İran adına casusluk yapan İsrailli eski bakan tutuklandı

İran adına casusluk yapan İsrailli eski bakan tutuklandı

İsrailli eski Enerji ve Altyapı Bakanı Gonen Segev’in, ‘İran ajanı’ olmakla suçlanmasının yankıları sürüyor.

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet (Şabak) tarafından önceki gün yapılan yazılı açıklamada, “1990’ların ortalarında Enerji ve Altyapı Bakanlığı görevini yürüten ve Nijerya’da yaşayan Gonen Segev, güvenlik suçu işledi ve savaş zamanında düşmana yardım etti. Segev, İran adına casusluk yaptı ve onlar için çalıştı” denilmişti.

Şin Bet: Segev’den başka casuslar da olabilir

Başkent Tel Aviv’den üst düzey bir güvenlik yetkilisi de, eski bakanlardan Gonen Segev’in, İran adına casusluk yapma ve devlet yetkilileri hakkında İran’a bilgi sızdırma iddiasıyla yakalandığını doğruladı.

İsrailli güvenlik kaynakları, 6 yıl boyunca ifşa olmadan casusluk yapan Segev’in sadece İsrail değil bölge ülkeleri açısından da telafisi zor zararlara yol açtığını ifade etti. Şin Bet’in (Şabak) eski yetkilileri ise Segev’den başka casusların da olabileceği uyarısında bulundu.

Gonen Segev’in Nijerya’nın Abudjan kentinde sahip olduğu bir klinik, zamanla büyüyerek bir sağlık merkezine dönüşmüştü. İsrailli yetkililer, Segev’in kliniğinde tedavi gören İsrailli yetkililerin banka hesaplarının yasa dışı şekilde kullanılmış olabileceğini ifade etti.

Şabak’ta çalışan eski generallerden biri, “1994-1995 yıllarında İsrail’de Enerji Bakanlığı görevinde bulunan Segev’in İran’a naklettiği belirtilen bilgilerin eski olduğunu dolayısıyla bu bilgilerin sızdırılmasının önemli olmayacağını” öne sürdü.

İsrail ordusunda da yıllarca hizmet veren Gonen Segev, 80’li yılların sonunda eski İsrail Genelkurmay Başkanı Rafael Eitan ile birlikte muhafazakar “Tessumt” partisinin kurucuları arasında yer aldı.

Segev, Yahudi bir fanatik tarafından suikastle öldürülen eski İsrail Başbakanı İzak Rubin hükümetinde, 1994-1995 yılları arasında Enerji Bakanlığı görevini üstlenmişti. Rubin’in öldürülmesinden sonra Binyamin Netanyahu, başbakan olmuş; Segev de siyaseti bıraktığını ilan etmişti.

2003 yılında, uyuşturucu hap ticareti yapmakla suçlanan Segev, Hollanda’da kaldığı bir otelin polis tarafından basılması üzerine 32 bin uyuşturucu hapı polisten gizleyerek İsrail’e kaçmayı başarmıştı. 2005 yılında ise İsrail’de hakkında açılan bir davada suçlu bulunarak 5 yıl hapis cezası ve 27 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararıyla doktorluk derecesi elinden alınan Segev, 2005 yılında girdiği hapishaneden, cezasında indirime gidilmesi üzerine 2007 yılında çıktı.

Segev’in İran ile ilişkisi ise 1999 yılında başladı. İsrail’in Tayyibe kentinde yaşayan bir Arap olan Kays Abid, Segev’i arayarak kendisine İran ile ticaret yapmayı teklif etti. Tüccarlık yapan Abid, daha önce uyuşturucu hap ticareti ve Hizbullah ile işbirliği suçlamalarıyla İsrail’de tutuklanmıştı. Segev, Çin ve Avrupa’ya yaptığı ticarette Abid ile ortaklık yapmıştı.

‘Segev, MOSSAD’a kabul edilmeyince İran’a çalıştı’ iddiası

Gonen Segev, İsrail mahkemesinin doktorluk derecesini elinden almasına rağmen 2012 yılında Nijerya’nın başkenti Abudjan’da bir klinik açtı. İsrail Sağlık Bakanı Litsman Litsrad ile doktorluk derecesinin geri verilmesi için iletişime geçse de bu talebi kabul edilmedi. Emniyet kaynaklarına göre, Segev, İranlı üst düzey yetkililer hakkında birçok bilgiye sahipti. Nijerya’da klinik işlettiği dönemde MOSSAD’a girmeye çalıştı ancak reddedilince ihanete uğradığını düşünerek İran istihbaratıyla işbirliği yapma yoluna gitti.

Şabak tarafından yapılan açıklamaya göre, “İsrail istihbaratı uzun zamandır şüphelendiği Segev’i takip ediyor ancak tutuklamak için bir hata yapmasını bekliyordu. Segev, İsrail istihbaratının beklediği hatayı Mayıs ayında yaparak Nijerya’dan Ekvator Ginesi’ne bir seyahat gerçekleştirdi. Bunun üzerine, Ekvator Ginesi polisiyle ortak bir operasyon başlatan İsrail istihbaratı, Segev’in İsrail’e iade edilmesini sağladı. Ekvator Ginesi polisi, ülkeye gelen Segev’i gözaltına alarak İsrail’e iade etti.”

Şabak’ın açıklamasında, “Segev, küratörlerine enerji piyasası, savunma tesisleri, hükümet ve güvenlik çalışanları hakkında bilgi veriyordu. Segev, aldığı görevleri yerine getirmek için İsrail vatandaşlarıyla bağlantılarını sürdürüyordu. Onlardan bazılarını yasa dışı yollarla, işadamları olarak tanıttığı İran ajanlarıyla tanıştırmaya çalışıyordu” ifadeleri kullanıldı.

İsrail’deki eski casuslar

İsrail, geçmişte birçok kez Arap ülkeleri, Rusya ve İran gibi ülkelere çalışan casuslarla karşı karşı kaldı. Bu yüzden sürekli tetikte olan Tel Aviv yönetimi, Arap ülkelerinden göç eden Yahudileri hep gözetim altında tuttu ve liderlerine şüpheyle yaklaştı. İsrail’in batısında yaşayan Yahudilerin, ülkenin doğusunda yaşayan Yahudilere ırkçı muamelesi yapmasının sebebinin de bu olduğu söylenmekte. Doğulu Yahudilerin, casuslukla suçlanma korkusu onları ırkçı hale getirirken, İsrail’deki aşırı sağcı partilerin kurucuları hep doğulu Yahudiler olmuştur.

İsrail tarihinde Yahudi olmalarına rağmen Komünist kimlikleri nedeniyle Sovyet Birliği lehine casusluk faaliyetinde bulunanlar da dikkat çekicidir. İsrail’de başka ülkeler adına casusluk yaptıkları suçlamasıyla tutuklananlar arasında öne çıkan bazı isimler şöyle:

Aleksandr Yesrail

Mısır adına casusluk yapmak suçlamasıyla 1954 yılında yakalanan Aleksandr Yesrail, MOSSAD tarafından Avrupa’ya kaçırılmıştı.

Zeiw Afni

İsrailli diplomat Zeiw Afni, 1956 yılında Rusya adına casusluk faaliyetlerinde bulunmak suçlamasıyla tutuklanarak, 14 yıllık hapis cezasına çarptırıldı.

Prof. Cort Sita

İsrail Nükleer Enerji Kurumu yetkililerinden Fizik Profesörü Cort Sita, 1960 yılında Çekoslavakya adına casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklandı. İsrail yönetimi, daha sonra Çekoslavakya’ya önemli bilgiler vermediği ortaya çıkan Sita hakkında sadece 5 yıllık bir ceza verdi.

Yesrail Bar

İsrail’in ilk Başbakanı David Be Gourion’a yakınlığıyla tanınan bir general olan Yesrail Bar, 1961 yılında Sovyetler Birliği’ne tehlikeli askeri bilgiler verdiği suçlamasıyla tutuklanarak 15 yıl hapse mahkum edildi.

Mardohay Fanono

İsrail’in nükleer programına dair sırları Sunday Times gazetesine ifşa etmekle suçlanan Mardohay Fanono, 1988 yılında MOSSAD tarafından İtalya’ya kaçırıldıktan sonra yargılanarak 18 yıl hapse mahkum edildi.

Nahum Anbar

Nahum Anbar, 1997 yılında İran adına casusluk yaptığı iddiasıyla tutuklanarak 16 yıl hapse mahkum edildi.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.