"İran, Fırat Kalkanı'ndan memnun değil"
Üst düzey bir dışişleri yetkilisi İran'ın Fırat Kalkanı, Başika Uzlaşması ve Suriye'deki ateşkes anlaşmasından rahatsız olduğunU söyledi.
Son birkaç yıldır Türkiye-İran ilişkileri üzerine çalışan üst düzey bir dışişleri yetkilisi, İran'ın Suriye üzerinde Rusya-Türkiye anlaşması sebebiyle kendisini kenara itilmiş hissettiğini söyledi. Bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan yetkili, Irak-Türkiye ilişkileri üzerinde de İran'ın ciddi bir müdahalesi olduğunu da belirtti.
"Fırat Kalkanı'ndan memnun değiller"
"Fırat Kalkanı Operasyonu'ndan memnun olmadıklarını hepimiz biliyoruz. Temel mesele şu, 'Burası bizim at oynattığımız bir bölge, Türkiye'nin güçlü bir askeri varlıkla oraya girmesi bizim gündemimizi engelleyici bir gelişme' diyorlar. Bizim orada askeri olarak varlık göstermemiz, sadece Suriye'de değil Irak'taki Başika Kampı meselesinde İran'ı rahatsız eden bir şey. Yaklaşımları olumlu değil. Türkiye'nin varlığını, sahanın paylaşılacağı bir grup olarak gördükleri söyleyebiliriz. O yüzden o varlığın bir an önce Türkiye sınırlarına çekilmesini istiyorlar hem Suriye hem Irak'ta. Biz tabii onların beklentisine göre politikamızı değiştirip farklı bir adım atacak değiliz.
Bize Fırat Kalkanı'nın doğru bir adım olmadığını ve istediğimiz sonuçları elde edemeyeceğimize inandıklarını söylüyorlar. Sadece inanma aşamasında mı kalacak yoksa bu inançlarını hayata geçirecek adımlar da atıyorlar mı, atacaklar mı, ayrı bir konu..."
"Sizin operasyon yürütmeniz maliyetli olur"
"İran'ın politikalarını nasıl yürüttüğünü biliyorsunuz. DAEŞ varlığını kabul ediyorlar ama operasyonu Suriye hükümeti yapsın, siz yapmayın diyorlar. Sizin operasyonu yürütmeniz doğru değil ve maliyetli olur dediklerini anlıyoruz. El Bâb güneyinde rejim güçleri ve Şii milisler var. Onların derdi orada bu işi rejimin halletmesi. "Böylece siz de zarar görmezsiniz" diyorlar. Çünkü orada düzenli bir ordu var, TSK'nın gücünün farkındalar. İran'ın ise bölgede yürüttüğü bütün faaliyetleri Devrim Muhafızları ya da bunların eğittiği Irak'taki, Suriye'deki Şii gruplar, Lübnan'da Hizbullah yürütüyor."
Yetkili, "El Bâb'ın güneyine gitmek gibi bir düşüncemiz yok" ifadelerini de kullandı.
Astana belirsizliği: İran'la iş yapmak her zaman kolay değil
23 Ocak'ta yapılması planlanan ancak Suriye sahasındaki İran destekli Şii milis grupların ateşkes ihlâlleri gerekçesiyle Suriyeli muhaliflerin katılmayacaklarını belirttiği Astana toplantısı için ise görüşmeler sürüyor. Yetkiliye göre Suriye sahasında Rusya ve Türkiye'nin işbirliği yapması Tahran'ı rahatsız etti. Astana'ya katılımları konusunda belirsizlik sürüyor. İran, Rusya'yı safdışı bırakmak için Türkiye'ye 'konuyu bölge ülkeleriyle halledelim' önerisinde bulunuyor:
"Suriye'de önce üçlü anlaşma oldu, Moskova bildirisine üç ülke taraf oldu. Halep'in boşaltılması sürecinde üçlü süreç ikili sürece dönüştü. İran her ne kadar 'biz ateşkes sürecine sadığız iddiasında olsa da, nüfuzumuz olan kesimler üzerinde bu yönde etkimizi kullanacağız' deseler de sahadaki gelişmeler böyle bir tablo ortaya koymuyor. İran'la iş yapmak, iletişim kurmak her zaman kolay değil. Çok fazla gri alanlar oluyor.
Esas sorun, 'biz mutabakatı ilan etmedik çünkü sizin verdiğiniz örnekler teröristlerle yapılan mücadeleyi kapsıyor' diyorlar. Yakın geçmişte Ruslarla aynı sorunu yaşıyorduk. Nusra meselesi var... DAEŞ konusunda fikir ayrılığı yok da Nusra'nın meşru muhalif gruplar içine sızdığı ya da ayrımın belirgin olmadığı iddiası var İran tarafından.
İran önemli bir bölge ülkesi. Irak, Suriye ve Lübnan üzerinde ciddi nüfuzu var. Üzerine düşeni yapması derken beklentimiz bu nüfuzu yapıcı şekilde, kalıcı barışı tesis edecek şekilde kullanması. Astana için katılımla ilgili belirsizlik sürüyor."
Türkiye'nin muhaliflerle İran'ı görüştürmek gibi bir politikası olmadığını belirten yetkili, Suriye halkının istediği her çözümün Ankara için kabul edilebilir olacağını da tekrarladı.
"Rusya'yla işbirliği yapmamız İran'ı rahatsız ediyor"
"Rusya'yla uçak krizini atlattıktan sonra Suriye konusunda da işbirliği açısından aşama kaydettik, bu da İran'ı rahatsız eden bir şey. Kenara itilme duygusu ve endişesiyle Türkiye-Rusya yakınlaşmasından rahatsızlık duyuyorlar Suriye konusunda. Bölge ülkeleri olarak yapalım diyorlar Türkiye'ye...
İran'la Rusya'nın bölgedeki rolü, imajları ve çıkarları, stratejik bakış açıları farklı Ağustos'ta İran hava üssünü açmıştı Rus uçaklaına ve bu Rus-İran ilişkilerşnde gerginliğe sebep olmuştu, İran iç politikasında çok büyük tepki olmuştu."
"PYD'yle temasları sır değil"
Dışişleri yetkilisi, İran'ın PKK'yı terör örgütü olarak gördüğünü, resmi görümelerde bu görüşü dile getirdiklerini söylüyor ancak şunu da ekliyor:
"Basında çıkan PKK'ya, PYD'ye destek verdiği iddiaları bizim için önemli şeylerdir, hassasiyet verdiğimiz şeylerdir. Yeri geldiğinde bunu onlara her zaman söylüyoruz. Ama PYD'yle temas ettikleri bir sır değil."
"İran mezhepçi bir gündem izliyor"
Irak-Türkiye ilişkilerinde İran'ın rolüne de değinen dışişleri yetkilisi, "Biz İran'ı mezheoçi bir ülke olarak görüyoruz ve bu yanlış bir değerlendirme değil. Mezhpeçiliği Anayasası'na sokmuş bir ülke. Her ne kadar aksini iddia etse de İran'ın mezhepçi bir gündem izlediği aşikar" ifadelerini kullandı.
"Yıkıcı faaliyetler uzmanlık alanı"
İran'ın Irak üzerinde, Şii gruplar üzerinden de ciddi bir etkisi olduğu anlatan yetkili, Bağdat-Ankara ilişkilerinde Tahran'ın ciddi bir müdahalesi oldupunu söyledi:
"Irak'la ilişkiler ilerlerken İran'a da yapıcı rol oynamasını iletiyoruz, onlar da 'biz zaten öyle yapıyoruz' diyor ama... Biz genel olarak istikrar istiyoruz. İran'ın öyle bir şeyi yok, ordusu, milisleri, sert gücü var. Yıkıcı faaliyetler uzmanlık alanı, yumuşak gücü yok, ekonomik gücü yok. Kültürel derinliği çok büyük ama onları kullanmak isteyen bir algısı yok. Perde arkasından işi kotarma şeklinde çalışıyor. Onlar istikrarsızlıktan nemalanan bir ülke, bu bizim zararımıza."
"Angajman kesilmemeli"
Yetkili, iki ülke ilişkilerinde siyasi alanda zaman zaman gerilimler yaşansa da angajmanın kesilmediğini, ticari işbirliğinin de kendi mecrasında ilerlediğini belirtti:
"Geçen yılın Ocak-Kasım ayları arası verilerine göre ihracatımız arttı, 4.7 milyar dolara yükseldi. Bir önceki yıl 3,7'ydi. Buna daha Aralık eklenecek ki Türkiye'nin ihracat rakamları genelde düştü. Bu İran'la ticari ilişkiler açısından bir başarı."
Trump dönemi için iki farklı beklenti
Tahran, Trump'ın ABD Başkanı olarak göreve başlayacağı 20 Ocak'ı da kaygıyla bekliyor. Yetkiliye göre Obama'nın angaje olmuş ve yapıcı politikasından sonra Trump dönemi bir belirsizlik olsa da, İran'ın içindeki aşırı muhafazakar kesimler bu durumdan memnun. Sebebi, ABD ile işbirliğinin gelişmesi ihtimalinin bu grupların iç politikada elini bağlaması.
Kaynak: Al Jazeera