IŞİD sonrası Suriye’de ABD-Rus çekişmesi
ABD ve Rusya'nın yanı sıra İran ve Türkiye gibi bölgesel güçler de Suriye'nin geleceğine yön vermeye çabasında.
IŞİD'in Suriye’nin doğusunda yenilgiye uğratılmasından sonra siyasi çözüm ve çözümün şekli üzerine tartışmalar yeniden başladı.
ABD tarafı, Cenevre müzakereleri esası üzerine bir çözüm isterken ve Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’ya, Rusya’nın sunduğu çözüme ve Humeymim üssünde gerçekleştirmek istediği toplantıya itibar etmemesini telkin ederken, Rusya tarafı, Şam ve Tahran’dan bağımsız geliştirdiği ve Washington tarafından da kabul edilmeyen çözüm önerisi üzerinde duruyor.
ABD, kara müttefiki PKK'nın çatı oluşumu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) silah desteği sağlayarak, Fırat Nehri’nin doğusundaki petrol ve tarım noktalarını kontrol altına aldı. Rusya ise kara müttefiki Esed rejimi ile Fırat Nehri’nin batısındaki yerleri IŞİD'ten ele geçirerek, Türkiye ve İran gibi bölgesel aktörlerle çatışmasızlık bölgelerini anlaşmalarla hayata geçiriyor.
Rusya’nın teklifi ne?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün yaptığı açıklamada, "Rus hava kuvvetlerinin sağladığı destekle Suriye’nin yüzde 90’ının teröristlerden arındırıldığını" söyledi. İdlib, Suriye’nin güneybatı sınırı, Şam kırsalı ve Humus kırsalında hayata geçirilen çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasının siyasi çözüm için gerekli zemini oluşturduğunu vurguladı.
Edinilen bilgilere göre, Rusya, planını, 30-31 Ekim’de gerçekleştirilecek Astana toplantısında, çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasının uygulanmasının tamamlanması üzerine kuracak. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) İdlib’e yerleşmesinden sonra Humeymim Askeri Üssü’nde Rusya’nın davetiyle muhalefetin kongre düzenlemesi hedefleniyor. Esed rejimi ve muhalefetten asker ve siyasetçilerden oluşan 700 kişinin davet edileceği kongrede, Kürt temsilcilerin yanı sıra, çatışmasızlık bölgeleri anlaşmalarının imzalanmasında rol oynayan Rusya’ya yakın diaspora muhalefetinden de temsilciler çağrılacak.
Bu ay sonunda düzenlenmesi kararlaştırılan kongre, lojistik nedenler ve Astana görüşmeleriyle çakışması nedeniyle 7-10 Kasım tarihine ertelendi. Kongreye davet edilen bir Kürt yetkilinin aktardığı bilgilere göre, kongre 5 temel nokta üzerine yoğunlaşacak. Bu noktaları, “Suriye’nin genel durumu, taraflar arasındaki gerilimin azaltılması, yeni Anayasa üzerine görüş alışverişi, gelecekte atılacak adımlar için bir müzakere komitesi oluşturulması ve daha kapsamlı bir kongreye hazırlık” olarak sıraladı.
ABD ne istiyor?
ABD yönetimi, uzun bir süredir Suriye’deki tavrını yeniden gözden geçiriyor. ABD Ulusal Güvenlik Müsteşarı Ash McMaster, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye’deki bütün yerel grupların nasıl bir araya toplanacağını ve Suriye’deki şiddet sarmalının nasıl bitirilebileceğini düşündüğümüzde, Beşşar Esed’in çözümün parçası olmasının oldukça zor olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Özellikle de eli Suriyelilerin kanlarına bulaşmış ve ülkeyi yakıp yıkmışken. Esed, en yıkıcı silahları kullanarak Suriye’de çok sayıda katliam işledi. Suriye’de uzlaşı ve barışın sağlanması için uluslararası güçlerin yönlendirmesi şart” ifadelerini kullandı.
Batılı bir yetkili ise ABD yönetiminin BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’dan siyasi çözüm için görüşme talep ettiğini bildirdi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, dün, Cenevre’de, De Mistura ile yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “ABD olarak, Beşşar Esed’in yönetimde yer almayacağı birleşik bir Suriye istiyoruz” dedi. “Esed ailesinin sonu yakın görülüyor. Mesele bu işin nasıl olacağıdır” diyen Tillerson, Esed rejiminin savaşı 6 yıl sürdürebilmesinin tek sebebinin, Rusya’nın rejime verdiği askeri destek olduğunu vurguladı.
De Mistura ne istiyor?
BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura, Moskova ve Washington arasında gidip gelirken, iki ülkenin müttefikleri, IŞİD sonrası ipleri ellerinde tutmak için yarışıyor. De Mistura, Rusya’nın Humeymim Üssü’nde düzenleyeceği kongrenin, Cenevre müzakereleri ve BM’nin 2254 sayılı kararına bir alternatif teşkil etmesini istemiyor. Bu noktada, Esed rejimine Cenevre müzakerelerinde muhatap olacak bir muhalefet heyetinin oluşturulması için düzenlenen Riyad konferansının başarısı zora giriyor. Suriyeli muhalifler, ABD hükümetine baskı yapabilecek bir siyasi irade ortaya koyabilmek için 2 gündür ABD’de toplantılar düzenliyor.
De Mistura, son haftalarda sarf ettiği siyasi çabalar için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) destek alma arayışını sürdürüyor. Cenevre müzakerelerinin yeni turunun 28 Kasım tarihinde yapılmasını isteyen De Mistura, Cenevre müzakerelerini, Riyad 2 konferansı, Humeymim kongresi ve Astana görüşmeleri sonrasına bırakmış durumda.
Konuya ilişkin, dün bir açıklama yapan De Mistura, “Taraflar, yeni Anayasa’nın yapılması ve Suriye’de seçimlere girilmesi konularını tartışmaya başlayarak fiili müzakere aşamasına geçmelidir” dedi.
Kaynak: Şarku'l Avsat