İsrail Türkiye'nin Suriye'de konuşlanmayı planladığı üsleri bombaladı
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “bölgesel güvenliğe yönelik en büyük tehdit” olarak nitelendirdi.
Reuters'in haberine göre konuyla ilgili bilgi sahibi dört kişi, İsrail'in bu hafta hava saldırıları düzenlemesinden önce Türkiye'nin, planlanan ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak kuvvetlerini konuşlandırabileceği Suriye'deki en az üç hava üssünü incelediğini belirtti.
Bombardıman, Suriyeli grupların Aralık ayında Beşar Esed'i devirerek yeni bir hükümet kurduğu Suriye konusunda Türkiye ile İsrail arasında derinleşen bir çatlağın risklerine işaret ediyor.
İsrail'in Çarşamba gecesi Türkiye'nin konuşlanmak üzere değerlendirdiği üç bölgeye yönelik hava saldırıları, Ankara'nın Washington'a "Suriye'nin güneyindeki bir askeri varlığın İsrail'i tehdit etme amacı taşımadığı" konusunda güvence verme çabalarına rağmen gerçekleşti.
Suriye'de Beşar Esed rejimini deviren Suriyeli grupların yeni bir yönetim kurması ve orduyu teşkil etmeye yönelik hamleleri İsrail'i alarma geçirdi.
Türkiye Suriye'de İsrail'e karşı harekete geçti
Esed rejiminin devrilmesinin ardından, İran ve Rusya'nın da etkisini yitirmesiyle Suriye'de oluşan güç boşluğunu doldurmaya çalışan Türkiye, Suriye'nin orta kesiminde yeni askeri üsler inşa etmek ve ortak savunma anlaşması da dahil olmak üzere Suriye'de önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor.
Bölgedeki bir istihbarat yetkilisi, iki Suriyeli askeri kaynak ve konu hakkında bilgi sahibi bir başka Suriyeli kaynağa göre Türk askeri ekipleri geçtiğimiz haftalarda Suriye'nin Humus vilayetindeki T4 ve Palmira hava üslerini ve Hama vilayetindeki havaalanını ziyaret etti.
Bölgesel istihbarat yetkilisi, Türk ekiplerinin üslerdeki pistlerin, hangarların ve diğer altyapının durumunu değerlendirdiğini belirtti.
Bölgesel istihbarat yetkilisi ve iki Suriyeli askeri kaynağa göre 25 Mart'ta T4 ve Palmira'ya yapılması planlanan bir başka ziyaret, İsrail'in her iki üssü de birkaç saat önce vurmasının ardından iptal edildi.
T4'teki saldırılar “pisti, kuleyi, hangarları ve yerdeki hava araçlarını yok etti. Bu, İsrail'in Suriye'de genişleyen Türkiye varlığını kabul etmeyeceğine dair sert bir mesajdı” diyor hasarın fotoğraflarını inceleyen bir yerel istihbarat yetkilisi.
Türkiye'ye yakın dördüncü bir Suriyeli kaynak ise “T4 artık tamamen kullanılamaz durumda” dedi.
Türk Savunma Bakanlığı bu süreç içerisinde yaptığı açıklamada, “Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak resmi makamlar tarafından servis edilmeyen rapor ve paylaşımlar güvenilirlikten yoksun ve yanıltıcı olabileceğinden dikkate alınmamalıdır.” ifadeleri yer aldı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “bölgesel güvenliğe yönelik en büyük tehdit” olarak nitelendirdi.
Cuma günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Reuters'e yaptığı açıklamada Türkiye'nin Suriye'de İsrail ile karşı karşıya gelmek istemediğini söyledi.
Suriye'ye yönelik yoğun saldırılar
Esed'in devrilmesinden bu yana geçen dört ay içinde İsrail Suriye'nin güneybatısında bazı toprakları işgal etti, Dürzi azınlığa yakınlaştı ve Suriye ordusunun ağır silah ve teçhizatının çoğunu bombalayarak imha etti.
Çarşamba günkü saldırılar şimdiye kadarki en yoğun olanıydı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı İsrail'in 30 dakika içinde beş ayrı bölgeyi vurduğunu, bunun sonucunda Hama üssünün neredeyse tamamen kullanılamaz hale geldiğini ve onlarca sivil ve askerin yaralandığını açıkladı.
İsrail, T4 Hava Üssü ile Hama ve Humus vilayetlerindeki hava üslerindeki diğer askeri tesislerin yanı sıra Şam bölgesindeki askeri altyapıyı da vurduğunu açıkladı.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz hava saldırılarını “İsrail Devleti'nin güvenliğine zarar verilmesine izin vermeyeceğiz” şeklinde bir uyarı olarak nitelendirdi.
İsrail: Türkiye'nin amacı Suriye'deki faaliyetlerimizi kısıtlamak
Dışişleri Bakanı Gideon Saar Ankara'yı Suriye'de bir “Türk himayesi” kurmak istemekle suçladı.
Bar-Ilan Üniversitesi'nde Orta Doğu siyaseti uzmanı olan Noa Lazimi, İsrail'in Türkiye'nin T4 Hava Üssü'ne Rus uçaksavar sistemleri ve insansız hava araçları kurmasından endişe duyduğunu söyledi.
Lazimi, “Üs, Türkiye'nin bu bölgede hava üstünlüğü kurmasını sağlayacak ve bu da İsrail için ciddi bir endişe kaynağı çünkü bölgedeki operasyonel özgürlüğünü baltalıyor” dedi.
"Ahmed Şara komşuları için bir tehdit oluşturmayacak"
Türkiye, istikrarlı bir Suriye için çalışmak istediği konusunda ABD'ye güvence vermeye çalışıyor.
Türkiye'ye yakın üst düzey bir bölgesel diplomat ve Washington'da görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir kaynağa göre Dışişleri Bakanı Fidan geçen ay Washington'da ABD'li yetkililere Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara'nın komşuları için bir tehdit oluşturmayacağını söyledi.
Suriyeli askeri kaynaklardan biri, Fidan ve diğer Türk yetkililerin daha önce Şara'ya Ankara'nın Washington'un tepkisini çekmemek için ortak savunma anlaşmasına yönelik adımlarını dikkatle ayarladığını söylediğini aktardı.
AK Parti'den bir yetkili Reuters'e yaptığı açıklamada, “Suriye'de başarısızlık ya da istikrarsızlık olması halinde, sığınmacılar ve güvenlik de dahil olmak üzere, bölge ülkeleri arasında en yüksek bedeli İsrail değil Türkiye ödeyecektir” dedi.
Washington Institute adlı düşünce kuruluşunun Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay, Türkiye ve İsrail'in “ideolojik bir çarpışma rotasında” olduğunu ancak Washington ile arabuluculuk yaparak askeri gerilimi önleyebileceklerini belirtti.
Kaynak: Mepa News, Reuters
Türkiye İsrail'e karşı birşeyler yapmak istiyorsa, Suriye'ye üs kuracağına, önce Türkiye'de ki ABD ve NATO üslerini kapatsın...bunu yapamıyorsanız ötekini zaten yapamazsınız
Yanıtla (1) (0)Ve malesef Türkiye Suriye suriyelilerindir diyerek geri adım attı bakalım yeni strateji ne olacak tabi varsa.
Yanıtla (0) (0)işin garip tarafı Hakan Fidan ın Reuters e verdiği röportaja baksana, eğer suriye yönetimi israille bir anlaşma yapmak isterse biz buna karışmayız diyor. yani yapabilirler diyor. hala israille iyi geçinerek onların şerrinden emin olacaklarını zannediyorlar.
Yanıtla (1) (0)İsrail alttan almalarla abd ye yaltaklanmalarla ehlileştirilecek bir rakip değil .Korkarım ki Türkiye bu kaçınılmaz son ile karşılaştığı gün kendisi için iş işten geçmiş olacaktır.Türk ulus devlet aklı nato konseptinde abd çıkarlarına her daim hizmet ettirilmeye koşullandırılmıştır.Muhafazakarların iktidarının küresel dünya düzeni ile sorunu yoktur.İslam ve İstiklal şuuru küresel neoliberal piyasa düzenine kendimizi sorun olarak dayatırsak eğer bize gelecek bahşedecektir.
Yanıtla (2) (0)Esed döneminde vurul-a-mayan ağır silah ve askeri altyapının daha zayıf ve korumasız suriyedeki yeni yönetim zamanında israilin amansız gelecek projeksiyonu için yok edilmesi anlaşılır bir durum.Ancak Ankaradaki zevatın suriyenin güneyindeki bir askeri varlığın israil için tehdit oluşturmayacağı söylemi ve abd nezdinde bu işin garantörü olacağı sözünü vermesi manidar.Mesala şöyle düşünürsem suriyenin israil gibi işgalci hukuk tanımaz defacto bir siyasi varlığa komşu ülke muamelesi yapması ne kadar makul olur.Bu kadar pervasız ve dizginlenemeyen bir komşunun şerrinden kim emin olabilir.
Yanıtla (2) (0)Demekki fidan in Abd ye verdiği garantiler ise yaramamış
Yanıtla (2) (0)