Bakan Fidan Çin kontrolü altındaki Doğu Türkistan'ı ziyaret etti
Urumçi ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Fidan'ın Doğu Türkistan'a bir gönderme olarak gök mavisi bir kravat taktığı görülüyor. Ancak Türkiye'deki Uygur Türkleri Türkiye'nin Çin ile olan ilişkisinde ikinci planda.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın son Çin ziyareti, Çin kontrolü altındaki Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygur azınlığıyla dayanışma göstermesi bakımından dikkat çekti.
Fidan Çarşamba günü Çinli mevkidaşı Wang Yi, Başkan Yardımcısı Han Zheng ve diğer yetkililerle bir araya geldiği üç günlük Çin ziyaretini tamamladı.
Bir Türk yetkili, Fidan'ın Çinli yetkilileri Çin'in batısındaki Sincan (Doğu Türkistan) bölgesinde yaşayan azınlık Müslüman Uygurların kültürel haklarını korumaya ve "kendi değerlerini yaşamalarına" izin vermeye çağırdığını söyledi.
"Çin Doğu Türkistan'da insanların temel haklarını ihlal ediyor"
Fidan ayrıca Sincan eyaletindeki Urumçi ve Kaşgar şehirlerini de ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2012 yılındaki ziyaretinden bu yana bölgeye giden ilk resmi Türk yetkili oldu.
Urumçi ziyareti sırasında Fidan'ın gök mavisi bir kravat taktığı görüldü - bu tercih uzmanlar tarafından Uygur ya da Doğu Türkistan bayrağının rengine yapılan açık bir gönderme olarak yorumlandı.
Uzun yıllardır, Türk İslam medeniyetinin kuruluşuna katkı veren pek çok tarihi şehri ziyaret etme fırsatım oldu.
— Hakan Fidan (@HakanFidan) June 5, 2024
Mâverâünnehir ve Fergana Vadisi’nin şehirlerini, tarihi Horasan kentlerini ve diğer coğrafyalardaki Selçuklu şehirlerini defalarca görme imkanı buldum.
Urumçi ve… pic.twitter.com/jTKRqU5ohn
Türkiye'nin Uygurlarla kültürel ve etnik bağları var ve bölgedeki insan hakları ihlallerinden kaçan topluluğun pek çok üyesi Türkiye'ye sığınmış durumda.
Ancak son dönemde Türkiye’de artan sığınmacı karşıtlığından onlar da nasibini alıyor.
Türkiye’de son dönemde birçok Uygur geri gönderme merkezlerinde gözaltına alındı ve Çin’e iade tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Analiz | Çin Doğu Türkistan'da nükleer denemelere yeniden başlıyor
Çin, bir milyondan fazla Uygur'u ve çoğunluğu Müslüman olan diğer azınlıkları hapishanelere ve gözaltı kamplarına göndermekle suçlanıyor. Pekin insan hakları ihlallerini reddediyor ve bu merkezlerin "mesleki eğitim amaçlı" olduğunu söylüyor.
Çin’in toprak bütünlüğüne saygı
Bir zamanlar Çin'in Uygurlara yönelik muamelesini şiddetle eleştiren Türk hükümeti, Pekin ile daha güçlü ekonomik ilişkiler geliştirdikçe eleştirilerini yumuşattı.
Türk yetkili, Fidan'ın temasları sırasında Çinli yetkililere Türkiye'nin Çin'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu söylediğini aktardı. Ancak yetkiliye göre Bakan, Türk halkının ve İslam dünyasının Uygurların kültürel haklarının korunması konusunda "hassasiyetleri" olduğunu da sözlerine ekledi.
Konu hakkında kamuoyu önünde konuşma yetkisi olmadığı için isminin açıklanmaması kaydıyla bilgi veren Türk yetkiliye göre Fidan, endişelerin giderilmesinin "herkes için büyük yarar sağlayacağı" mesajını iletti.
Tarih | Çin'in Doğu Türkistan'daki Yarkent-İlişku Katliamı'nın 9'uncu yılı
Fidan ve Wang arasında düzenlenen basın toplantısının videosunda Türk diplomatın Urumçi ve Kaşgar'ı "kadim Türk-İslam şehirleri" ve Çin ile Türkiye ve Müslüman dünyası arasında "köprüler" olarak nitelendirdiği de görülüyor.
Fidan'ın sözleri ve mimikleri, Çin'deki Uygur azınlığın yanı sıra Türkiye'de sayıları 50.000 civarında olan Uygur diasporasıyla dayanışma mesajı göndermeyi amaçlamış olabilir.
Çin aynı zamanda Türkiye'nin en büyük üçüncü ticaret ortağı.
AP'ye konuşan bir yetkili, Ankara'nın Çin'i daha fazla Türk tarım ürünü ithal etmeye, yatırımları artırmaya ve daha fazla Çinli turisti Türkiye'yi ziyaret etmeye teşvik ederek Çin lehine olan ticaret dengesizliğini azaltmaya çalıştığını söyledi.
Doğu Türkistanlılar Türkiye'den daha fazla destek bekliyor
Türkiye, büyük bir Uygur nüfusuna ev sahipliği yapmasına rağmen, geçmişte Uygurların Tacikistan da dahil olmak üzere üçüncü ülkeler üzerinden Çin'e iade edilmesine yardımcı olmakla suçlanmıştı.
Türkiye, 2020 yılında Çin'in Uygurlara yönelik insan hakları ihlallerinin soruşturulması için önemli bir çağrıda bulunan 22 BM üye ülkesi arasında yer almamıştı.
Kaynak: Mepa News, Ajanslar