İsrail kuşatması Gazze'de salgın hastalıklara yol açıyor

İsrail kuşatması Gazze'de salgın hastalıklara yol açıyor

"Filistin Sağlık Bakanlığı Nisan ayında yaptığı açıklamada kamplarda menenjit ve hepatit salgını yaşandığını ve bunun bir 'sağlık felaketi' tehdidi oluşturduğunu belirtti."

Abdallah al-Naami | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News

Mecdi ez Zanin geceleri sık sık iki çocuğunun çığlıklarıyla uyanıyor.

Gazze'nin Deyr el Belah yerleşiminin kaldırımlarında derme çatma bir çadırda uyuyan çocukları düzenli olarak sivrisinekler tarafından ısırılıyor ve büyük acı çekiyorlar.

Ez Zanin, "Karım ve ben ısırıkların üzerine ilaç sürüyormuş gibi yaparak onları tekrar uyumaları için kandırıyoruz." diyor.

Sivrisinek ısırıkları, onun ve Gazze'de yerinden edilmiş yaklaşık iki milyon Filistinlinin, İsrail'in Ekim ayında şeride yönelik savaş başlatmasından bu yana karşı karşıya kaldığı büyüyen çevre ve sağlık krizinin sadece bir belirtisi.

Yaklaşık sekiz ay süren amansız İsrail bombardımanı ve kuşatması altyapıyı, atık yönetim tesislerini ve Filistin sivil savunmasını neredeyse tamamen yok etti.

Bu durum, insan kalıntılarının aylarca enkaz dağlarının altında kalmasına, toplanmamış katı atık yığınlarının sokaklarda birikmesine ve kanalizasyonların düzenli olarak taşmasına neden oldu.

Ez Zanin, 7 Ekim'de savaşın başlamasından kısa bir süre sonra İsrail'in ağır saldırıları altında Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evinden kaçtı.

Deyr el Belah'ta barınağa dönüştürülen bir okulda iki ay geçirdi ancak zamanla burası aşırı kalabalık ve hastalıklarla dolu hale geldi. Daha sonra ailesi için Deyr el Belah'ın ana yolunun kaldırımına bir çadır kurdu, ancak bu da pek iyi olmadı.

Middle East Eye'a konuşan iki çocuk babası Ez Zanin şunları söyledi:

"Daha temiz bir ortam bulmak için çadıra taşındık ama kanalizasyon suyu çadırımızın hemen yanından taşınca bunun imkansız olduğunu anladık. Her gün kanalizasyon birikintilerinin içinden geçiyoruz ve berbat kokular her yeri dolduruyor. Sürekli olarak her türlü kirliliğe maruz kalıyoruz."

Çevresindeki kirlilikten etkilenen böcekleri uzaklaştırmak için çaresizce bir kez daha çadırda küçük bir ateş yakıyor ve dumanın onları uzaklaştıracağını umuyor. Çabaları nadiren etkili oluyor:

"Çadırımız plastikten yapılma. Bizi İsrail bombalarından, sivrisineklerden ya da kötü kokulardan koruyamaz."

Atık ve kanalizasyon

Filistin sivil savunması ve Gazze'deki yerel belediyeler savaştan önce de moloz temizleme ve atık yönetimi konularında sıkıntı yaşıyordu.

2007'den beri İsrail ablukası altında olan kıyı bölgesi yıllardır temel ekipman ve kaynak sıkıntısı çekiyordu.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'na (UNDP) göre şeritte günde 1700 ton atık üretiliyordu ve sadece iki ana çöp depolama alanı vardı, bunlardan biri kapasitesinin üzerinde çalışıyordu.

UNDP'ye göre savaşın başlamasından bu yana İsrail bombardımanı, atık toplama araçlarının, tesislerinin ve tıbbi atık arıtma merkezlerinin hedef alınması da dahil olmak üzere altyapıya büyük zarar verdi.

Financial Times tarafından yapılan uydu analizi, Gazze Şeridi genelinde 140'tan fazla katı atık döküm sahası olduğunu gösteriyor.

Gazze'nin ana çöp sahasının bulunduğu Cuhur ed Diyk bölgesinde İsrail güçlerinin daimi olarak bulunması ve burayı erişilemez hale getirmesi nedeniyle kriz daha da ağırlaştı.

Meğazi mülteci kampının belediye başkanı Muhammed Muslih'e göre, devam eden saldırılar sırasında kuyular ve kanalizasyon şebekeleri de bombalandı ve su kaynağının yüzde 60'ından fazlası kaybedildi.

Muslih, Ocak ayında, İsrail birliklerinin kısa süreli kara işgalinden hemen sonra Gazze Şeridi'nin merkezindeki Meğazi kampına gelen ilk insanlardan biriydi.

Gördükleri karşısında "şoke olduğunu" söyledi. Binalar yerle bir edilmiş, yollar yerle bir edilmiş ve kritik altyapı paramparça edilmişti. Belediye binasının tamamen yandığını, depoların ve araçların da tahrip edildiğini ifade etti. Diğer yerel belediyeler de İsrail güçleri tarafından hedef alındıktan sonra benzer hasara uğradı. Muslih MEE'ye "Bu bir felaket" dedi.

Muslih, kanalizasyonu kamp dışına çıkaran ana hatlar da dahil olmak üzere beş kilometreden fazla kanalizasyon şebekesinin tahrip edildiğini tahmin ettiğini dile getirdi.

Bu durum atık suyun sokaklara taşmasına ve İsrail bombalarının açtığı büyük kraterlerde toplanmasına neden olarak mahalleleri kötü kokular, kirlilik ve zararlı böcekler üreten kanalizasyon bataklıklarıyla doldurdu.

Ayrıca kampta 4200 yerleşim birimi hasar gördü ve oturulamaz hale geldi. Muslih, moloz yığınlarının birçok sokağı kapattığını da sözlerine ekledi.

BM'ye göre Gazze'de yaklaşık 10 bin kişinin kalıntılarının içerisinde kaldığı 37 milyon ton enkaz olduğu tahmin ediliyor ve bunların temizlenmesi yıllar alacak.

Muslih, kaynak yetersizliğine rağmen Meğazi mülteci kampı belediyesi çalışanlarının günde 25 ton atıkla mücadele etmek de dahil olmak üzere yardım etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Ancak yakın zamanda Refah'tan Han Yunus ve merkez bölgelere kaçan yaklaşık bir milyon insanın akınıyla, görevleri her geçen gün daha da zorlaşıyor.

Salgın hastalıklar

Ez Zanin gibi Ömer Nasır da İsrail'in üç ay süren işgali sırasında büyük ölçüde yerle bir olan Han Yunus'un doğusundaki evini terk etmek zorunda kaldıktan sonra Deyr el Belah ana yolunun kaldırımına bir çadır kurdu.

Dokuz yaşındaki kızı Geda, son aylarda Gazze'de hızla yayılan Hepatit A'ya yakalandı.

Üç çocuk babası Nasır MEE'ye yaptığı açıklamada, "Onu hemen El Aksa Şehitleri Hastanesi'ne götürdüm ve orada birinin onu kontrol edebilmesi için uzun süre bekledik." dedi.

Doktor bazı ilaçlar ve Nasır'ın sağlayamadığı bir beslenme diyeti reçete etti:

"Doktor konserve yememesi gerektiğini söyledi ama yardım kuruluşlarından aldığımız tek yiyecek bu. Eskiden inşaatta çalışır ve ailemin geçimini sağlardım ama savaşın başında işimi kaybettim. Kızıma bakabilmek için insanlardan yiyecek istemek zorunda kaldım."

Filistin Sağlık Bakanlığı Nisan ayında yaptığı açıklamada kamplarda menenjit ve hepatit salgını yaşandığını ve bunun bir "sağlık felaketi" tehdidi oluşturduğunu belirtti.

Bunlar Gazze'deki korkunç koşullar nedeniyle yayılan diğer birçok hastalık arasında yer alıyor.

Gazze'nin merkezindeki göçmen kamplarında tıbbi noktalarda çalışan Dr. Esma Salih'e göre sivrisinek ısırıkları insanların karşılaştığı en yaygın sorunlardan biri.

Salih'e göre acı ve rahatsızlığın yanı sıra, ısırıklar hastalık bulaştırabiliyor ve özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarda ciddi cilt enfeksiyonlarına neden olabiliyor.

Uyuz, çiçek ve bit gibi deri hastalıkları da hızla yayılıyor ve özellikle aşırı kalabalık derme çatma barınaklarda temiz içme suyu bulunmaması nedeniyle daha da kötüleşiyor.

Gazze'nin toprak ve su kaynaklarının yüksek miktarda atığa maruz kalması nedeniyle gıda zehirlenmesi de bir başka sorun.

Dr. Salih MEE'ye yaptığı açıklamada çok sayıda çocuğun gastroenterit ve kirli su tüketiminden kaynaklanan dehidrasyon nedeniyle öldüğünü söyledi.

Johns Hopkins Üniversitesi tarafından Şubat ayında yayınlanan tahminlere göre 11 bin kadar Filistinli salgın hastalıklar nedeniyle ölebilir.

Ez Zanin çadırına döndüğünde, hayatındaki konforun kaybolmasından yakınırken sivrisinekleri kovmaya çalışıyordu.

Ancak her şeye rağmen "hala hayata tutunmaya çalıştığını" ve yakında eve dönmeyi umduğunu söyledi:

"Kuzey Gazze'ye döneceğimiz ve yıkılan evimizin enkazı üzerine bir çadır kurabileceğim günü iple çekiyorum."

x.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.