"İslam ülkeleri Doğu Türkistan’a sahip çıkmalı"
Dünya Uygur Kongresi, İstanbul Taksim’de basın toplantısı düzenledi.
Doğu Türkistan’da yaşananları dünyaya duyurmak amacıyla 1999 yılından bu yana faaliyet gösteren Dünya Uygur Kongresi, İstanbul’da gazetecilerle bir araya geldi. Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Erkin Emet ve Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem’in katıldığı basın toplantısında Doğu Türkistan’daki durumla alakalı gazetecilere bilgi verildi.
"Zulmü duyurmak istiyoruz"
TurkistanPress'in haberine göre, Dünya Uygur Kongresi Genel Sekreteri Erkin Emet, “Türkiye, Doğu Türkistan davasının 1998’e kadar merkeziydi. Çeşitli sıkıntılarla beraber bizim davamıza Türkiye’de yasaklamalar geldi. Böylelikle mecburen Avrupa’ya açıldık, Almanya’ya taşındık. 1999’da Dünya Uygur Kurultayı adıyla kuruluşumuzu gerçekleştirdik. Amacımız Uygurlar Müslümanlarının temsil edilmesi, onlara destek vermek, zulmü duyurmaktı. Aynı zamanda Doğu Türkistan davamız için uluslararası alanda çalışmalar yapmak istiyoruz. Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere birçok kurumda Uygurların yasal sivil toplum kuruluşu olarak tanınıyoruz. Türkiye’de de bilinmek, tanınmak için hem de Doğu Türkistan’daki acı durumu göstermek için bugün basın mensuplarımızla toplantı düzenledik” diye konuştu.
"Hastaneler işkence kampı yapıldı"
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Erkin Ekrem ise, “Doğu Türkistan’daki hastaneler, spor tesisleri gibi birçok alan kampa çevrildi. Hatta benim bir dönem görev yaptığım hastane şu an kamp halinde. Çinlilere kamp yetişmiyor artık. Müslümanların zulüm gördüğü kamplardan bilgi alınamıyor. Çin devleti bunu devlet sırrı olarak görüyor ve kampa getirilenlere gizlilik anlaşması adı altında çeşitli evraklar imzalatıyor. Kamplara alınan ailelerin ortada kalan çocukları da Çin tarafından alınıyor. Çocuklar, ‘Melekler Okulu’ denilen kamplarda Çin devletinin istediği şekilde eğitiliyor." ifadelerini kullandı.
"Camiler Çinliler tarafından tahrif edildi"
Basın mensuplarına görüntülü sunum yaparak bölgedeki gelişmeleri anlatan Ekrem, “Toplama kampları Çin’de eğitim yeri olarak isimlendiriliyor. Bu sözde eğitim kurumlarındaki insanlar tuvalete gitmek için bile Çin Komünist Partisi’nin marşını söylemek zorunda. Çin’de kamp bölgelerindeki camiler Çinliler tarafından tahrif edilmiş durumda. Camilere ‘Devleti seviyoruz, partiyi seviyoruz’ tabelaları asılıyor. Aynı zamanda Çin, Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak için baskıda bulunuyor. Şu an daha ileri gitmiş durumdalar ve Çin İslam’ı diye bir şey çıkardılar. Kendilerince yeni bir İslam oluşturmaya, ‘İslam böyle olur’ diyerek bunu insanlara dayatmaya başladılar. Bu dava bu yüzden tüm Müslümanların davası olmalı. Bu sorun ABD ve Batılıların değil, bizim sorunumuz. Müslümanların Doğu Türkistan sorununa ilgi duymaması da bizleri üzmekte. 23 Batılı devlet bizi destekliyor ama bu devletler arasında bir Müslüman ülke yok” dedi.