İsrail Gazze'deki katliamlarda Hindistan üretimi insansız hava araçlarını kullanacak

Fotoğraf: Adani Defence and Aerospace

Azad Essa | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

İsrail ordusu, Gazze’de kullandığı insansız hava aracı filosuna Hindistan’da üretilen Hermes 900 insansız hava araçlarını da dahil etmeye hazırlanıyor.

Hermes 900 insansız hava araçlarının teslimatı, İsrail hava saldırılarının Refah'ı hedef aldığı ve Filistinlilerin yoğun nüfuslu kentsel alana yönelik büyük bir İsrail saldırısına hazırlandığı döneme denk geldi.

Savunma analistleri insansız hava araçlarının İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik saldırılarında en önemli kozlarından biri olduğunu ve hem istihbarat için hem de Filistinli sivillere ve evlere saldırı düzenlemek için kullanıldığını söylüyor.

İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri, savaştan zarar gören bölge üzerinde ya gözetleme amacıyla ya da Hamas'a ait olduğu iddia edilen hedeflere yönelik operasyonlar düzenlemek üzere insansız hava araçları konuşlandırdı.

Havada 30 saatten fazla kalabilen ve genellikle keşif görevlerinin yanı sıra hava bombardımanları da dahil olmak üzere çeşitli askeri operasyonlar için kullanılan Hermes 900 insansız hava araçları ilk kez 2014 yılında İsrail'in Gazze'de 2.000 Filistinlinin öldüğü ve 10.000 kişinin yaralandığı savaş sırasında tanıtıldı.

Hermes 900 Kochav ya da Star olarak da bilinen Hermes 900 insansız hava aracı o zamandan bu yana "orta menzilli uzun ömürlü" insansız hava araçları sınıfında en üst standart olarak kabul ediliyor. Hermes 900, İsrail'in kullandığı dört ölümcül ya da "katil" insansız hava aracı modelinden biri.

Hindistan'da bir savunma analisti olan Girish Linganna Middle East Eye'a yaptığı açıklamada "Hermes 900'ün bölgede belgelenmiş bir kullanım geçmişi var ve İsrail Gazze'de hem gözetleme hem de hedef odaklı saldırılarda çeşitli askeri varlıklarını sürekli olarak kullanıyor" dedi.

Linganna, "Ne yazık ki, Adani-Elbit girişimiyle üretilen insansız hava araçlarının Gazze'de konuşlandırılması kuvvetle muhtemel" diye ekledi.

Shephard Media 2 Şubat'ta İsrail'in Hindistan'ın Adani Defence and Aerospace ve İsrail'in Elbit Systems şirketlerinin ortak girişimi olan Adani-Elbit Advanced Systems India Ltd'den 20 adet Hint yapımı Hermes 900 insansız hava aracını teslim aldığını bildirdi.

Her iki ülke de Hindistan yapımı insansız hava araçlarının İsrail'e transferini kamuoyu önünde kabul etmemiş olsa da, Adani'den bir kaynak The Wire'a insansız hava araçlarının İsrail'e transfer edildiğini doğruladı.

Ancak haberlerin hiçbirinde insansız hava araçlarının İsrail'e ne zaman teslim edildiği açıklanmadı.

İsrail Savunma Bakanlığı konuyla ilgili soruları yanıtsız bıraktı.

Suç ortaklığı

İnsan hakları aktivistleri ve savunma analistleri insansız hava aracı anlaşmasının Hindistan'ın İsrail'in Filistinlilere yönelik muamelesinde giderek artan suç ortaklığının altını çizdiğini ve iki ülke arasında gelişen ekonomik ve askeri bağları vurguladığını söylüyor.

Filistin BDS Ulusal Komitesi'nin askeri ambargo koordinatörü Shir Hever, sömürge yönetimi altındaki uzun geçmişi göz önüne alındığında Hindistan'ın bu dönemde İsrail'e yakınlaşmasını "utanç verici" olarak nitelendirdi.

"Hermes 900 insansız hava araçları Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki savunmasız sivilleri bombalamak için kullanılıyor" diyen Hever, aynı zamanda İsrail Güvenliğinin Özelleştirilmesi kitabının da yazarı.

Hever, "İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Soykırımı önlemeye yönelik Sözleşmenin 2. Maddesi kapsamındaki eylemlerden kaçınma kararına uymayı reddettiği için, Hindistan gibi üçüncü devletler silah ambargosu uygulama ve soykırıma ortak olmama sorumluluğunu taşıyor" diye ekledi.

Hever, UAD'nin kararından bu yana iki Japon silah şirketinin İsrail'in en büyük silah üreticisi Elbit Systems ile olan mutabakat anlaşmalarını feshettiğini kaydetti. Bu arada 5 Şubat'ta bir Hollanda yüksek mahkemesi, Gazze'deki durum göz önünde bulundurularak Hollanda'nın İsrail'e F-35 parçaları ihracatını devam ettirmesini yasakladı.

Hever, "Bu süreç uluslararası hukuk sisteminin bir sınavıdır ve Hindistan, İsrail'in soykırımına ve Batılı güçlerin desteğine taraf olmak yerine Güney Afrika'nın küresel-güney liderliğinden ilham almalı ve soykırımla suç ortaklığına son vermelidir" dedi.

Savunma analisti Linganna, Hindistan-İsrail insansız hava aracı ortaklığının, Gazze'deki güncel olaylar hakkında daha fazla bilgi ortaya çıktıkça Hindistan için bazı yasal ve etik ikilemleri gündeme getirebileceğini söyledi.

Örneğin, İsrail'in 2014'te Gazze'ye düzenlediği operasyonu takip eden yıllarda, Al Mezan İnsan Hakları Merkezi, öldürülen Filistinlilerin yaklaşık yüzde 37'sinin İsrail insansız hava araçlarından kaynaklandığı sonucuna vardı.

Linganna, "Hindistan İsrail'e insansız hava aracı tedarik ettiğinde, bu insansız hava araçlarının Gazze'de gerçekleştirdiği her türlü eylemle dolaylı olarak bağlantılı hale geliyor. Bu durum, Hindistan'ın insansız hava araçlarının nasıl kullanıldığı üzerinde doğrudan bir kontrolü olmasa bile, tedarikçi ile potansiyel suç ortağı arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor" dedi.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili sorulara yanıt vermedi.

Aktivistler, Hindistan Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail ve Filistin'e yönelik dış politikasını değişmemiş gibi göstermeye çalışsa da, eylemlerinin İsrail'in Gazze'ye yönelik planlarını tamamen desteklediğini gösterdiğini söyledi.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 7 Ekim'de Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyine düzenlenen saldırıyı kesin bir dille kınayan ilk liderler arasındaydı ve yönetimi daha sonra ateşkes için yapılan küresel çağrıya katılmakta oldukça yavaş davrandı.

Yeni Delhi, BM Genel Kurulu'ndaki ilk oylamada çekimser kaldı ve kararı ancak Aralık ayında imzaladı.

Güney Afrika hükümetinin İsrail'e karşı soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) yaptığı başvurunun ardından Hindistan hükümeti davayı desteklemekten uzak durdu.

UAD 26 Ocak'ta bir ön karar yayınlayarak İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım yaptığına dair "makul" bir risk olduğunu teyit etti ancak Hindistan soruşturmaya destek vermeyi yine de reddetti.

Çifte standart

Ünlü Hintli yazar ve aktivist Achin Vanaik Hindistan'ın tutumunun sürpriz olmadığını söyledi.

Vanaik, "Hindistan'ın UAD'nin son geçici kararına verdiği resmi yanıt, Hindistan hükümetinin bu kararı "not ettiği" ve İsrail'in Unrwa'da herhangi bir soruşturma yapılmadan görevden alınan Hamas üyeleri olduğu yönündeki iddialarına ilişkin "derin kaygılarını" dile getirdiği şeklindedir" dedi.

Aynı şekilde, bağımsız gazeteci ve The Palestine Laboratory kitabının yazarı Antony Loewenstein da verdiği bir demeçte İsrail'in Gazze'de Hindistan yapımı silahlar kullanma ihtimalinin, Hindistan ve İsrail arasında son on yılda ısınan ilişkiler göz önüne alındığında "şok edici ama şaşırtıcı olmadığını" söyledi.

2016-2020 yılları arasında işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Loewenstein sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hindistan-İsrail arasındaki bu ittifak uluslararası alanda çok az ilgi gördü, ancak bunu daha fazla incelememiz hayati önem taşıyor çünkü İsrail Gazze'deki soykırımında sözde dünyanın en büyük demokrasisi tarafından destekleniyor.

"İki ülke arasındaki savunma bağlarına daha yakından bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu insansız hava araçlarını üreten Hintli yetkililerin ve şirketlerin isimlerini vermenin ve onları utandırmanın da önemli olduğunu düşünüyorum."

Modi'nin liderliği altında Hindistan İsrail'le önemli ölçüde yakınlaştı. Yeni Delhi, yılda 1 milyar doların üzerinde bir tutarla İsrail silahlarının en büyük müşterisi konumunda. 2015-2019 yılları arasında Hindistan'ın İsrail'den yaptığı silah alımları yüzde 175 oranında arttı.

Ancak Hintli ve İsrailli şirketler Hindistan'daki fabrikalarda silah üretmeye de başladı.

İki ülke tarafından ortak üretilen silahlar arasında Tavor X95 saldırı tüfekleri, Galil keskin nişancı tüfekleri, Negev hafif makineli tüfekler ve Hermes 900 orta irtifa uzun ömürlü insansız hava araçları yer alıyor.

Savunma analistleri Hindistan ile ortaklığın İsrail silahlarının seri üretimine yardımcı olabileceğini söylüyor.

Bu arada Modi, İsrail ile olan ilişkisini Hindistan ordusunu modernize etmek ve "Make in India" programı olarak bilinen üretim ve "imalatın yerlileştirilmesi şampiyonu" imajını güçlendirmek için kullandı.

Hindistan'ın Haydarabad kentindeki Adani-Elbit tesisi 2018 yılında Telangana İçişleri Bakanı Mohammad Mahmood Ali'nin yanı sıra Adani Ports CEO'su Pranav Adani ve Elbit Systems Başkanı ve CEO'su Bezhalel Machlis'in katılımıyla açılmıştı.

Tesis Hindistan'ın ilk özel İHA üretim kompleksi ve İsrail dışındaki tek Hermes 900 üretim tesisi olarak dikkat çekiyor.

Tesisin açılışında konuşan Adani Savunma ve Havacılık Başkanı Ashish Rajvanshi, şirketin amacının "Hindistan'ı savunma ve havacılık sistemlerinde kendi kendine yeterli hale getirmek ve ABD, Avrupa, Rusya ya da başka bir ülkeye bağımlı olmaktan kurtarmak" olduğunu söyledi.

Aynı şekilde 2020 yılında Elbit Systems bünyesinde bir bölümün başkan yardımcısı ve genel müdürü olan Elad Aharonson, Adani ile olan ilişkinin "Hindistan'ı insansız platformların üretimi ve ihracatı için küresel bir merkez" haline getirme vizyonunu şekillendirdiğini söyledi.

Hintli iş adamı Gautam Adani, İsrailli şirketlerle çeşitli girişimlerde bulunuyor. Adani Ports, 2023'ün başlarında İsrail'deki Hayfa Limanı'nın çoğunluk hissesini satın aldı.

Savunma analisti Linganna, Hindistan'ın ticari çıkarlarını ve kendi ideallerini küresel güç dinamiklerinin gerçekleriyle dengeleme mücadelesi verdiğinin görüldüğünü söyledi.

"Hindistan barış ve insani ilkeleri vurgulayan dış politikasıyla gurur duyuyor. Sivil kayıpların söz konusu olduğu bir çatışmada kullanılabilecek silahların tedarik edilmesi bu değerlerle bir uyuşmazlık yaratıyor," diye ekledi Linganna.

Kaynak: Mepa News