İbrahim Kalın'dan Netanyahu'ya tepki
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef aldığı sözlerine Ankara'dan yanıt gecikmedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Netanyahu'nun dikkatleri dağıtmaya çalıştığını savundu. Kalın, Twitter üzerinden verdiği yanıtında, "Ülkesinde soruşturmalarla başı belada olan Netanyahu dikkatleri dağıtmaya çalışıyor ama nafile. İsrail'in işgal ve zulüm politikalarını hiçbir şekilde örtbas edemez, Cumhurbaşkanımızı susturamazlar." dedi.
Yorumuna İngilizce devam eden sözcü, "Netanyahu, Erdoğan'a gerçekleri konuşmaması için yalvaracağına Filistin topraklarındaki yasa dışı işgale ve Filistin halkına yapılan bakıya son vermeli. Erdoğan'a sopa göstermek veya Kürtleri siyasi maşa olarak kullanmak onu kendi ülkesindeki dertlerinden kurtarmaz." diye yazdı.
İsrail BB @netanyahu CB’mız Erdoğan’ın hakikatleri haykırmasından yine çok rahatsız olmuş. Ülkesinde soruşturmalarla başı belada olan Netanyahu dikkatleri dağıtmaya çalışıyor ama nafile. İsrail’in işgal ve zulüm politikalarını hiçbir şekilde örtbas edemez, CB’mızı susturamazlar. https://t.co/I6YdwDP2v4
— Ibrahim Kalin (@ikalin1) 23 Aralık 2018
İsrail Başbakanı Netanyahu, dün sosyal medya üzerinden cumhurbaşkanına seslenerek "Ordusu kendi ülkesi ve dışındaki Kürt köylerinde çocukları ve kadınları katleden, Kuzey Kıbrıs'ın işgalcisi Erdoğan bize nasihat veremez." demişti.
'PKK hedeflerine yönelik operasyonların Netanyahu'yu rahatsız etmesi manidar'
Bu sözlere bir tepki de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'den geldi. Çelik Twitter üzerinden açıklamalarda bulunarak Türkiye'nin PKK hedeflerine yönelik düzenlediği operasyonların Netanyahu'yu rahatsız ettiğini belirtti.
Çelik, "İsrail’de hakkında yürütülen soruşturmalarda dolandırıcılıkla suçlanan Binyamin Netanyahu, uluslararası kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyor, Cumhurbaşkanımıza ve ordumuza saldırarak gerçekleri örteceğini zannediyor. Kıbrıs konusunu gündeme getirerek Kuzey Kıbrıs'ta işgalci olduğumuzu söylemiş. Kendisine KKTC'nin yeryüzündeki en meşru davalardan birini temsil eden bir devlet olduğunu ve Türkiye'nin bu meşru davanın kararlı destekçisi ve garantörü olduğunu hatırlatırız." değerlendirmesinde bulundu.