Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten önemli açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten önemli açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV canlı yayınında NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtladı.

Küresel finansal koşulların sıkışık olduğu bir dönemden geçildiğini söyleyen Bakan Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Program’daki hedeflere ilişkin mesajlar verdi.

OVP’de birinci önceliğin enflasyonu yeniden tek haneye indirmek olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, “Bu zor bir süreç ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız.” dedi.

Kredilerde yeni düzenleme

Bakan Şimşek, NTV canlı yayınında kredilere getirilecek yeni düzenlemeyi de açıkladı.

“Yüzde 140 büyüyen krediyle enflasyonla mücadele olmaz.” diyen Şimşek, birinci konutu kredilendirme noktasında bir değişiklik yapmayacaklarını ancak ikinci ve sonraki konutlar için artık kredi desteği vermeyeceklerini söyledi.

Şimşek, “Taşıt kredilerinde biz, çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz.” diye konuştu.

Bakan Mehmet Şimşek’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Küresel ekonomide görünüm

Küresel ekonomiye baktığımız zaman; büyümenin düşük seyrettiği dönemdeyiz. Ortalama büyüme yüzde 3 civarında olacak. Bu tabii düşük sayılır. Bunun birçok sebebi var ama kısa vadeli baktığınız zaman pandemi sonrası enflasyon yükselişe geçti. Şu anda küresel finansal koşulların oldukça sıkışık olduğu bir dönemdeyiz.

OVP'DE birinci öncelik enflasyonu düşürmek

OVP’nin üç temel bileşeni var. Bunlardan bir tanesi ülkemizin karşı karşıya olduğu, en önemli makroekonomik sorunlardan biriyle mücadele konusu. Enflasyonu tekrar makul düzeye, tek haneye getirecek bir program.

Dezenflasyon programı orta vadeli programımızın en önemli hedefi. Birincil önceliğimiz fiyat istikrarıdır.

Enflasyonu tekrar, 3 yılın sonunda hedefimiz tek haneye düşürebilmek. Bu zor bir süreç ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız.

Mali disiplin

Programın ikinci bileşeni mali disiplin. Geçmişte, AK Parti hükümetlerinin en güçlü tarafı maliye politikasının bir çıpa görevi yapmış olması. Bütçe açıklarını düşük tutuyoruz, bunun sayesinde milletimize eser ve yatırım odaklı bütçeler sunduk.

Önümüzdeki 3 seneye baktığımız zaman, gerek depremin gerekse geçmişte aldığımız bir takım kararların etkisiyle; EYT gibi, bütçede bir miktar bozulma var. Hedefimiz, bütçe açığını deprem hariç yüzde 3’e çekmek.

Yapısal reformlar

Üçüncü önemli bileşen; yapısal reformlar. Şunu net şekilde söyleyebilirim; Türkiye rekabet gücünü artıracaksa, verimlilik üzerinden büyüyecekse; bir taraftan üretken alanlara yatırım yaparken, bir taraftan da mevcut kaynakların verimli kullanımına yönelik çok ciddi yapısal dönüşüm çabası olacak. Bunu da geçmişte olduğu gibi sadece bir metin olarak sunmadık, takvimlendirdik. Hangi reformu, hangi çeyreklerde yapacağımızı ortaya koyduk.

Enflasyon tahminlerine güncelleme

Üç aylık ve üç aylık bir geçmiş var. Üç aylık sürede tahminler sürekli değişebiliyor. Burada resmi anlamaya çalıştık. Önce bir ekip kuruldu, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir Bakanlar Kurulu oluşturuldu. Hazine ve Maliye görevi bana tevdi edildi. Biz de güçlü bir ekip kurduk.

Daha sonra durum değerlendirmesi yaptık. Enflasyon hedefimizi iddialı bulanlar olabilir. Biz mümkün olduğunca, o an itibariyla en gerçekçi rakamları ortaya koymaya çalıştık.

Benim edindiğim izlenim; genel anlamda programın hedefleri gerçekçi bulunuyor. Burada enflasyonla ilgili tahmin değişiklikleri, bizim resmi daha iyi anlamamızla ortaya çıktı.

Bundan iki ay önce küresel petrol fiyatları, varil başına 70-80 dolar arasıydı, bugün 90’ın üzerine çıkmış durumda.

2021’in Aralık ayıyla, aşağı yukarı 2023’ün Mayıs ayına kadar kur belli bir düzeyde tutulmuş. Biz kuru serbest bıraktık. Tabii kur etkisi var. Sürekli değişen bir husus. Geçişkenlik zamanla azalacak.

"Kur hedefimiz yok"

Bizim bir kur hedefimiz yok. Aslında tahmin de olmaması lazım. Biz bir program yaptık, programın değişik evreleri var. Bugün ile Haziran’a kadar farklı bir perspektif…

Şu anda küresel finansal koşullar sıkı. Risk iştahı zayıf. 2024’ün ikinci yarısından itibaren, enflasyondaki düşüşle birlikte faiz düşüşü konuşulacak düyada. Bununla birlikte büyümeye ilişkin beklentiler ve fon akışı farklı seyredecek. Dolayısıyla bizim önümüzdeki yılın ilk yarısıyla, ikinci yarısıyla farklı perspektiflerimiz var.

Bizim bir kur tahminimiz ve hedefimiz olamaz.

Kredi kartı ve kredilerde düzenleme

1 Eylül itibariyle, yıllık kredi kartı üzerinden kredi hacmi yüzde 140 civarında artmıştı. Enflasyonun iki katından fazla. Bu kadar yüksek seyreden bir kredi hacmiyle siz enflasyonu ve cari açığı kontrol altına alamazsınız.

Miktarsal sıkılaştırma denilen bir konsept var. Orada ilk adımı attık. KKM’de karşılık yoktu, karşılık getirdik.

Daha önemli konular var.

Taşıt kredilerinde biz, çok net bir şekilde sınırlayıcı bir perspektife sahibiz.

Birinci konutu kredilendirme konusunda değişikliğe gitmeyeceğiz ancak ikinci, üçüncü konut veya tatil yerlerindeki yerlere ilişkin vatandaşın imkanı varsa alır ama krediyle desteklemeyeceğız.

Krediyi bu alanda ciddi bir şekilde sınırlayacağız.

BAE’den para girişi ne zaman?

Programa kaynak arayışında ve Türkiye’ye yatırım arayışına girdiğimizde önce dost ülkeleri ziyaret ettik. Birleşik Arap Emirlikleri büyük bir teveccüh gösterdi ve 51 milyar dolara yakın bir program açıkladı.

Bu programın önemli bir bileşeni deprem yaralarının sarılmasına yönelik, 8,5 milyar dolarlık tahvil ihracı gündemde. Ben inanıyorum ki bu sene sonundan önce 8,5 milyar dolarlık tahvil ihracı gerçekleşecek.

İhracatın finansmanı için de 3 milyar dolarlık tahvil ihracı yapacağız.

Toplamda 11,5 milyar dolarlık tahvil ihracı, muhtemelen bu sene içerisinde sonuçlanır.

BAE’nin 51 milyar dolar içerisinde yenilenebilir enerjiye yaklaşık 27 milyar dolarlık bir yatırımı gündemde. Tabii bu depolamadan tutun, güneş, rüzgar vs. Sanayi, turizm özellikle teknoloji yatırımı öngörüyorlar.

Dünya Bankası'ndan 35 milyar dolarlık paket

Merkez Bankası Başkanımız ile birlikte Dünya Bankası başkanıyla uzun bir görüşme yaptık. Kendilerine programımızdan bahsettik. Onlar da bizim programımızı desteklemek üzere, mevcut 17 milyar dolarlık planlamaya ilaveten 18 milyar dolar daha tahsis edeceklerini söylediler. Toplamda 35 milyar dolarlık Dünya Bankası paketi, Türkiye’ye sunulacak.

Kur korumalı mevduatın geleceği

Kur korumalı konusunda çok fazla konuşmayı tercih etmiyorum. Bizim önceliğimiz programı uygulamak. Önceliğimiz rezerv biriktirmek.

Biz bunları başardığımız ölçüde, kur korumalıdan çıkış stratejimizi uygulayacağız. Var mı stratejimiz, var. Biz burada da kademeli gideceğiz.

KKM yapan vatandaşlar müsterih olsun, şu an devam edecek.

Merkez Bankası kura müdahale ediyor mu?

Kur korumalıdan her gün dönüşler var. Biz onlara dövizi arz etmek zorundayız. O anlamda talepleri karşılıyoruz. Onu bir müdahale olarak algılayacaksanız, Merkez Bankası, KKM’den dönüşlerde döviz talebini karşılıyor. Onun ötesinde, belirli bir seviye hedefleyip, korumak için, rezerv harcamayı soruyorsanız, benim bildiğim kadarıyla öyle bir şey yok.

tg-003.jpg

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
1 Yorum