İngiltere ulusal kanunlarına dönüyor

40 yıldan bu yana Birlik kanunlarıyla iç içe geçmiş İngiliz yasalarında büyük bir temizlik çalışması yapmak gerekecek.

İngiltere Başbakanı Theresa May: “Büyük Britanya Avrupa Birliği’nden ayrılıyor, kendi kararlarımızı alıp, kendi kanunlarımızı koyacağız.“dedi.

Şeklen yapılması gereken büyük değişikliklerin yanı sıra, hukuki sistem içerisinde yapılacak değişiklikler İngiliz hukukçuları şimdiden düşündürüyor.

Büyük Britanya 1972’de ilk Avrupa Topluluğu üyelik anlaşmasını imzalamış, bu imzanın ardından “european communities acts 1972” isimli kanun yürürlüğe girmişti.

Bu kanun İngiltere’nin kendi hukuk sistemine Avrupa anlaşmalarını dahil etmesini sağlamış, Avrupa kanunlarının İngiliz kanunları üzerinde önceliği kabul edilmişti.

Brexit ile bu kanunun yürürlükten kalkması sonucu İngiltere Avrupa Adalet Divanı’nın kurallarına bağlı kalmak zorunda kalmayacak.

Fakat İngiltere’nin kısa zamanda bu boşluğu doldurması gerekecek. Zira AB kanunlarını ulusal kanunlara dönüştürmek gerekecek.

Şu an için İngiltere’de yürürlükte olan 19 bin AB yasası bulunuyor.

Göç, gümrük, ticaret ve tarım alanlarındaki bu kanunların ya yeniden yazılması, ya da bir takım değişikliklere gidilmesi ihtiyacı doğdu.

Euronews'in aktardığına göre Brexit’ten Sorumlu Bakan David Davis, bu zorluğun farkında olduklarını belirtiyor:

“Büyük bir değişim söz konusu. Bu görevi hafife almak yanlış olur. Dev bir çalışma ama kapasitemizin üstünde değil. İngiltere halkının neden bu referandumda oy kullandıklarını unutmayalım. Kendi kanunlarını kontrol etmek istiyorlar. Ortak bir anlaşmaya varabilmek için kanunlarımızı tekrardan buraya uyarlayacağız. Bu hem bizim, hem de AB’nin çıkarına olacaktır.”

İki yıllık bir süreç 19 bin yasanın tamamen yeniden yazılması için yeterli olmayacağı için küçük değişiklikler yapılması planlanıyor. Ancak uzmanlar yasa çalışmalarının zamanında yetiştirme çabasının parlamento denetimini azaltmasından endişe ediyor.

Sanayi alanındaki üreticiler de endişeli. Örneğin havacılık ve uzay sanayisi çalışanları Avrupa Hava Güvenliği Ajansı’na bağlık kalmak istiyor.

Yeni bir İngiliz düzenleyici sistemi hayata geçirmek hem zaman alacak hem de büyük bir masrafı beraberinde getirecek.

Çevre, ilaç ve kimya sanayisinde de aynı sorunlar söz konusu.

İlaç pazarlaması, klinik denemeleri, çevre kirliliği ve taşıma düzenlemeleri konularında hangi kurumlar ne tür düzenlemeler getirecek?

İngiliz kurumlarının bu alanlarda sıfırdan başlayıp şu an ki konumlarına erişip erişemeyeceklerini zaman gösterecek.