'IŞİD döneminde hayat daha kolaydı': Rakka'nın enkazında hayat
“IŞİD terörizmdir, onda şüphe yok. Buna rağmen eskiden hayat daha kolaydı. Şimdi her şey çok pahalı. IŞİD zamanında ekmek daha ucuzdu. Artık bazı aileler onu bile alamıyor.”
Suriye’nin Rakka şehrinin her yanını umutsuzluk kaplamış. Şehir halkı savaşın “yeniden modellendirdiği” binalar ve parçalanmış beton yığınları arasında hayata tutunmaya çalışıyor. Duvarları yıkılmış evlerde uyumanın dışarıda uyumayla hiçbir farkı yok.
Şehrin uğradığı yıkımın yanısıra fakru zaruret iyice halkın üzerine çökmüş. Bir zamanlar yeşil parklara ve gelişmekte olan orta sınıfa ev sahipliği yapan Rakka’da bugün enkaz parçalarıyla dolu sokaklarında satmak için hurda metal arayan çocuklara ve kadınlara rastlamak sıradan bir hal aldı.
Yakın zamanda yayımlanan bir Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, operasyonlardan sonra bölgeye geri dönenlerin yarısının yeterli yiyeceği yok.
Şehrin, açık bir şekilde konuşmak için çok tehlikeli olduğunu söyleyen ve bu nedenle tam isminin verilmemesini rica eden Ebu Vard diyor ki; “Bu özgürleştirmek değil.” 2017 yılının Ekim ayında Kürt milisler ve Trump yönetiminin IŞİD’i mağlup etmesinin ardından yapılan bütün resmi açıklamalarda sürekli “özgürleştirmek” kelimesi kullanıldı.
“Bu yıkımdır. Sistematik yıkım. Akrabalarım, arkadaşlarım, komşularım... bütün halk bunu böyle görüyor. Kimse onların fikirlerini değiştiremez. Bütün hayatları yok edildikten sonra nasıl olur da insanların özgür hissetmelerini bekleyebilirsin?”
IŞİD’in başkent ilan ettiği Rakka’nın ABD öncülüğündeki koalisyon ülkeleri ve sahadaki Kürt milislerle birlikte ele geçirilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen şehir hala tam anlamıyla bir harabe. Buradaki halk, şehirlerini ve evlerini yok eden ülkelerden gelen az miktardaki yardım ile hayatlarını tekrar düzene sokmaya çalışıyor.
"Uyuyan IŞİD hücreleri"
Halkın hissettiği nefretin yanı sıra bir yandan da güvensizlik duygusu hızla yayılmakta. Son iki haftada, kimliği belli olmayan bir milis, polis merkezine saldırarak çatışmaya girdi. İlaveten, koalisyon araçları ve yerel güvenlik güçleri en az iki noktada yola döşenen patlayıcılarla hedef alındı.
Yerel yetkililer bu operasyonların failinin “uyuyan IŞİD hücreleri” olduğunu söylüyor. IŞİD de bu saldırıların bazılarını resmi olarak üstlendi. Ancak durumu yerinde gözlemleyen insani yardım çalışanları ve bağımsız araştırmacılar saldırıların, şehrin yönetiminin devredildiği Amerikan destekli Kürt milislere çoğunluğu Arap olan halkın artan nefretinin en son göstergesi olduğunu ifade ediyor.
IŞİD, şehri yaklaşık 4 yıl boyunca kontrolünde tutmuştu. Şehrin geçtiğimiz yıl örgütten geri alınmasının ardından ABD, IŞİD karşıtı harekat çerçevesinde Rakka’nın “istikrara kavuşturulmasını” hedeflediğini söylemişti. Suriye Geçiş Dönemi Yardım Tepki Ekibi yani kısa adıyla START, okullar, hastaneler ve altyapının tekrar işler hale getirilmesi ile görevlendirildi.
Basına konuşmalarına izin verilmediği için adının açıklanmasını istemeyen, Suriye’de çalışan ABD'li Bakanlık yetkilisi şöyle diyor: “IŞİD’e karşı koymak üzerine kurulu açık bir anlayışımız var. Askeri manada zafere erişilmiş olabilir ancak bu hemen burdan gideceğimiz anlamına gelmiyor. Bölgeyi istikrara kavuşturmalısınız ki tekrar gelmesinler.”
Ancak, eldeki veriler ABD öncülüğündeki sözde istikrar çabalarına ayrılan bütçenin kısıtlı olduğunu ve devletin hedeflerine varılmasının imkansız olduğunu gösteriyor.
ABD destekli Rakka Sivil Konseyi yetkilileri dahi, gönderilen yardımların ihtiyaçlara nazaran çok az olduğunu ifade ediyor. Konseyin yeniden inşa komitesinin başındaki isim olan İbrahim Hasan konu hakkında; “bütçenin yeterli olduğunu kesinlikle söylemeyiz zira şehir büyük ve daha fazla ödenek gerekiyor” diyor.
"Trump ödemeleri durdurdu"
Bugüne kadar Rakka’nın yeniden inşası için, çoğu ABD üzerinden yerel sivil toplum kuruluşlarına aktarılan 250 milyon dolar "START" çerçevesinde gönderildi. Ancak Mart ayı sonlarına doğru Beyaz Saray’dan bütçede Rakka için ayrılmış miktarların ödemesi durduruldu.
ABD'li yetkililer ve Rakka Sivil Konseyi üyelerinin verdiği bilgilere göre bugüne kadar gönderilen para ile şehrin yolları üzerindeki bina enkazları kaldırıldı. Bubi tuzakları ve mayınlar temizlendi. Öğretmenlerin ve diğer kamu çalışanlarının maaşları ödendi.
Ancak içindeki binaların %80’i yok olan kocaman bir şehri tekrar yaşanılır hale getirmek için bu yapılanlar, yapılması gerekenlerin ufak bir kısmını oluşturmaktadır. Mesele hakkında henüz resmi bir çalışma yapılmadı ancak Rakka’nın yeniden inşası ile alakadar olan yerel görevlilerin tahminlerine göre bunun için gerekli miktar milyarlarca dolar seviyesinde.
"Topyekün imha taktikleri"
2016 seçimleri önce Donald Trump’ın yaptığı vaatler arasında “IŞİD’in bombalarla ağzına s...” da vardı. İş başına geldiğinde ise Trump yönetimi bölgedeki angajman kurallarını esneterek orduya hedefleri daha hızlı ve ağır şekilde bombalama izni verdi.
Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında CBS kanalındaki bir programa konuk olan Savunma Bakanı James Mattis koalisyonun IŞİD’e karşı “yıpratma taktiğinden” vazgeçip “topyekün imha taktiğine” geçiş yapmasından ötürü duyduğu sevinci anlattı.
IŞİD’in eski başkenti bu taktiğin canlı örneğidir. Mahalleler bütün evler tamamen dümdüz edilmiş. Bazı noktalarda sağlam kalan birkaç yapının haricinde zarar görmemiş bina görmek imkansız.
Rakka savaşı sırasında, ABD tarafından eğitilip silah verilen Kürt ve Arap milislerden oluşan kara gücünün yanı sıra Amerikalı, İngiliz ve Fransız savaş uçakları kullanıldı. Muharebede ayrıca belirli bir sayıda ABD’li Özel Kuvvet askeri de görev yaptı. Bu askerler genellikle milislere tahsis edilen ağır silahlar ve bataryaların başındaydı.
ABD öncülüğünde koalisyon bugün hala dünya tarihindeki en “titiz” savaşlardan bir tanesini gerçekleştirdiği, sivil kayıpların en alt seviyede olduğunu iddia ediyor. Ancak Haziran ayında Uluslararası Af Örgütü tarafından yayımlanan bir raporda Rakka’nın alınması sürecinde 4 ayda “yüzlerce sivili katlettiği” belgelendi. Raporda ayrıca ayrım gözetmeksizin kullanılan ağır silahlar eliyle savaş suçu işlenildiği de kaydedildi.
"Tarifi imkansız bir his"
Şehirdeki cesetleri bulmak ile görevli ekibin ofisi, çaresiz akrabalar kaybolan sevdiklerinin bilgilerini bir forma yazan, evlerinin yakınlarında çürümüş ceset kokusu duyduklarını bildirmeye gelen insanlarla dolu.
Yaklaşık 500 çocuğun eğitim gördüğü yarısı çökmüş okulun müdürü, savaştan sonra şehri ilk defa gördüğü zamanı anlatırken gözyaşlarına zor hakim oluyor.
“Tarifi imkansız bir histi. 16 ay boyunca Rakka’dan uzak kaldım. Memleketime duyduğum hasretten psikolojik olarak yıkıldım; geri döndüğümde Rakka’nın toprağını öpme hayalleri kurdum.”
“Ancak geri dönüpte ortadaki yıkımı görünce ağlamaya başladım. Gözümden yaşlar geldi.
“(Etrafı göstererek) bu okulda kitaplar, kütüphaneler hatta şurda bir bahçemiz bile vardı.”
Okulun çatısı bir hava saldırısı neticesinde tamamen çökmüş. Oyun alanına yüzlerce havan kovanı yığılmış.
Müdür bey, şehirdeki az daha olan iyileşmenin yabancıların yardımı neticesinde değil, yerel halkın dirayetiyle gerçekleştiğini söylüyor.
Rakkalıların ABD öncülüğündeki koalisyona duyduğu derin nefreti de şu ifadelerle anlatıyor: “Evleri mahvedilenler, evlatlarını yitirenler çok kızgın. Benim de iki kuzenim ve amcam hava saldırısıyla öldürüldü. Bu ülkede çıkarı olan devletlere tabi ki kızgınım.”
"Eskiden hayat daha iyiydi"
Halkın tamamına yakını, IŞİD’in sert yönetimine rağmen Rakka’da yaşamanın şimdi çok daha zor olduğunu söylüyor.
“IŞİD terörizmdir, onda şüphe yok. Buna rağmen eskiden hayat daha kolaydı. Şimdi her şey çok pahalı. IŞİD zamanında ekmek daha ucuzdu. Artık bazı aileler onu bile alamıyor.”
“Burdaki sorunlar kısa süre içinde çözülmezse yakında güvenlik diye bir şey kalmayacak. Eğer ABD ve yerel yönetim sorunlarla ilgilenmemeye devam ederse, sonunda insanlar ayaklanacak. Baskı altındaki insanlar patlama noktasına geldi.”
Ruth Sherlock, Lama al Arian ve Kamiran Sadoun tarafından hazırlanan ve 26 Ekim 2018 tarihinde yayımlanan makale, Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Yazarların ifadeleri olduğu haliyle aktarılmıştır.