İsrail-Hizbullah çatışması Mısır'ı karanlığa sürükleyebilir
İsrail'in Lübnan'da başlatacağı bir savaşın Mısır'da elektrik krizlerine yol açabileceği belirtiliyor.
Dania Akkad, Sondos Shalaby | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Middle East Eye'a konuşan analistlere göre, bunaltıcı yaz sıcaklarında zaten kesintiler yaşayan Mısırlılar, İsrail ve Hizbullah arasındaki gerilimin savaşa dönüşmesi halinde daha da karanlığa gömülecek.
İsrail olası saldırılardan korunmak için kuzeydeki önemli açık deniz gaz sahalarındaki üretimi askıya alacak ve sadece iç tüketim için çalışır durumdaki bir gaz sahasına bel bağlayacak.
İsrail'deki Bar Ilan Üniversitesi'nde enerji politikaları alanında yardımcı doçent ve Begin-Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde kıdemli araştırmacı olan Elai Rettig şunları söyledi:
"Bu durumda İsrail Mısır'a hiç ihracat yapmayacaktır. Yarın savaş başlarsa Kahire şu anda olduğundan daha fazla karanlıkta kalacak. Mısır bunu kesinlikle hissedecektir."
Mısır için yaklaşan risk, açık denizde yapılan devasa bir keşfin Mısır'ı bir enerji merkezine dönüştürme planlarına yol açmasından sadece birkaç yıl sonra, İsrail gazına ne kadar bağımlı hale geldiğini gösteriyor.
Aradan geçen yıllarda artan tüketim, kötü planlama ve ekonomik krizin yanı sıra keşfedilen Zohr sahasından elde edilen üretimin düşmesi Mısır'ı gaz için çırpınır hale getirdi.
Geçtiğimiz Temmuz ayında, yaklaşık on yıllık istikrarlı elektrik arzının ardından, enerji kriziyle başa çıkmak için Mısır genelinde günde iki saatlik planlı elektrik kesintileri başladı.
Geçtiğimiz ay Başbakan Mustafa Medbuli bu yazki kesintilerin bir saat daha uzatılacağını ve Temmuz sonuna kadar elektrik kesintilerini durdurmak için 1.8 milyar dolar değerinde yakıt ve gaz ithal edileceğini açıkladı.
Medbuli, ayrıntıya girmeden "komşu bir ülkedeki" bir gaz sahasında meydana gelen 12 saatlik kesintiyi suçladı.
Ancak analistler sorunun Haziran ayında İsrail'de yaşanan kısa süreli bir kesintiden ziyade, İsrail'in Mısır üzerinde önemli bir koz elde etmesine neden olan ve yıllardır süregelen yapısal bir sorun olduğunu söylüyorlar.
Bağımsız bir enerji analisti ve araştırmacı olan Khaled Fouad, İsrail gazına bağımlı olmanın Mısır için öngörülebilir gelecekte kaçınılmaz olduğunu söyledi:
"Mısır şu anda gaz tedarikini sağlamak için büyük ölçüde tek bir kaynağa güveniyor ve bu kaynak, ilişkiler ne kadar gelişirse gelişsin, bizimle oldukça karmaşık ilişkileri olan bir devlet olan İsrail'dir."
Rettig ise Medbuli'nin İsrail'i suçlamasının "saçma" olduğunu söyledi:
"Eğer İsrail olmasaydı, çok daha kötü elektrik kesintileri olurdu. Şu anda Kahire'de ışıkları açık tutan tek şey İsrail."
İhracatçıdan ithalatçıya
Yirmi yıl önce Mısır net gaz ihracatçısıydı ve diğerlerinin yanı sıra İsrail ve Ürdün'e de genellikle piyasa fiyatlarının altında gaz satıyordu.
Ancak 2015 yılına gelindiğinde, enerji sektöründe yıllarca süren kötü yönetim ve siyasi istikrarsızlığın ardından Mısır net gaz ithalatçısı haline geldi.
Aynı yıl, hükümetin yatırımcılar için daha cazip koşullarla arama ruhsatları vermesinin ardından, Doğu Akdeniz'deki en büyük açık deniz gaz sahası olan Zohr'un keşfedilmesiyle Mısır'ın talihi döndü.
BAE merkezli bir enerji danışmanlık şirketi olan Qamar Energy'nin CEO'su ve Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikası Merkezi'nde yerleşik olmayan araştırmacı Robin Mills, "Zohr'u bulmakla şansları yaver gitti ve bunun tüm sorunlarını çözdüğünü düşündüler" diyor.
Saha hızla faaliyete geçti ve Mısır'ın 2018'de gaz ithalatını durdurmasına yetecek kadar gaz sağladı.
Dolayısıyla Mısır aynı yıl 15 milyar dolar değerinde İsrail gazı almayı kabul ettiğinde, bu anlaşma bazılarına şüpheli göründü.
Ancak anlaşmayı kamuoyuna açıklayan Sisi, Mısır'ın "bir gol attığını" söyledi. Bu, Mısır'ın bölgesel bir enerji merkezi olma fırsatıydı.
Mısır, Idku ve Damietta'daki iki LNG sıvılaştırma tesisi ve terminallerini kullanarak kendi gazını ihraç edebiliyor ve komşu ülkelerden aldığı gazı Avrupa ve ötesine yeniden ihraç edebiliyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal ettiği ve Avrupa ülkelerinin Rus gazına alternatif arayışına girdiği 2022 yılında Mısır, bir önceki yıla göre yüzde 140'lık bir artışla toplam 8,4 milyar dolarlık LNG ihracatı gerçekleştirdi.
Ancak analistler bir dizi faktörün Mısır'ın enerji merkezi hayallerini suya düşürdüğünü söylüyor.
Öncelikle Zohr, Mısır'ın gaz üretiminin yaklaşık yüzde 40'ını gerçekleştiren sahaya su sızması nedeniyle düşük performans gösterdi.
Mills, Zohr ile ilgili sorunların "şanssızlık" olduğunu söyledi. Ancak iki yıl önce bir sorun olduğu ortaya çıktığında, hükümetin gaz ithal etmek için çok daha erken hazırlanmak ve yenilenebilir enerji projelerini daha agresif bir şekilde takip etmek de dahil olmak üzere acil durum önlemleri alması gerektiğini dile getirdi.
Zohr'dan bu yana önemli bir gaz keşfi de yapılmadı. Bu arada tüketim de hızla artmaya devam etti.
Rettig, enerji şirketlerinin Mısır'da çalışmakta zorlanabileceğini ve bunun da yeni keşifleri yavaşlatan bir faktör olduğunu söyledi.
Hükümetin zaman zaman şirketlere olan borçlarını ödemekte yavaş davrandığını ve ayrıca sahalarından üretilen gaz için düşük fiyatlar talep ettiğini belirtti:
"Onları tamamen suçlayamam çünkü 110 milyonluk bir nüfusa sahipler, dolayısıyla gaz fiyatının mümkün olduğunca ucuz olması gerekiyor. Ancak Mısır bir enerji şirketinin çalışabileceği en iyi pazar değil. Mısır'a gelmeleri ve çaba göstermeleri için önceden pek çok söz vermeniz gerekiyor."
Mills, daha fazla operatöre "daha fazla ödeme yapılması ve ödemelerin zamanında yapılması" halinde muhtemelen daha fazla gaz üretileceğini söyledi.
Kaldıraç gücü
Rettig, İsrail gazının şu anda Mısır'ın yıllık gaz tüketiminin en az yüzde 10'unu oluşturduğunu ve bunun geçen Ağustos ayında kararlaştırılan ihraç edilen gaz miktarındaki artışı da içerdiğini söyledi.
Bologna'daki Ricerche Industriali Energetiche'de araştırma görevlisi olan Francesco Sassi, bunun bağlam göz önüne alındığında önemli bir miktar olduğunu belirtti:
"Mısır halkı halihazırda elektrik kesintilerinden ve elektrik kısıntılarından muzdarip. Bu açıdan bakıldığında, İsrail'den ithal edilen toplam gaz miktarı ülke içinde üretilen miktarla kıyaslandığında önemsiz kalsa da, Mısır İsrail gazına önemli ölçüde bağımlı."
Bu bağımlılık, İsrail'in Hamas liderliğindeki 7 Ekim saldırılarının ardından Mısır'a gaz ihraç edilen sahalardan biri olan Tamar'daki üretimi askıya almasıyla açıkça ortaya çıktı.
İsrail'den yapılan ithalatın kesilmesiyle Mısır, gaz arzındaki boşluğu doldurmak için Kasım ayında LNG ithal etmek zorunda kaldı.
Rettig, İsrail ve Hizbullah'ın savaşa girmesi halinde, İsrail'in ülkenin en büyük gaz sahası olan Leviathan'daki üretimi en az bir aylığına askıya alacağını, iç ihtiyaçları için Tamar'a bel bağlayacağını ve Mısır'a ihracatı yine keseceğini söyledi.
Bu bağımlılığın Mısır'ı ve İsrail gazının yanı sıra suya da bağımlı olan Ürdün'ü İsrail'e yönelik eleştirilerini yumuşatmaya teşvik edeceğini ifade etti:
"Bu durum iş birliği yapmak ya da en azından düşmanlıklara mümkün olduğunca çabuk son vermek için bir teşvik yaratıyor."
İsrail'deki Begin-Sadat Stratejik Araştırmalar Merkezi için Mayıs ayında hazırlanan bir raporda Rettig ve İsrail'in eski büyükelçisi Michael Harari, Ürdün'ün Nisan ayında İsrail'e yönelen İran füzelerini ve insansız hava araçlarını durdururken su ve gaz ihtiyacı nedeniyle hareket etmiş olmasının mümkün olduğunu yazdı.
Fouad'a göre Mısır'ın gaz tedarikinde tek bir kaynağa bağımlı olması, enerji ve ulusal güvenliği açısından rahatsız edici sonuçlar doğuruyor:
"İsrail Mısır'a giden gazı kesebilir mi? Evet ve geçtiğimiz Ekim ayında savaşın başında İsrail Tamar sahası üretim platformunu kapattığında buna ilk elden tanık olduk."
Fouad, İsrail gazını kaybetmenin, mevcut üç saatlik kesintilere ek olarak günde beş saate varan elektrik kesintilerine yol açacağını tahmin ediyor:
"Bu da bölgesel önemi olan Mısır'ın İsrail tarafından ağır silahlar kullanılmadan günün üçte birinde elektriksiz bırakılacağı anlamına geliyor."