İsrail önde gelen Filistinli mahkumları kasten hedef alıyor
İsrail'in cezaevlerinde tuttuğu ve Filistin mücadelesi için önemli olarak görülen isimlere kasıtlı olarak kötü muamelede bulunduğu ifade ediliyor.
Fayha Shalash | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
İsrail hapishanelerinde en uzun süre kalan Filistinli mahkumlardan biri olan İbrahim Hamid'in ailesi geçtiğimiz günlerde şok edici bir haber aldı. 59 yaşındaki oğulları İsrailli gardiyanlar tarafından o kadar acımasızca dövülmüştü ki tüm vücudu morluklarla kaplıydı.
Ayrıntılar, kötü şöhretli Gilboa hapishanesinde dayağa tanık olan Edib es Samudi adlı serbest bırakılmış bir mahkum tarafından verildi.
Bu, son birkaç ay içinde İsrail'in önde gelen mahkumlara yönelik taciz ve istismarına ilişkin ortaya çıkan ilk rapor değil. Nail Bergusi ve Hamas'ın olası bir esir değişimi anlaşması listesinin başında yer alan Mervan Bergusi gibi eski mahkumlar fiziksel tacize, aşağılanmaya ve tecride maruz kaldılar.
Mahmud Abbas yönetimi El Fetih lideri Mervan Bergusi'nin serbest bırakılmasına karşı çıkıyor
Ceninli Samudi geçtiğimiz Perşembe günü serbest bırakıldı ve işkence ve açlığın etkilerinden muzdarip bir şekilde hastaneye sevk edildi.
Samudi Middle East Eye'a verdiği ifadede Hamid'in Çarşamba günü saldırıya uğradığını söyledi:
"Vücudunda morluk, çizik ya da yara olmayan hiçbir yer yok. Başından ağır kan akıyordu ve ayakta duramıyordu. Sağlık durumu çok ciddi. Durumunu ne kadar anlatmaya çalışırsam çalışayım anlatamam. Yediği dayağın şiddeti nedeniyle hayati tehlikesi büyük. Ayrıca birkaç kez bilincini kaybetti."
Ramallah'ın doğusundaki Silvad kasabasından olan Hamid, 2000'li yıllarda İkinci İntifada'nın başlangıcında birkaç yıl boyunca İsrail tarafından takip edildi. Birçok silahlı operasyonda Hamas'ın beyni olarak tanımlanıyordu.
İsrail 2006 yılında Hamid'i tutukladı ve 54 kez müebbet hapis cezasına çarptırdı ki bu Filistinli mahkumlara verilen en yüksek ikinci ceza.
2004 yılında İsrail, Filistin kimliği olmadığı için eşi Esma'yı Ürdün'e sınır dışı etmeye karar verdi. O zamandan beri ne eşi ne de iki çocuğu onu görebildi.
"Hiçbir şey bilmiyoruz"
Hamid'in oğlu Ali, MEE'ye Hamid'in sağlık durumuyla ilgili büyük endişe duyduklarını, özellikle de Hamid'in bel fıtığından muzdarip olduğunu ve çeşitli ilaçlar kullandığını söyledi.
Avukatlarının Hamid'i ziyaret edebilmesi için izin isteyen aile, taleplerinin reddedilmesi halinde İsrail Yüksek Adalet Mahkemesi'ne bir dilekçe sunmaya hazırlanıyor. Dilekçede Hamid'i muayene etmesi için özel bir doktor getirilmesi de istenecek.
Hamid'in düzeyindeki bir mahkumun avukat ya da doktor ziyareti için İsrail'in iç güvenlik servisi Şin Bet'in onayı gerekiyor. Bu durum aileyi konuyu yasal yollardan takip etmeye hazırlamaya sevk etti.
Ali şunları söyledi:
"Samudi'nin anlattığı kadarıyla doktorlara babamın durumunun ciddiyetini sorduk, ancak başındaki yaranın içten mi yoksa dıştan mı olduğunu belirlemek zor. Eğer yara dıştan ise derhal ilk yardımla tedavi edilmesi gerekiyor, ama öyle olup olmadığını bilmiyoruz."
Şubat sonunda avukat Hamid'i Nafha cezaevindeyken ziyaret edebildi ve cezaevi yönetiminin tüm mahkumlara kasıtlı olarak kötü davrandığını ve Hamid'in tüm mahkumlar gibi önemli ölçüde kilo kaybetmesine neden olan bir aç bırakma politikası benimsediğini belgeledi.
Hamid avukatlarına, 7 Ekim'den sonra istisnasız tüm cezaevlerinde cezalandırma ve eşyalara el koyma ya da imha etme politikası uygulandığını söyledi.
Geçen hafta cezaevi yönetimi Hamid'i Gilboa cezaevine nakletmeye karar verdi. İletişimin kesilmesi ve avukatın müvekkilini ziyaret etmesinin engellenmesi nedeniyle aile Hamid'in tekrar dövülüp dövülmediğine dair hiçbir bilgi alamadı.
Ali şunları söyledi:
"Kendimizi bir bilinmezlik içinde hissediyoruz. Hiçbir şey bilmiyoruz, ziyaret yok, güvence yok, haber yok ve birçok sorumuza cevap yok."
Liderlerin çoğu tecrit edildi
Önde gelen mahkumlara yönelik baskılar İsrail'in niyeti konusunda soru işaretlerine yol açtı.
Filistin Tutuklular ve Eski Mahkumlarla İlişkiler Komisyonu Başkanı Kadura Faris MEE'ye yaptığı açıklamada İsrail'in 7 Ekim'den çok önce de Filistinli liderleri hedef aldığını ancak Gazze savaşının başlamasından bu yana saldırıların artığını ifade etti.
Faris, geçtiğimiz Mart ayında İsrailli gardiyanların El Fetih Merkez Komitesi üyesi Mervan Bergusi'ye Megiddo hapishanesinde vahşice saldırdığını, Bergusi'nin vücudunda morluklar ve bir gözünde kanama olduğunu söyledi.
Faris'e göre Bergusi birkaç ay içinde defalarca dövüldü ve üç kez bir hapishaneden diğerine nakledildi. Şubat ayından beri hücre hapsinde tutuluyor.
"İsrail Mervan Bergusi'ye cezaevinde işkence ediyor"
İsrail tarafından 2002'den beri hapiste tutulan Bergusi, Batı Şeria ve Gazze'de El Fetih'in en popüler isimlerinden biri. Filistin Politika ve Anket Araştırmaları Merkezi tarafından yakın zamanda yapılan bir anket, 64 yaşındaki Bergusi'nin 88 yaşındaki Mahmud Abbas'a karşı bir başkanlık seçimini kesin olarak kazanacağını ortaya koymuştu.
Bergusi, 2000 yılında başlayan İkinci İntifada sırasında İsrail'e karşı ölümcül silahlı direniş eylemlerine karıştığı gerekçesiyle halen ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
Faris, İsrail hapishane yönetiminin önde gelen Filistinli mahkumları cezalandırmak istediğini, ancak aynı zamanda çeşitli bölgelerdeki durumu tırmandırmamak için onlara ölümcül zarar vermekten kaçınmak istediğini söyledi.
"Hapishanedeki liderlerin çoğu tek kişilik hücrelerde tutuluyor ve bu da onların hedef alındığının en büyük kanıtı." diye ekledi.
Kısa bir süre önce Bergusi'yi ziyaret eden bir avukat, Bergusi'nin cezaevinin aç bırakma ve bitkin düşürme politikasına maruz kaldığını doğruladı. Avukat, Bergusi'nin çok kilo kaybettiğini ve arkadaşlarının onu tanımakta güçlük çektiğini kaydetti.
Faris "İsrail bu liderlere yönelik muamelesinin kasıtlı olduğunun ortaya çıkmasını istemiyor, aksi takdirde belki de şimdiye kadar yaptığından daha ileri gidebilirdi." dedi.
Saatlerce dövüldü
Filistinli tutukluların aileleri, oğullarının İsrail hapishanelerinde maruz kaldıklarıyla ilgili olarak serbest bırakılan tutukluların ifadelerini büyük bir endişeyle takip ediyor.
İsrail cezaevi yönetimi, her bir Filistinli grubun temsilcilerini ağır şekilde dövdükten sonra tek kişilik hücrelere kapattı.
Çeşitli tanıklıklar, cezaevi yetkililerinin mahkumlar arasından liderleri seçtiğini ve özellikle baş ve diğer önemli vücut kısımlarını hedef alarak onlara saldırdığını belirtiyor. Mahkumlar bunun kalıcı yaralanmalara ve hafıza kaybına neden olmak amacıyla yapıldığına inanıyor.
Mahkum Nail Bergusi'nin eşinin kız kardeşi Suheyr Bergusi, Nail'in sistematik olarak defalarca dövüldüğünü söyledi.
64 yaşındaki Nail, hayatının 44 yılını gözaltında geçirdiği için Filistinli mahkumların simgesi olarak kabul ediliyor.
Geçtiğimiz Aralık ayında Ofer hapishanesinden Gilboa hapishanesine nakledildi ve yol boyunca kafasına, göğsüne ve hassas bölgelerine vuruldu.
Son saldırılarda kaburgaları kırıldı, yürüyemez ve kırılmış olabilecek elini hareket ettiremez hale geldi. Ancak yine de tedavi görmesine izin verilmedi.
Suheyr şunları söyledi:
"Saldırılardan birinde, onun yerine darbeleri almaya ve onu korumaya çalışan yeğeni Anad'ın önünde aralıksız üç saat boyunca dövüldü. Anad'ın yüzü ve gözü de dövüldü, şişti ve günlerce kanamaya devam etti."