Hamas Gazze'nin yönetimini bırakacak mı?

Hamas Gazze'nin yönetimini bırakacak mı?

"Hamas'ın Gazze'nin kontrolünü gönüllü olarak mı yoksa artan iç ve dış baskılar altında mı bırakmayı düşüneceği sorusu ortaya çıkıyor."

Sally Ibrahim | New Arab | Tercüme: Mepa News

Hamas 2007 yılında Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirdiğinden bu yana sayısız askeri, siyasi ve ekonomik zorluğun üstesinden gelerek yönetimde kalmaya devam etti.

Bir direniş hareketi olarak ortaya çıkan Hamas, uzun süren İsrail ablukası ve sonuncusu Ocak ayında kırılgan bir ateşkesle sona eren tekrarlanan büyük çaplı savaşların ortasında bir yönetim organına dönüştü.

Bununla birlikte, Hamas'ın Gazze'nin kontrolünü gönüllü olarak mı yoksa artan iç ve dış baskılar altında mı bırakmayı düşüneceği sorusu ortaya çıkıyor.

El Fetih liderliğindeki Filistin Yönetimi, Filistin siyasetindeki önemli değişimler ışığında, Hamas'ın yönetim sorumluluklarından çekilmesini Batı Şeria ve Gazze arasında ulusal birliğin sağlanması için elzem olarak görüyor.

Filistin Yönetimi, Hamas'ın siyasetten çekilmesini öngören herhangi bir anlaşmanın Gazze'deki devlet kurumlarının tamamen devredilmesini de içermesi gerektiğinde ısrar ediyor.

The New Arab'a konuşan Filistinli siyaset uzmanı Adnan Abu Amer, "Gazze'nin yönetiminde yapılacak herhangi bir değişiklikte bölgesel güçlerin rolü çok önemli, ancak bu güçlerin birbiriyle rekabet halindeki çıkarları sürdürülebilir bir çözümü zorlaştırıyor." dedi.

Savaş sonrası yönetim planları

Hamas liderliğindeki Filistinli grupların komşu İsrail şehirlerine sürpriz bir saldırı düzenleyerek asker ve sivil 1200 kişiyi öldürmesi ve 250 kişiyi esir almasının ardından İsrail ordusu 15 ay boyunca Gazze'ye yönelik geniş çaplı bir soykırım savaşı başlattı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu uzun zamandır savaşın amaçlarından birinin Hamas'ı yok etmek ve Gazze'deki kontrolüne son vermek olduğunu söylüyordu.

Bu amaçla İsrail ordusu Gazze'yi yerle bir etti, binaların yüzde 85'inden fazlasını yıktı ve bölgeyi yaşanmaz hale getirdi. Aralarında 17 bin çocuğun da bulunduğu en az 48 bin 500 Filistinli öldürüldü, ancak gerçek sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor. Binlerce Hamas savaşçısı, lideri, polisi ve milletvekili öldü.

Filistinli bir siyaset uzmanı olan Talal Okal'a göre, bu yıkım ve korkunç insani kriz göz önüne alındığında, Hamas'ın Gazze'yi kontrol etmesi zor olacak çünkü elinde kalan tek şey silahları.

Ancak Hamas'ın görevi bırakması halinde çeşitli yönetim modelleri önerildi bile.

Okal, "Başlıca alternatifler arasında Hamas, El Fetih ve diğer grupları içeren, Filistin Yönetimi'nin gözetiminde, ortak ulusal kurumları yeniden inşa etmeye odaklanan bir koalisyon olan Ulusal Birlik hükümeti yer alıyor." dedi.

Analist ikinci alternatifin "uluslararası ara buluculukla sivil yönetim" olduğunu, bunun da Gazze'yi uluslararası gözetim altında istikrara kavuşturmak için belki de teknokratlar tarafından yönetilecek geçici bir yönetimi içereceğini sözlerine ekledi.

Üçüncü alternatif ise Filistin Yönetimi'nin geri dönmesi. Analist "Bu, Gazze'nin kırılgan güvenlik ortamında bir çöküşü önlemek için yeni bir dizi güvenlik düzenlemesini içerecektir." diye açıkladı.

Ancak tüm bu senaryolar Hamas'ın mevcut siyasi hakimiyetinden en azından geçici olarak vazgeçmesini, Filistin iç uzlaşısına ve Filistin davasının küresel sahnede öncelik kazanmasına olanak sağlamasını gerektiriyor.

Hamas'ın güç konusundaki değişen tutumu

Birçok Hamas yetkilisi, hareketin Gazze'deki iktidardan çekilme fikrine açık olduğunu belirterek stratejide olası bir değişimin sinyallerini verdi.

Türkiye merkezli üst düzey bir Hamas yetkilisi olan Mahmud Merdavi New Arab'a yaptığı açıklamada "Hamas savaştan sonra Gazze'yi yönetmeye takıntılı değil ve önceliğimiz Filistin halkının çıkarları olmaya devam ediyor." dedi.

Merdavi ayrıca ulusal hakların korunması koşuluyla Hamas'ın iktidarı Filistin Yönetimi'ne devredebileceğini de belirtti.

Bu, bölgesel güçlerin ve uluslararası paydaşların Hamas üzerindeki artan baskısını yansıtıyor.

Katar, İran ve Türkiye geçmişte Hamas'ı desteklemiş olsa da, Filistin Yönetimi'nin Gazze'nin kontrolünü yeniden ele geçirmesi gerektiği konusunda uluslararası fikir birliği giderek artıyor.

Gazze'de yaşayan Filistinli siyaset uzmanı Mukhaimer Abu Saada New Arab'a yaptığı açıklamada Hamas'ın her taraftan eşi benzeri görülmemiş bir baskı altında olduğunu söyleyerek "Hamas kendisini zor bir pozisyonda buldu" dedi. Hamas siyasi hedeflerini hem iç gruplardan hem de dış güçlerden gelen artan taleplerle dengeliyor.

Politikadaki herhangi bir büyük değişim, hem Gazze içinde hem de Hamas'ın siyasi stratejisi açısından önemli sonuçlar doğuracağından dikkatli bir değerlendirme gerektirecek.

Ancak İsrail'in Hamas konusundaki tutumu bunu zorlaştırıyor. Savaş boyunca Netanyahu'nun birincil amacı Hamas'ı ortadan kaldırmak ve Gazze'yi bir daha asla yönetememesini sağlamaktı.

Bu son 15 aydır sürekli tekrarlanıyor ve İsrailli üst düzey bakanlar Hamas'ın daha fazla askeri baskıya maruz kalabileceğini ya da savaşa geri dönebileceğini söylüyor.

Sonuç olarak, grup iki kasvetli seçenekle karşı karşıya: Kuşatma altında yönetimini sürdürmek ya da iktidardan vazgeçmek.

Gazze'de Hamas için kırılgan bir gelecek

Hamas'ın Gazze'deki popülaritesi düşüşte ve bu durum Hamas'ın iktidarını zorlaştırıyor. Son anketler, özellikle devam eden ekonomik zorluklar ve İsrail'in savaşının yıkıcı etkileri nedeniyle halk arasında harekete olan desteğin azaldığını gösteriyor.

Eylül 2024'te yapılan bir anket Gazzelilerin sadece yüzde 39'unun Hamas'ın İsrail'e karşı eylemlerini desteklediğini ortaya koydu ki bu önceki destek seviyelerine göre keskin bir düşüştü.

Mart 2024'te yapılan bir başka anket ise Gazze halkının sadece yüzde 35'inin hareketi desteklediğini göstererek Hamas'ın liderliğinden duyulan hoşnutsuzluğun arttığına işaret etti.

Filistinli bir siyasi analist olan Hani al-Masri, popülaritedeki bu düşüşün Hamas'ın istifa etmeyi ya da diğer Filistinli gruplarla bir koalisyona girmeyi düşünme olasılığını giderek artırdığını savunuyor.

New Arab'a konuşan Masri, "Hamas, liderliği konusunda hayal kırıklığına uğramış bir nüfusu yönetmeye devam edemez." dedi ve ekledi: "Ancak Filistin siyasi sisteminin bir parçası olarak kalmak için mücadele edecektir."

Hamas'ın İsrail'le çatışmalarında "zafer" kazandığını iddia etmesine rağmen, askeri uzmanlar ve analistler hem personel hem de altyapı açısından ciddi kayıplara işaret ediyor.

İsrail hava saldırıları Hamas'ın tüneller ve silah depoları da dahil olmak üzere önemli askeri varlıklarını imha ederek askeri kapasitesini önemli ölçüde zayıflattı.

Gazze Şeridi bu uzun süreli çatışmanın sonuçlarından muzdarip, insani koşullar kötüleşiyor ve halk devam eden askeri çatışmadan giderek daha fazla yılmış durumda.

Filistinli bir siyasi analist olan Abdul Majeed Abu Suwailem New Arab'a yaptığı açıklamada, Filistin'deki siyasi bölünmenin devam etmesinin bu zorlukları daha da artırdığını söyledi: "Ekonomik krizler, askeri baskılar ve Hamas'ın kendi içindeki bölünmeler, hareketin iktidarını sürdürme kabiliyeti üzerinde ağır bir yük oluşturuyor."

Hamas'ın eninde sonunda Gazze'deki liderlik rolünü yeniden gözden geçirmeye zorlanabileceğine inandığını belirten Abu Suwailem, ancak Filistin siyasetindeki konumunu korumak için güvence alması halinde taviz vereceğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu Hamas'ın iktidarına son vermek için radikal fikirler öne sürdüler.

Bunlar arasında Hamas'ın siyasi ve askeri yapısının dağıtılması, grubun silahsızlandırılması ve silah kaçakçılığını önlemek için sıkı sınır kontrolleri uygulanması yer alıyor.

Her iki lider de Gazze'nin 2.1 milyonluk nüfusunun, etnik temizlik olarak eleştirilen ve Filistin konusunda uzun süredir devam eden uluslararası politikaya aykırı bir plan olan, daha geniş kapsamlı yeniden inşa çabalarının bir parçası olarak bölge ülkelerine zorla göç ettirilmesini önerdi.

Bu öneriler, ABD ve İsrail politikasının Filistin sorununa diplomatik bir çözüm aramak yerine daha agresif askeri ve ekonomik stratejilere doğru kaydığını gösteriyor. Hamas, Arap devletleri ve uluslararası toplum Filistinlilerin yerlerinden edilmesini şiddetle reddetti.

Askeri ve ekonomik zorluklar, azalan popülarite ve uluslararası talepler Hamas'ın stratejik olarak yeniden düşünme ihtiyacının artmasına katkıda bulunuyor.

Bu durum grubun eninde sonunda Gazze'deki otoritesinin bir kısmından vazgeçmesine yol açabilir, ancak böyle bir karar Filistin'in daha geniş siyasi manzarasındaki çıkarlarını korumak için dikkatli bir müzakere gerektirecek.

Bu arada, Başkan Mahmud Abbas yönetimindeki Filistin Yönetimi, Gazze'nin kontrolünü yeniden ele geçirme niyetinin sinyallerini verdi ve kuşatma altındaki bölgede yeniden inşa çabalarına meşru bir hükümetin öncülük etmesi gerektiğini vurguladı. İsrail ise Filistin Yönetimi'nin geri dönüşüne karşı çıkarak bu fikri reddetti.

Sonuç olarak, sürekli değişen siyasi, askeri ve ekonomik dinamiklerin ortasında, Gazze'nin geleceği ve onu kimin yöneteceği derin bir belirsizlik içinde kalmaya devam ediyor.


New Arab'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

wp.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
3 Yorum
  • Ayrıntı / 26 Şubat 2025 18:24

    Hamaset yapmayı bırakıp soğukkanlı ve rasyonel bakacak olursak,Hamas artık kenara çekilmeli.Kendisinin ve tüm islam dünyasının yapabildiği veya yapamadığı şeylerle yüzleşip yola öyle öyle devam etmeli.

    Yanıtla (1) (2)
  • Trr / 20 Mart 2025 13:13

    Hamas geri adım atsa bugünleri arar hale gelinir kesinlikle ne pahasına olursa olsun direniş sürmeli yoksa ABD nin derdi ney Hamas dediğin ufak bir grup gelip ABD İngiliz bütün NATO neden bu kadar destekler İsrail'i bunda ancak güçle olur başka çaresi yok

    Yanıtla (0) (0)
  • 4yig / 26 Şubat 2025 20:10

    Eğer bırakırsa direniş boşa gider.

    Yanıtla (2) (1)