İmam Buhari Vakfı'ndan İslami STK'lara yönelik hakaretlere ilişkin açıklama

6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki depremin ardından birçok İslami sivil toplum kuruluşu (STK) depremzedelere yardım etmek için seferber olmuştu.

Bölgeye giden STK'ların büyük bir yükü omuzladığı belirtiliyordu.

Deprem bölgesinden: "Sakallılara gidin onlar yardım eder"

Buna rağmen medyada bazı kişilerin İslami STK mensuplarına yönelik hakaret ve sözlü saldırılarda bulunduğu ortaya çıkarılmıştı.

İmam Buhari Vakfı, söz konusu İslami STK gönüllülerine yönelik hakaret ve sözlü saldırılara ilişkin bir açıklama yayınladı.

İmam Buhari Vakfı'ndan yapılan açıklama şu şekilde:

"Türkiye ve Suriye'de büyük çaplı kayıplara yol açan deprem, toplum içerisinde Müslümanlara karşı kin, haset ve düşmanlık duymakta olan kimselerin yüzlerini bir kez daha ortaya çıkarmış bulunmaktadır.

Herkesin malumu olduğu üzere, depremin yol açtığı yaraları sarmak için ülke genelindeki tüm Müslümanlar var gücüyle seferber olmuştur. Tüm vakıflar, dernekler ve sivil toplum kuruluşları; ellerindeki maddi ve insani tüm kaynakları, depremden etkilenen insanlara bir nebze de olsa yardımcı olabilmek için harcamaktadır. Müslümanların sarf ettiği bu emek, deprem bölgelerindeki kardeşlerimizin de malumudur ki, kendilerinin dilinden düşmeyen "yardıma koşan sakallılar" ifadesi bu farkındalığın en bariz tezahürüdür.

Ancak ne yazık ki tek sermayeleri Müslümanlara olan kin ve nefretleri olan malum güruh ve medyaları, depremin yaralarını sarmak gibi bir gayretleri bulunmadığı gibi, bu gayreti kuşanmış olan Müslümanları türlü iftiralar, hakaretler ve saldırganlıklar ile hedef almaktadır. Malum güruhun ve müzahir medya organlarının saldırıları "deprem bölgesine Müslümanların yardım ulaştırmadığı" iftirasından, Müslümanların erkeklerin sakalına ve hanımların tesettürüne yönelik hakaretlere kadar varmaktadır.

"Andolsun ki biz, cin ve insanlardan birçoğunu cehennemlik kıldık. Çünkü onların kalpleri vardır onlarla anlamazlar, gözleri vardır onlarla görmezler, kulakları vardır onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağıdırlar. İşte onlar gafil olanların ta kendileridir." (Araf, 179)

Malum güruhun bu küstahça tavırlarından, depremin etkilediği kıymetli beldelerimizden biri olan Maraş'ın yakın tarihine vakıf olmadıkları sezilmektedir.

Maraş, Müslüman kadının örtüsüne necis ellerini ve dillerini uzatan işgalci Fransızlara dünyayı dar eden Sütçü İmam'ın memleketidir. Maraş'ın ve diğer kıymetli beldelerimizin imdadına bir an bile çekinmeden koşan, canını ve malını ortaya koyan Müslümanlar, Sütçü İmam gibi imanlı kimselerin torunlarıdır.

İslam'a ve Müslümanlara kin duyanlar hoşlanmasalar bile, Müslümanların depremzedeler için neler yaptığına Allah azze ve celle de kulları da şahittir. Depremin ardından insanlara yardım etmek için kan, ter ve gözyaşı döken Müslümanların emeğine, Allah azze ve celle'nin dilemesiyle, tüm ülke şahit olmuştur. Kalplerinde maraz bulunanlar müstesna, herkes Müslümanların emeğinin hakkını teslim etmektedir. Allah'tan niyazımız tüm kalpleri İslam'a karşı yumuşatması, toplumumuza öze, aslına dönmeyi nasip etmesi ve hepimizi iman üzere birleştirmesidir.

"Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun ve ona iman edin ki Allah günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi elim azaptan korusun." (Ahkaf, 31)"

Ne olmuştu?

Kahramanmaraş merkezli iki yıkıcı depremin ardından İslami STK ve gönüllüleri depremden etkilenen bölgelere arama kurtarma ve diğer insani yardım faaliyetlerini ulaştırabilmek için seferber olmuştu.

Ancak sosyal medya ve televizyon kanalları üzerinden yayın yapan bazı kurumlar ve çalışanları deprem bölgesine insani yardım ulaştıran İslami STK'lar ve gönüllülerini çeşitli nefret söylemleriyle hedef almışlardı.