İmran Han kimdir?
2018-2022 yılları arasında Pakistan Başbakanı olarak görev yapan İmran Han, kriket geçmişiyle dikkat çeken ve siyasetin dışından gelen bir figür olarak öne çıkıyor.
2018-2022 yılları arasında Pakistan Başbakanı olarak görev yapan İmran Han, kriket geçmişiyle dikkat çeken ve siyasetin dışından gelen bir figür olarak öne çıkıyor.
Doğumu, ailesi ve ilk eğitimi
İmran Ahmed Han Niyazi, 1952 yılında Pakistan'ın kuzeydoğusundaki Lahor şehrinde dünyaya geldi. Babası, Peştun asıllı olduğu belirtilen bir inşaat mühendisiydi.
İmran Han'ın baba tarafından dedelerinden Heybet Han Niyazi isimli Peştun komutan, Surî İmparatorluğu'nun kurucusu Şir Şah Suri'nin önemli yardımcılarından biriydi. Surî İmparatorluğu adına bugünlü Pakistan'ın doğu ve güney topraklarında önemli bir rol oynayan Heybet Han Niyazi, bu imparatorluğu Puncap valiliğini de yapmıştı.
Anne tarafı da Peştun asıllı olan Han'ın anne tarafından dedelerinden Pir Ruşen de 16'ıncı yüzyılda yaşamış önemli bir şair, asker ve liderdi.
Orta sınıfın üzerinde bir hayat yaşayan İmran Han, Lahor şehrindeki 'Aitchison Koleji' ve 'Katedral Okulu'nda eğitim gördü. Buradaki ilk eğitimini tamamlamasının ardından, 1972 yılında İngiltere'ye giderek Oxford'daki Keble Koleji'nde eğitim almaya başladı.
Bu okuldaki Felsefe, Politika ve Ekonomi bölümünden 1975 yılında mezun oldu.
Kriket kariyeti
İmran Han, 1960'ların sonunda, Pakistan'ın en popüler sporu olan krikete merak saldı. 1969 yılında resmi maçlara çıkmaya başlayan Han, Lahor'da bazı takımlarda forma giydi.
İngiltere'de de krikete devam eden Han, krikete ilgisini ve yeteneğini üst düzeylere taşıdı. İngiltere'de bazı takımlarda oynayan İmran Han, 1976'da ülkesine döndükten sonra Pakistan Milli Kriket Takımı'nda da forma giymeye başlayacaktı.
Zamanla ismi, ülkesinde ve ülkesinin ötesinde en iyi ve en değerli kriket sporcuları arasında anılmaya başlandı. Halen kriket tarihinin en önemli isimleri arasında yer almaktadır.
1982 yılında milli takımın kaptanlığına kadar yükselen Han, kariyerinin zirvesine ulaştı. 1987 yılındaki dünya kupası sonrasında emekli olmasına rağmen, 1988 yılında dönemin Pakistan Cumhurbaşkanı General Ziyaul Hak'ın ricasıyla tekrar kaptanlığa geri döndü.
1992 yılında İmran Han'ın çabaları ve başarısı, Pakistan'ın kriket dünya kupası şampiyonluğuna ulaştırdı. Avustralya ve Yeni Zelanda'da düzenlenen kupayı kazanan Pakistan, ilk ve tek kez kupaya uzanmış olacaktı.
İmran Han, 1992 yılındaki dünya kupasından sonra 40 yaşındayken, kriketten ikinci ve son kez emekli oldu.
Emeklilik sonrası hayatı
1992'den sonra İmran Han, çeşitli gazete ve dergilerde kriket hakkında yazılar yazdı, kriket yorumculuğu yaptı.
Bunun yanı sıra bazı akademik çalışmalarda ve aktivizm faaliyetlerinde yer aldı. Zamanla, aktivizm çalışmalarına ağırlık verecekti.
UNICEF'in çalışmaları için gönüllü olan, özellikle sağlık ve spor alanında ülkesinin gelişmesi için aktivizme odaklanan İmran Han, bir kanser hastanesi ve çeşitli okullar açmak da dahil olmak üzere birçok insani çalışma yürüttü.
İmran Han, 2005-2014 arası dönemde İngiltere'de Bradford Üniversitesi rektörlüğü yaptı.
Zamanla çalışmalarını siyasete yöneltecekti. Özellikle İslami değerler ve liberal ekonomik yaklaşımı odağa alan düşüncesine ek olarak, alışılmışın dışında söylemleriyle dikkat çekti. 1971'de Pakistan ordusunun Bangladeş'e müdahalesi sırasında yaşananları eleştirmesi, aynı anda hem tenkit hem de takdir toplayacaktı.
2001 yılı sonrasında ABD'nin başlattığı "Teröre Karşı Savaş" sürecinde yaşanan sivil kayıpları en fazla gündeme getirenlerden biri oldu. Bilhassa ABD'nin Afganistan-Pakistan sınır hattındaki insansız hava aracı saldırılarına karşı duyarlılık oluşturmaya çalıştı, bu saldırıların durdurulması için eylemler, mitingler ve çalışmalar yürüttü. Bu dönemde, geçmişte kendisine karşı sert açıklamalar yapan Pakistan Talibanı'nın da, eğer istenirse düzenlediği eylemleri koruyabileceklerini açıkladığı vurgulanmaktadır. Bunun sebebi olarak, insansız hava aracı saldırılarına karşı muhalefeti gösterilmiştir.
Siyasi hayatı
Aktivizm sürecini zaman içerisinde siyasete evrilten İmran Han'a siyasi teklifler ilk kez 1987-1988 yıllarında başladı. Bu dönemde İmran Han çeşitli partilerin tekliflerini geri çevirdi.
İlk kez 1993 yılında turizm elçisi olarak hükümet içi bir görevde yer alan İmran Han, 1996 yılında Tahrik-i İnsaf partisini (PTI) kurdu. İlk süreçte zayıf şekilde başlayan çalışmaları zamanla güçlenecekti.
İmran Han, 1999 yılında Pervez Müşerref tarafından yapılan askeri darbeyi "yolsuzluğun sona erebileceği" gerekçesiyle desteklerken, 2002 yılında Müşerref'in kendisine başbakan olma teklifi ilettiğini ancak kendisinin bu teklifi reddettiğini söylemişti.
İlk kez 2002 yılında milletvekili seçildi.
2005 yılında Han, Guanatanmo'da ABD askerlerinin Kur'an yakmasına karşı birçok eylem organize etti.
İlerleyen yıllarda Müşerref'in sözlerini tutmaması ve yönetimi bırakmaması sebebiyle şiddetli bir muhalefet yürüttü. 2007 yılında Müşerref olağanüstü hal ilan ederken, İmran Han da bu gerekçeyle ev hapsine konuldu. Protestolara katılmak için ev hapsini ihlal ettiğinden hapse atılarak birkaç gün hapiste kaldı.
Zamanla etkinliği daha da artarken, destekçilerinin sokaklara döküldü on binlerce kişilik eylemler organize etti. Protestoların ve eylemlerin temelinde, ülkeyi uzun süredir idare eden iktidarların ve siyasi çevrelerin kötü yanları vardı. Özellikle yolsuzluk ve görevi suistimal suçlamalarıyla hükümetleri hedef aldı. Ayrıca, 2011 sonrasında ABD'nin düzenlediği insansız hava aracı saldırılarına karşı muhalefeti büyüttü. 2012 yılında kabile bölgelerinde de çeşitli eylemler düzenledi. Zaman içerisinde PTI, ülkede ana muhalefete kadar yükseldi. Bu süreçte İmran Han, kendisini Pakistan Müslüman Ligi-Navaz'ın lideri Navaz Şerif ile sıkı bir rekabet içerisinde buldu.
Seçim vaadi olarak, Pakistan'ı ABD'nin savaş müttefiki olmaktan çıkarmak da vardı. Bu söylemlerle özellikle kabile bölgeleri ve Hayber Pahtunhva'da kitlesi büyüdü, ana muhalefetteki yeri sağlamlaştı. Özellikle Pakistan Talibanı ile olan savaşa diyalog yoluyla çözüm bulunacağını belirtiyor, saldırıları sürdüren ABD'yi suçluyordu. Pakistan Talibanı lideri Hekimullah Mesud'un öldürülmesinin ardından, misilleme olarak Pakistan'ın NATO ikmal hatlarını kapatmasını talep etti.
2014 yılında, Navaz Şerif'e yönelik kapsamlı protestoları yönetti. Destekçileri başkent İslamabad'a girerek Şerif'in istifasını istedi. Yine aynı yıl, dinler arası diyalogcu görüşleriyle tepki çeken Pakistanlı din adamı Tahir ul Kadri ile, Navaz Şerif'i devirmek için kısa süreli bir ittifak kurdu.
Başbakanlığı
Temmuz 2018 seçimlerinde İmran Han'ın partisi PTI, yaklaşık yüzde 32 oyla 155 vekil kazandı ve en büyük parti oldu. PTI'nin başbakan adayı olarak gösterilen İmran Han, Birleşik Ulusal Hareket, Belucistan Halk Partisi, Pakistan Müslüman Ligi-Q, Büyük Demokratik İttifak ve Halkın Müslüman Ligi partilerinin desteğiyle başbakan olarak seçildi.
İlk etapta kendisini İçişleri Bakanı olarak da atayan Han, daha sonra bu görevi İcaz Ahmed Şah'a verecekti.
Görevi süresince dünya liderleriyle temaslara ağırlık verdi, özellikle Çin, Rusya, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle yakın ilişkiler kurdu. Pakistan ekonomisini düzeltmek üzere birçok girişimde bulundu, ancak 2020 yılı başında patlak veren koronavirüs salgını, ekonomik çabalarını büyük ölçüde boşa çıkardı. Çin, Suudi Arabistan ve IMF gibi taraflardan borç almak için girişimler yürütüldü.
İmran Han döneminde Pakistan ile Çin ilişkileri ciddi ölçüde ilerledi. İmran Han'ın özellikle Çin'in Doğu Türkistan'da, başta Uygurlar olmak üzere Müslüman etnik gruplara yönelik baskısına sessiz kalması, hatta Çin'in tarafını tutması tepkileri topladı.
Pakistan Başbakanı İmran Han'dan Çin'e övgü
İmran Han'ın Başbakanlığı sürecinde Pakistan, bir yandan cihat yanlısı grupların çeşitli liderlerini hedef alsa da, İmran Han'ın bu konulardaki açıklamaları tartışma konusu oldu.
Özellikle El Kaide'nin kurucu lideri Usame bin Ladin'den "şehit" olarak bahsetmesi gündem oldu.
Tepkiler ve desteklerin arasında İmran Han, bir yandan dünyada Müslümanların uğradığı baskı politikalarına karşı gündem oluşturmaya çalışırken, diğer yandan da Doğu Türkistan konusundaki tutumuyla çelişkili davranmakla suçlandı.
Öte yandan Pakistan muhalefeti de, İmran Han'ı ekonomiyi, dış politikayı ve ülke idaresini yürütememekle, ordu ile iş birliği içerisinde olmakla suçluyordu.
Bu suçlamalar paralelinde, 2022 yılında İmran Han'ın görevden alınması için muhalefet partileri bir araya geldi. Pakistan Müslüman Ligi-Navaz ve Pakistan Halk Partisi'nin öncülük ettiği süreç, Mart ayı sonunda somutlaştı.
İmran Han, süreci ABD'nin oluşturduğunu ve devrilmesini dış odakların istediğini savunurken, Pakistan meclisinde kendisini destekleyen bazı vekillerin de taraf değiştirmesiyle görevinden alınacaktı. 9 Nisan günü yapılan oylamada 174 vekilin oyuyla İmran Han'ın başbakanlığı sona erdi.
Bunun ardından İmran Han'a karşı yargılama süreci başlatıldı ve tutuklanması gündeme geldi.
Başbakanlığı sona erse de İmran Han'ın PTI partisi halen ülkedeki birinci parti konumunda.
Ülkede siyasi belirsizlik sürerken, İmran Han'ın siyasi hayatının ne yönde devam edeceği ise merak konusu.
Kaynak: Mepa News