oğlu Hemidti'nin Hartum'daki evine döndü ve iki adam birlikte oruçlarını açtı.

Siyasi analist ve Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nde (Rusi) yardımcı araştırmacı olan Jalel Harchaoui, MEE'ye Hafter ailesinin yakıt, Captagon, haşhaş, altın, çalıntı arabalar ve insan kaçakçılığı da dahil olmak üzere "Sudan ve doğu Libya arasında var olan yasa dışı ticaret ağlarını" sürdürmeyi önemsediğini ve HDK'ye "yardım göndermeye" başladığını söyledi.

Harchaoui BAE ve Rusya için "Hemidti onların tercih ettiği bir savaşçıydı" diyor. "Savaş patlak vermeden önce birkaç yıldır onu destekliyorlardı. Her iki ülke de uluslararası toplum tarafından kınanmadan onu desteklemenin bir yolu olduğunu biliyordu ve bu yolu seçtiler."

Savaş devam ederken, uluslararası denetim nedeniyle Libya'dan çıkan ikmal yolları değişti: BM Güvenlik Konseyi Batı Sudan'a silah ambargosu koydu ve bu ambargo Mart ayında yenilendi.

Libya Değişim Partisi üyesi ve Afrika ilişkileri araştırmacısı Musa Tehoussay MEE'ye yaptığı açıklamada Libya'nın doğusundan ve güneyinden Sudan'a giden askeri desteğin çoğunlukla SAM-7 füzeleri ve uçaksavar sistemleri gibi gelişmiş silah ve askeri teçhizatı Kufra'dan hava kargoyla taşıyan Wagner üzerinden gittiğini söyledi.

Harchaoui, "Operasyon yöntemi sürekli değişiyordu" dedi. "Hacim de değişiyordu. Ama her zaman bir yardım akışı vardı. Hiçbir zaman gerçekten durmadı. BAE ve Rusya, Hemidti'nin kazanması için her zaman elinden geleni yaptı. İlk günden beri."

Sudan'ın komşularından faydalanmak

Batı Sudan'ın geniş bölgesi Darfur, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile de sınır komşusu. HDK bu bölgede, bir zamanlar devlet tarafından isyanı bastırmak için kullanılan Cancavid milislerinden doğmuştu.

OAC'de Devlet Başkanı Faustin-Archange Touadera hükümeti isyancılara karşı mücadelesinde askeri destek için Wagner güçlerine bağımlı. Rus grup ayrıca Touadera'nın istediği kadar aday olabilmesini sağlayan bir referandumu kazanmasına da yardımcı oldu.

Ülkedeki muhalif kaynaklar MEE'ye, Wagner'in paralı askerlerinin Darfur'daki HDK'ye sınırdan silah geçişine dahil olduğunu söyledi. Malzemeler her zaman olmasa da bazen Libya'dan getiriliyor.

Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki isyancı Barış için Birlik (UPC) sözcüsü Abdu Buda şunları söyledi:

"Wagner ve OAC hükümeti Sudan'daki müttefikleri olan HDK'nin durumunu güvence altına almak istiyorlar, bu nedenle Sudan-OAC sınırları üzerinden HDK'ye büyük miktarlarda silah verdiler."

BAE aynı zamanda, sınırlarındaki bir savaşın istikrarı bozmasından korkan ve HDK'yi Çad'da rejim değişikliğine yardımcı olabilecek bir grup olarak gören Çad hükümetinin pozisyonunu değiştirmeye çalışıyor.

Hudson ve Batılı askeri analiste göre Çad'ın askeri lideri ve geçici devlet başkanı Mahamat Idriss Deby, Muhammed bin Zayid'in bir danışmanı ve Hemidti'nin kardeşi ve sağ kolu Abdelrahim Dagalo ile Temmuz başında Çad'ın başkenti Encemine'da bir araya geldi.

Hudson'a göre BAE Deby'ye "Çad'ı HDK'yi desteklemeye yöneltmesi" için "bir milyar dolardan fazla para" teklif etti. Hudson'ın gözlemlerini doğrulayan yerel yetkililere yakın bir kaynağa göre, 2023 yazında Deby ailesinin geldiği uzak Çad kasabası Amdjarass "hızla büyüyen bir kente" dönüştü.

Uçuş takip sistemi Gerjon, 30 Eylül'e kadar BAE'den gelen ve Uganda'daki Entebbe'de kısa bir süre durduktan sonra Amdjarass'a uçan 109 kargo uçağı kaydetti.

Gerjon bunun ardından, "artık kendilerini güvende hissetmeyecekleri" anlamına geldiğini söyledikleri ve "yakın tarihli bir olay" olarak tanımladıkları bir olayın ardından hesaplarını devre dışı bıraktı.

New York Times'a göre Amdjarass, "güçlü silahlar ve insansız hava araçları tedarik eden, yaralı savaşçıları tedavi eden ve en ciddi vakaları askeri hastanelerinden birine hava yoluyla taşıyan" BAE tarafından HDK'yi desteklemek için yürütülen "ayrıntılı bir gizli operasyonun" kalbi haline geldi.

Ancak Uganda'dan Çad'a yapılan uçuşlar takip edilebiliyor ve bu nedenle HDK ve destekçileri kargoları takip edilemeyecekleri Sudan hava sahasına getirmeye çalışıyor.

Uganda, uçuşlar ve Başkan

MEE'nin yerel kaynaklar tarafından sağlanan video yardımıyla her iki tarafını da izlediği 6 Ağustos'taki Kuzey Kordofan uçuşu, Sudan'a doğrudan malzeme götürmeye yönelik bu çabanın bir parçası gibi görünüyor.

Bu uçak iniş yapsa da, birkaç gün sonra ordunun hava saldırıları bu rotaya aniden son verdi, ta ki Kasım ayının ortalarında ordu HDK'nin yeniden malzeme uçurduğuna inandığı için Hamrat eş-Şeyh'i yeniden bombalamaya başlayana kadar.

Videodaki uçağın sahibi olan Bar Aviation'ın CEO'su Barak Orland, neredeyse yirmi yıldır Uganda'da yaşayan İsrailli bir iş adamı. Kendisi Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni'nin ailesine yakın bir isim.

Entebbe Uluslararası Havaalanı ve Sudan'a uçuşun gerçekleştiği düşünülen Kajjansi Havaalanı'nda yerleşik olan şirket, internet sitesinde kendisini "hizmet odaklı lider Uganda havayolu şirketi" olarak tanımlıyor.

Orland'ın "vizyoner" olarak tanımlandığı ya da 18 gergedanın Güney Afrika'dan Kongo'ya başarılı bir şekilde hava yoluyla nakledildiğini müjdelediği yerel ve sektörel haberler de var.

Ancak bu görüş herkes tarafından paylaşılmıyor. Ugandalı bir insan hakları avukatı olan Nicholas Opiyo MEE'ye "Orland'ı silah tüccarı olarak tanıyan birkaç kişiyle konuştum" dedi.

Bar Aviation ve Barak Orland, Middle East Eye'ın bu makalede yer alan iddialar ve olaylarla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi.

Ülkesine Sudan konusunda danışmanlık yapmış olan İsrailli analist Ehud Yaari MEE'ye verdiği demeçte Orland'ın "Uganda'da kendine bir yer bulmuş küçük bir operatör olduğunu, onun bir tür güdümsüz füze olduğunu ve Museveni'ye yakın olduğunu" söyledi.

Yaari, Orland'ın Uganda'ya İsrail silahlarının satışına karıştığı yönündeki haberlerle ilgili olarak şunları söyledi: "İsrail'in bunun için ona ihtiyacı olduğunu sanmıyorum."

Bir Ugandalı ile evli olan Orland, bir dizi güvenlik şirketinin ortak sahibi. Daha önce Roke Telekom adlı bir iletişim operasyonunu yönetti ve daha sonra bunu sattı.

İsrailli özellikle Ugandalı general ve 1986'dan beri Kampala'da iktidarı elinde tutan Museveni'nin oğlu Muhoozi Kainerugaba'ya yakın. Babasının yerine geçmesi için yetiştirilen Kainerugaba dengesiz davranışlarıyla tanınıyor. Bir keresinde attığı bir tweet'te kendisinin ve adamlarının Kenya'yı fethetmesinin iki hafta süreceğini söylemişti. Museveni daha sonra bu yorum için özür dilemek zorunda kalmıştı.

Ordu generali Orland ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı ve Uganda Motor Sporları Kulüpleri Federasyonu başkan yardımcısı olarak yaptığı çalışmalardan dolayı kendisine teşekkür etti.

Yaari MEE'ye Bar Havacılık'ın Uganda'dan Çad'ın doğusuna da uçuşlar gerçekleştirdiğini söyledi. "Şüpheler BAE'den malzeme getirdikleri yönünde" dedi. Analist, "Hemidti ile Ugandalılar arasında BAE'nin Çad'a sağladığı mali yardımla uyumlu iş anlaşmaları olduğunu" da sözlerine ekledi.

Eşi Janet ile birlikte 2020 yılında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Sudan Genelkurmay Başkanı El Burhan arasında gerçekleşen ve iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin başlangıcı olarak görülen görüşmeye aracılık eden Museveni, Sudan'daki savaşın her iki tarafıyla da iletişimini sürdürüyor.

Geçen yıl Abu Dabi'yi en az iki kez ziyaret eden Sudanlı Bakan, "Sudan'daki iç savaştan yararlanarak ülkeyi BAE'nin bölgedeki ticaret merkezi haline getirme planı" çerçevesinde BAE'ye giderek daha fazla Uganda tarım arazisi tahsis etti.

Mayıs ayında Museveni, Sudan'daki savaşın nedenlerine ilişkin "kapsamlı bir açıklama yapan" ve Uganda başkanına patronu Hemidti'den "bir mesaj ileten" HDK danışmanı İzzet'i kabul etti.

İzzet MEE'ye verdiği demeçte "Aslında Uganda bir müttefik değil," dedi. "Museveni'yi ziyaret ettiğimde kendisi Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi başkanıydı. Hartum'da olanlar hakkında kendisine bilgi vermemiz gerekiyordu."

İzzet, Uganda Devlet Başkanı'nın Sudan'daki çatışmayı iyi bilen "önemli bir Afrikalı lider" olduğunu söyledi. "Uganda bir Afrika ülkesi ve biz de Afrikalıyız. Çatışmamız için Afrikalı çözümlere ihtiyacımız var," dedi HDK danışmanı.

Opiyo, eğer Bar Havacılık'a ait uçaklar Sudan'a silah taşımak için kullanılıyorsa, bunu Museveni'nin bilgisi olmadan yapıyor olamayacaklarını söyledi.

"Museveni'nin her zaman yaptığı gibi bu çatışmada da perde arkasında rol oynadığını düşünüyorum, öncelikle askeri ekonomisini güçlendirmek için. Orland gibi iş adamlarının bu anlaşmalar için kanal olması beni şaşırtmaz, çünkü altyapısı var." diyor Ugandalı avukat.

Museveni'nin ofisi Middle East Eye'ın iddialarla ilgili yorum talebine yanıt vermedi.

Sudan ordusu BAE'ye ateş püskürdü

Savaş boyunca, Sudan ordusu subayları ve orduya bağlı yetkililer, BAE'nin kötü niyetli etkisi ve düşmanlarına verdiği destek olarak algıladıkları şey hakkında özel olarak konuştular.

28 Kasım'da General Yaser el-Atta'nın Omdurman'da Genel İstihbarat Servisi üyelerine yaptığı bir konuşmada BAE'yi yerden yere vurmasıyla bu durum nihayet kamuoyuna yansıdı.

"İstihbarattan, askeri istihbarattan ve diplomatik çevrelerden BAE'nin Cancavid'i desteklemek için uçaklar gönderdiğine dair bilgilerimiz var" diyen el-Atta, HDK'yi içinden doğdukları milislerin adıyla anıyor.

Atta, BAE'yi tedariklerini Uganda, OAC ve Çad üzerinden yönlendirmekle suçladı. General, OAC üzerinden ikmali sağladığını söylediği Wagner Grubunu dağıttığı için Rusya'yı övdü.

"Bu isyanı desteklemeye katılan tüm ülkeleri uyarıyoruz, ne ekerseniz onu biçersiniz" diye ekledi.

Suçlamalara yanıt veren bir BAE yetkilisi, BAE'nin Sudan'da "sürekli olarak gerilimi azaltma, ateşkes ve diplomatik diyalog başlatma çağrısında bulunduğunu" ve insani yardım desteği sağladığını söyledi.

20 Kasım'da Sudan ordusu Hamrat eş-Şeyh ve çevresini yeniden bombalamaya başladı. Bu hava saldırıları HDK üslerini ve ikmal hatlarını hedef alarak devam etti.

El-Ubeyd'deki avukata göre, "bombalamalar sonucunda çok sayıda sivil yaralandı ve bazıları öldü". Bir haftadan biraz fazla bir süre sonra, 30 Kasım'da, dünyanın en büyük on petrol üreticisinden biri olan BAE'de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP28 başladı.

Halakhe MEE'ye verdiği demeçte "Körfez ülkeleri yumuşak güç konusunda ustalaştı" dedi. "Katar Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı, COP28 Manchester City Futbol Kulübü'nün sahibi olan BAE'deydi, Suudilerin LIV Golf'ü var, vesaire."

10 Aralık'ta Sudan'ın orduya bağlı hükümeti 15 Birleşik Arap Emirlikleri diplomatını sınır dışı etti. Günler sonra HDK el-Cezire eyaletine saldırarak Sudan'ın merkezine ilk kez girdi ve orduyla birlikte yüz binlerce sivili önüne katıp dağıttı.

2023 sona ererken BAE, BM uzmanlar paneline gönderdiği bir mektupta "Sudan'daki gerilimi azaltma çabalarındaki aktif rolünü" vurgulayarak HDK'yi desteklediğini inkâr etmeye devam etti.

Hartum karanlığa gömülmüştü. Silah ve top atışlarının sesi şehrin dört bir yanında yankılanıyordu.

Muhammed bin Zayid, "Yeni yılı karşılarken, birlik olalım ve BAE, bölge ve dünyadaki tüm insanlar adına barış ve ilerleme için dua edelim" dedi.

Bu arada takım elbiseli ve kravatlı Hemidti, Emirliklere ait bir jetle Afrika'da diplomatik bir tura çıktı ve Uganda, Etiyopya, Kenya, Güney Afrika ve Ruanda'da Museveni ve diğer devlet başkanlarıyla bir araya geldi. Turu, Ruanda soykırımı anıtını ziyaret ettiği Kigali'de sona erdi.

Eski Cancavid komutanı "Sudanlılar olarak Ruanda'dan ders almalıyız" diye yazdı. "Ülkemizin bugün yaşadığı savaş son savaş olmalı ve kendimiz ve gelecek nesillerimizin refahı için adil ve sürdürülebilir bir barış yaratmak için çalışmalıyız."

Kısa bir süre sonra Hemidti "demokratik ve barışçıl bir Sudan" için yaptığı çağrıları uzun uzun tekrarladı. Hemidti'nin açıklaması 16 Ocak'ta, Sudan ordusu ile HDK arasında görüşmelere aracılık etmeye çalışan Doğu Afrika ülkelerinden oluşan IGAD tarafından düzenlenen zirvenin arifesinde geldi.

Sudan'ın orduya bağlı dışişleri bakanlığı, Hemidti'yi davet ederek Sudan'ın egemenliğini "ihlal etmekle" suçladığı IGAD ile ilişkilerini askıya aldı. Zirve, Bar Aviation'ın ana merkezinin bulunduğu Uganda şehri Entebbe'de yapıldı.


Middle East Eye'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 1916 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Oscar Rickett Arşivi