İnsani yardım için bağış yapanlara 5 yıl hapis

İnsani yardım faaliyetleri için bağışta bulunan birçok bağışçıya "terörün finansmanı" iddiasıyla verilen hapis cezaları ülkede gündem oldu.

Suriye'de insani yardıma muhtaç olan ve mülteci kamplarında kalan sivillere yönelik yardım çalışmalarına bağışta bulunan 13 kişi, bu bağışları sonrası gözaltına alındı. Bir süredir devam eden yargılama sonucunda bağışçılara 5 yıldan başlayan hapis cezaları verildi.

Türkiye'nin farklı şehirlerinde yaşayan ve birbirleriyle bir bağlantıları olmayan 13 kişi, "terör örgütüne finansman sağladıkları" iddiasıyla aynı dosya içerisinde suçlandı ve yargılandı.

"IBAN'a para yollamak suç delili sayıldı"

13 bağışçının, Suriye'de yardım işlerinde yer alan bir kişiye ait IBAN'a, bölgedeki sivillere insani yardım ulaştırılması için düşük meblağlarda para göndermesi sonrası yargılama süreci başlatıldı.

Hakkında IŞİD suçlaması bulunan bir isme de daha önce bu hesaptan para gönderildiği iddiasıyla başlatılan yargılama sürecinde oluşturulan dosya sonrası 13 kişi şafak baskınlarıyla gözaltına alındı.

Ziraat Bankası'ndaki hesabın sahibi Suriye vatandaşı Muhammed Hajıkadur ise suçlamaları tamamen reddetti.

Dosyada, bağışçılara ilişkin tutulan istihbari raporlarda "ücretli Türkçe öğretmenliği yaptı", "Selefi-Vahhabi görüşleri benimsiyor" gibi ifadelere de yer verildi.

"Terörün finansmanı suçu"

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde, 6415 Sayılı 'Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'a dair paylaşılan ayrıntılarda, suçun kapsamı şöyle belirtiliyor:

"Kanunun 3’üncü maddesinde sayılan fon sağlanması ve toplanması yasak olan fiillerin gerçekleştirilmesinde kullanılması amacıyla veya kullanılacağını bilerek ve isteyerek bir teröriste veya terör örgütlerine fon sağlanması veya toplanması terörün finansmanı suçunu oluşturmaktadır."

Bakanlık, yer verdiği açıklamada bu suç nedeniyle yardım faaliyetlerine katılanların itham edilmesine dair kısımda, "suçun işlenebilmesi için özel kast arandığını, olası kast veya taksirle işlenemeyeceğini, kastın iddia makamlarınca ispat olunması gerektiğini" vurguluyor.

Buna rağmen bağışçılara verilen cezanın, ilgili kanunla çeliştiği vurgusu yapılıyor.

"Hayatımın en zor günleri"

Ceza alanlardan biri de, insani yardım faaliyetleriyle ilgilenen Sümeyye Nur Genç'ti. Genç'in, sosyal medyada gözaltı ve tutukluluk sürecine ilişkin yaptığı paylaşımlar gündem olmuştu.

Mepa News'in sorularını yanıtlayan Genç, sürece ve mahkeme kararına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

2019 yılında, sosyal medya üzerinden gördüğü yardım çağrısına birkaç kez para gönderdiğini, paraların çadır kentlerdeki sığınmacılar için kullanıldığını ifade eden Genç, aynı yılın Kasım ayında "terörizmin finansmanı" iddiasıyla, şafak baskınıyla gözaltına alındığını söyledi.

İstanbul'da iki gece boyunca nezarethanede tutulan Genç, daha sonra ise Mardin'e götürüldüğünü, burada 8 gün ifade vermeyi beklediğini belirtti.

Sümeyye Genç, gözaltı sürecinde ciddi mağduriyetler yaşadığını ve serbest kaldıktan sonra da psikolojik problemler yaşadığını vurguladı.

Genç, yargılanma sürecinde hakkında hiçbir maddi delil ortaya konulamadığını, ancak buna rağmen 5 yıl hapse mahkum edildiğini söyledi. Genç'in avukatı karara karşı istinafa başvurdu.

Kararın ciddi bir hak ihlali teşkil ettiği, delil olmaksızın verilen bu cezanın hukuki olmadığı savunuluyor.

İlgili kanunların çerçevesinin net olarak çizilmemesi ve uygulamada birçok hak ihlalinin gerçekleşmesiyle, bir süre sonra insani yardım faaliyetlerinde bulunan tüm kurum ve kuruluşların benzeri şekilde hedef alınabileceği endişesi ortaya çıkıyor.