Kadın başbakan ve imaj çalışması: Tunus'ta neler oluyor?
"Sivil darbe" yapmakla suçlanan Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in bir kadın başbakan atayarak Batılı ülkeler nezdinde meşruiyet sorununu çözmeye çalıştığı belirtiliyor.
25 Temmuz 2021'de Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in hükümeti görevden alması ve meclisin yetkilerini dondurması üzerine başlayan siyasi kriz devam ediyor.
Kays Said'in meşruiyet krizini aşabilmek için, seküler bir kadın siyasetçi olan Necla Buden Ramazan'ı başbakan olarak atadığı belirtiliyor.
Kays Said'in siyasi darbesi
2019'da Tunus'ta meclis seçimlerinde Nahda Partisi birinci parti çıkarak seçimin ardından kurulan koalisyonda başı çekmişti. Meclis seçimleriyle aynı dönemde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini de Kays Said kazanmıştı.
Kays Said ile Tunus meclisi arasındaki yetki tartışmaları Kays Said'in ülkedeki çeşitli güçleri de arkasına alarak 25 Temmuz 2021'de hükümeti azlettiğini ve meclisin yetkilerini dondurduğunu açıklamasıyla sonuçlanmıştı.
Yaşananlar sivil darbe olarak isimlendirilmişti.
Tunus'taki bu gelişmeler, Tunus'un Aralık 2010'da Arap Baharının başlangıç noktası olması açısından da dünya tarafından ilgiyle izleniyor.
Meşruiyet krizini imaj çalışmasıyla aşmak
Meclisin ve hükümetin yetkilerinin cumhurbaşkanında toplanmasının oluşturduğu meşruiyet krizini aşabilmek için Cumhurbaşkanı Kays Said'in Necla Buden Ramazan'ı başbakan olarak atadığı belirtiliyor.
63 yaşındaki eski jeoloji akademisyeni Necla Buden Ramazan'ın kadın olması ve seküler imajıyla, Said'in "sivil darbe" imajını temizlemeyi hedeflediği tahmin ediliyor.
Ramazan'ın başbakan olarak atanmasına yönelik olumlu mesajlara karşı "Batılı ülkelerin seküler görünümlü ve kadın lider zaafının diktatörlüklerce istismar edildiği" eleştirileri yükseliyor.
Nahda tecrübesi
Tunus'ta yaşananlar aynı zamanda İslami kesimlerin Arap Baharı ve sonrasındaki tecrübeleriyle ilgili de yorumlara yol açtı.
"Arap Baharı'nın tek demokratik kazanımı" olarak nitelenen Raşid Gannuşi liderliğindeki Nahda Hareketi'nin Tunus'ta seçimler yoluyla iktidarda yer almasına "sivil darbe"yle son verilmiş durumda.
Bu paralelde özellikle İslami kesimlerde, siyasi ve demokratik mücadele yolunun daha fazla sorgulanır hale gelebileceği düşünülüyor.
Bu durumda özellikle Taliban'ın Afganistan'daki silahlı kazanımlarının Arap sokağındaki yankılarının da rol oynayacağı tahmin ediliyor.
Kaynak: Mepa News