İran'ın kontrolündeki 'yeni' Suriye: 'Ömer ve Ebubekir kafirdir' flamaları taşıdılar
Suriye'deki Aşura törenlerinde taşınan flamalarda İran resmi inancını yansıtan ifadeler yer aldı.
İran'da devlet eliyle her sene düzenlenen ve Hz. Muhammed'in sahabelerinin hedef alındığı Aşura törenleri Suriye'ye taşındı.
Suriye'de düzenlenen törenlerde çekilen bir fotoğrafta, "Ebubekir ve Ömer kafirdir, cehennemdedir" yazılı bir flama görüntülendi.
Suriye'deki savaşa rejime destek olmak amacıyla dahil olan İran, aynı zamanda bölgede bir 'din emperyalizmi' yürütüyor.
İran, Suriye'de savaş sonrasında da etkisini kabul ettirebilmek ve varlığını kökleştirmek için yoğun bir çaba sarfediyor.
Vatandaşlık ve iş vaadiyle farklı ülkelerden topladığı Şiilerden milis güçler organize eden İran, ideolojik-dini olarak kendisine bağlı bir sosyal çevre oluşturabilmeyi amaçlıyor.
Suriye'de Aşura ayininde taşınan "Ebubekir ve Ömer kafirdir" yazılı flama
Suriye'de Şii inancında Hüseyniye adı verilen mabedler inşa edilirken, camilerde Şiilik propagandası hız kazandı.
Suriye'nin Halep kentinde düzenlenen bir Aşura ayini:
Aleppo yesterday: pic.twitter.com/WiTlDXqxtt
— أبو همامSafawiHunter (@MorocanArab) 1 Ekim 2017
Mehdi inancı ve Müslümanlara yönelik katliamlar
Suriye'deki Aşura törenlerinde Hz. Muhammed'in sahabelerinin hedef alınmasını yorumlayan uzmanlar, Şiillik'teki ezoterik ve batıni yorumlarla süslenmiş mehdi inancına dikkat çekiyor. Buna göre, İran yönetimi halkın ve İslam'ın temel değerlerini hedef alarak çatışmayı ve bölünmeyi körüklemek istiyor.
İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi yaptığı bir konuşmasında, bölgede yaşanan hadiselerin Mehdi'nin gelişine zemin hazırladığını ve bu olaylarda aktif rol almak üzere İran'la ortak hedefler doğrultusunda faaliyet yürütecek 5 ülkeden 200 bine yakın silahlı gencin hazır olduğunu söylemişti.
Mehdinin gelmesi için bölgede Şii geleneğine ve bu geleneğin tarihsel lideri olarak düşünülen İran/Fars siyasetinin hedeflerine tehdit unsuru olarak görülen bu kesimlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Şii din bilginlerinin meşru kabul ettiği rivayetlerde, Mehdi'nin gelişi öncesi Suriye bölgesinde Sünni halkın büyük bir kıyımdan geçirileceği yönünde kehanetler yer alıyor. Bir kurtarıcının gelişi beklentisi ve bu kurtarıcının gelmesine insanlığın şiddet ve kanla hazırlanmasına dair kanaat, İran'ın Suriye'de giriştiği katliamlarda önemli bir etken olduğu belirtiliyor. Mesih'in gelişini hızlandırmak amacıyla kaos, şiddet ve ahlaki bozukluğun arttırılması gerektiğini düşünen Hristiyanlık kökenli tarikatlar ile paralel bir inanışa sahip olan Şii yönetimin, bölgeyi ateşe atmaktan çekinmediği ifade ediliyor.
Kaynak: Mepa News