'İran-ABD gerilimi askeri çatışmaya doğru gidiyor'
İran Araştırmaları Merkezi Başkan Yardımcısı Uygur, "Taraflardan biri son anda geri adım atmazsa bu süreç askeri çatışmaya doğru gidiyor. Çünkü ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, İran'a yaptırımların kalkması için 12 madde açıkladı. Bunlar çok ağır." dedi.
İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'un, yaptırımların kalkması için öne sürdüğü 12 maddeyi İran'ın kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, ''Taraflardan biri son anda geri adım atmazsa bu süreç askeri çatışmaya doğru gider.'' dedi
Uygur, geçtiğimiz hafta yakalandıkları Adana'da ülkelerinde cezalandırılacakları için uluslararası koruma talep eden İranlı göçmenler ile yeniden gündeme taşınan İran'daki insan hakları ihlalleri, ekonomik ambargo sonrası oluşacak sosyal kriz, muhtemel bir İran-ABD çatışması ve Türkiye'ye etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Kaçak İranlı göçmenlerle ilgili olayın abartılı olduğunu ve ajitasyon içerdiğini ifade eden Uygur, şöyle konuştu:
"Kaçak İranlı göçmenler ülkelerine geri gitmek istemiyor olabilirler. Belli bir suçtan dolayı arandıkları veya yargılandıkları için de Türkiye'ye gelmiş olabilirler. Olayın detaylarını bilmiyoruz. Çünkü İran'da saçını boyadı diye kimsenin kolu kesilmiyor ya da dövme yaptı diye idam edilmiyor. Son zamanlarda dövmeli pop şarkıcıları veya futbolcuların İranlı liderler ve siyasetçilerle fotoğrafları basına yansıyor. Ben İran'ın eskisine nazaran daha az baskıcı olduğunu düşünüyorum.
Her ne kadar insan hakları konusunda bir düzelme görülse de kamusal alanda hala başörtüsü takma zorunluluğu var. Ama kılık kıyafete olan bu müdahale gittikçe daha düşük seviyelere geliyor. Özellikle Tahran gibi büyük şehirlerde bu müdahalelerin iyice azaldığını söyleyebiliriz. Bu tip yumuşamalara rağmen bu tip olumsuz haberlerin sık sık basına yansıması ister istemez İran karşıtı bir algı operasyonu mu yaratılıyor, sorularına neden oluyor."
''Trump ile algı operasyonları hızlandı''
Dr. Hakkı Uygur, ABD Eski Başkanı Barack Obama döneminde Batı medyasında oluşan olumlu İran algısının ABD Başkanı Donald Trump yönetimiyle tersine döndüğünü vurguladı.
Obama döneminde İran'daki insan haklarıyla ilgili olumsuz durumların çok fazla gündeme taşınmadığını söyleyen Uygur, şöyle devam etti:
"Ancak Trump'la birlikte ABD'nin İran'la ilgili makro stratejisi değişince İran'ın menfi yönleriyle ilgili haberlerde bir artış oldu. Tabii önümüzdeki dönemde İran'daki insan hakları ve başka şeylerle ilgili olumsuz haberleri daha sık duyacağız. Uluslararası medyanın bu tavrını ABD'nin değişen İran politikasına bağlıyorum. Çünkü nükleer faaliyetleri dolayısıyla İran'a yönelik baskıların artacağı bir döneme gidiyoruz.
Bu dönemde İran'ı sıkıştırmak için daha çok algı operasyonları yapılacaktır. Çünkü İran'ın zayıf noktalarından biri de insan hakları meselesidir. Ülkede kılık kıyafetten, kadınların stadyumlara girmesinin yasak olmasına kadar bir çok konuda kısıtlama var. Bunlar daha önce pek gündeme getirilmiyordu. Ancak bu dönemde uluslararası basında çok sayıda haber göreceğiz."
"Trump İran halkını sokağa çağırıyor"
Dr. Hakkı Uygur, geçen yılın son günlerinde Gonabadi tarikatı dervişlerinin sokağa döküldüğünü hatırlatarak, İran'da bundan sonra halk ayaklanmalarının daha da artacağını öngördüklerini kaydetti.
ABD öncülüğünde İran'a yönelik ekonomik ambargoların artacağını aktaran Uygur, şunları anlattı:
"Halk zaten ekonomik olarak ciddi sıkıntılar içerisinde. Uluslararası baskılar arttıkça sıradan halk bundan etkilenmeye başladı. Geçtiğimiz haftalarda kamyoncular kontak kapatma eylemi yaptı. Bazı şehirlerde bu eyleme taksiciler de katıldı. Hatta esnaf kepenk indirdi. Ambargolar ve ekonomik sıkıştırmaya daha fazla maruz kalacak olan İran’dan bu yönde daha fazla olaya şahit olacağız. Çünkü ilaç fiyatlarından tutun da günlük tüketim malzemelerine kadar birçok üründe çok ciddi fiyat artışları var.
ABD'nin 6 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan yeni yaptırımlarının psikolojik etkisi şimdiden başladı. Yaptırımların etkisi halka yansıdıkça protesto eylemleri artarak yayılacaktır. Zaten ABD Başkanı Trump'ın yapmak istediği de bu. Bir yandan yaptırımların hedefinin İran halkı olmadığını söylüyor, diğer yandan da İran halkını sokağa çıkmaya çağırıyor."
Uygur, son aylarda ekonomik sebeplerden dolayı İran'dan Türkiye’ye yasal ya da kaçak yollarla mülteci girişlerinde artış olduğunu öne sürdü.
Yalnızca işsiz güçsüz kişiler değil çok sayıda insanın da ekonomik durumu iyi olduğu halde Türkiye'ye gelmeye çalıştığını aktaran Uygur, "Buralarda ev almak, yatırım yapmak, iş bulmak ve yerleşmek istiyorlar. Çünkü çok sayıda insan yakın gelecekte İran’da bir ekonomik düzelme beklemiyor, hatta çok daha kötü olacağını düşünüyor. O yüzden İRAM'a da Türkiye'den oturum almak isteyen çok sayıda İranlı fikir almak için başvuruda bulunuyor. Sıradan İranlılar ise kaçak yollardan ülkemize giriş yapıyor ve son zamanlarda sayılarında artış gözlemleniyor." diye konuştu.
''İran'ın 12 maddeyi kabul etmesi mümkün değil"
İran dini lideri Hamaney'in nükleer faaliyetlerin arttırılması yönünde geçen hafta verdiği talimata da değinen Uygur, bu gelişmelerin İran ile ABD arasındaki gerilimi daha da artıracağı değerlendirmesini yaptı.
Şu ana kadar yurt dışındaki akademisyenler ve siyasetçilerle yaptıkları görüşmelerde ABD-İran ilişkilerinin gidişatının endişe verici bir duruma doğru gittiği kanaatinin kuvvet kazandığını aktaran Uygur, şunları kaydetti:
''Taraflardan biri son anda geri adım atmazsa bu süreç askeri çatışmaya doğru gidiyor. Çünkü ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran'a yaptırımların kalkması için 12 madde açıkladı. Bunlar çok ağır. İran'ın bunları kabul etmesi mümkün görünmüyor. Bu maddeleri gören herkes 'Acaba ABD'nin hedefi üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi?' diye soruyor. 'ABD İran'la müzakere mi yapmak istiyor, yoksa İran'ın kabul edemeyeceği şartlar öne sürüp bir operasyona mı hazırlanıyorlar?’ sorusu soruluyor. İsrail'in açıklamaları ve Suudi Arabistan'ın tavırları da operasyonun muhtemel olduğuna dair işaretler taşıyor.''