İran uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20'ye çıkarıyor
İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na, uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20'ye çıkaracağına dair bilgilendirmede bulundu.
İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na, uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20'ye çıkaracağına dair bilgilendirmede bulundu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan yapılan açıklamada, İran'ın ajansa, Fordo nükleer tesisinde geliştirdiği uranyumun saflık oranını yüzde 20 seviyesine çıkarmayı planladığını bildirdiğini aktardı.
Bu, 2015 öncesindeki saflık seviyesine denk geliyor.
Söz konusu karar, Donald Trump yönetiminin nükleer anlaşmadan çekilip Tahran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulanmasına misilleme olarak İran'ın 2019'da başladığı ihlaller zincirinin son halkasını oluşturuyor.
Tahran'ın UAEA'ya ilettiği mesaj, İran'da hükümet kanadı ile Meclis arasında tartışmalara neden olan ancak Anayasayı Koruyucular Konseyi'nde (AKK) nihai onayı aldıktan sonra hükümetin kabul etmek zorunda kaldığı nükleer yasanın yürütme tüzüğünün Bakanlar Kurulu'nda kabul edilmesinden sonra geldi.
İranlı bilim insanı Muhsin Fahrizade'ye düzenlenen suikastın ardından Meclise getirilip onaylanan yasa, İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılıyor.
UAEA'dan bugün yapılan açıklamada, "İran, ajansa, parlamentoda yakın zamanda kabul edilen yasa kapsamında, İran Atom Enerjisi Teşkilatı'nın Fordo nükleer yakıt zenginleştirme tesisinde yüzde 20 seviyesinde düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum üretmeyi planladığını bildirdi." denildi.
Nükleer anlaşma İran'a uranyumu en fazla yüzde 3,67 zenginleştirebilme izni veriyordu.
Ek Protokol'den ayrılarak, nükleer tesislerindeki denetimleri sınırlandıracak
İran, onaylanan yasa kapsamında, nükleer anlaşmanın taraflarının iki ay içinde Tahran'ın bankacılık ilişkilerini ve petrol ihracatını normale döndürecek adımlar atmaması halinde, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında 2016'dan bu yana gönüllü olarak uygulanan Ek Protokol'den ayrılacak.
Tahran yönetimi, Ek Protokol uyarınca, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin İran'ın nükleer tesislerini istedikleri anda aniden denetlemelerine izin vermişti. İran'ın Ek Protokol'den ayrılması, UAEA müfettişlerinin denetimlerinin sınırlandırılacağı anlamına geliyor.
Ruhani hükümeti yasaya karşı çıkmıştı
Ruhani başta olmak üzere üst düzey hükümet yetkilileri, yasanın onaylanmaması için Meclise daha sonra da AKK'ye çağrıda bulunmuştu.
Hükümet, yasanın uygulanmasının dış politikada sorunlara neden olacağını düşünüyor.
Söz konusu yasa daha önce de muhafazakarlar tarafından gündeme getirilmişti.
Ancak İran Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanı da olan nükleer bilimci Fahrizade'ye yönelik suikast, süreci hızlandırdı ve yasanın Meclis ve AKK tarafından süratle onaylanmasının yolunu açtı.
Yasa 1 Aralık'ta Mecliste kabul edilmiş bir gün sonra da AKK tarafından süratle onaylanmıştı.
Yasanın maddeleri arasında yasayı uygulamayı reddeden yetkililere karşı hapis cezası dahil yaptırımlar öngörülüyor.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, 3 Aralık'ta yaptığı bir konuşmada, "Mecliste çıkarılan yasadan hoşlanmadık ancak herhangi bir demokraside olduğu gibi ülkenin bir yasası haline geldiyse uygulamak durumundayız. Başka bir seçeneğimiz yok." demişti.
Zarif, buna karşılık ABD'nin nükleer anlaşmaya geri dönmesi halinde İran'ın attığı ve atacağı nükleer adımların geriye döndürüleceğini ve nükleer anlaşmadaki taahhütlerine geri döneceklerini belirtmişti.