Kalın: İdlib'e saldırı Astana sürecini baltalar
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İdlib'e yapılacak bir saldırının Cenevre ve Astana süreçlerindeki tüm siyasi çabaları baltalayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "İdlib'e yönelik herhangi bir saldırı ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek olup hem Cenevre hem de Astana süreçlerindeki tüm siyasi çabaları baltalayacak, bu da Esed rejiminin ahlaksız bir zaferi olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Kalın, Daily Sabah gazetesinde "İdlib Çıkmazı: Uluslararası Sistemin Yeni Sınavı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısında Suriye savaşının, yedinci yılında "kaos, insani dram ve siyasi çalkantı" üretmeye devam ettiğini belirten Kalın, sağlam ve sürdürülebilir bir siyasi çözüm olmadan devam eden siyasi ve askeri çatışmaların yalnızca mevcut krizi daha da tırmandıracağına dikkati çekti.
İdlib ve çevresindeki son gelişmelerin durumu iyileştirmek yerine daha da vahim hale getireceğine işaret eden Kalın, "Suriye'yi aşan bir mesele haline gelen bu savaşın Suriye halkına hiçbir faydası olmadığı ortadadır. Küresel ve bölgesel güçler arasında yürütülen bir vesayet savaşına tanık oluyoruz. Daha fazla güç ve nüfuz elde etme isteği ve açgözlü dürtülerin neden olduğu bu vahşetin kaynağı sadece silahlar değil. Eğer taraflar farklı bir yaklaşıma sahip olsaydı, sağduyu, erdem ve merhamete dayalı bir çözüm uzun süre önce mümkün olabilirdi." ifadelerini kullandı.
Dünyanın, Suriye halkına ekseriyetle sırtını döndüğünü kaydeden Kalın, Suriye halkının acılarına desteklerin sözde kaldığını, esas aktörlerin savaşı durdurmak için ya çok az şey yaptığını ya da hiçbir şey yapmadığını aktardı.
Suriye muhalif güçlerinin son kalesi olarak İdlib'in kaldığına dikkati çeken Kalın, şöyle devam etti:
"3,5 milyon nüfusa sahip bu vilayete yönelik herhangi bir saldırı büyük bir insani felakete yol açacaktır. Bu ise Türkiye'ye, buradan da Avrupa'ya ve başka yerlere yeni bir göç dalgasını tetikleyecektir. İdlib’e yönelik herhangi bir saldırı ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek olup hem Cenevre hem de Astana süreçlerindeki tüm siyasi çabaları baltalayacak, bu da Esed rejiminin ahlaksız bir zaferi olacaktır. Böylece Suriye'de istediğini elde etmenin tek yolunun fark gözetmeksizin acımasızca güç kullanmak olduğu bir kez daha gözler önüne serilecek. Suriye’deki çatışmanın çözüm yolu elbette bu olamaz."
İdlib'in Astana anlaşması kapsamında bir çatışmasızlık bölgesi olduğunu hatırlatan Kalın, şunları kaydetti:
"Üç garantör ülke olan Türkiye, Rusya ve İran burada askeri gözlem noktaları kurdu. Türkiye'nin 12 gözlem noktası bulunuyor. Türk askerlerinin varlığı, muhtemel bir saldırıyı önlemenin tek garantisi. Zira Rus savaş uçakları ve rejim kara kuvvetleri, Türk askerleri oradayken bir saldırı gerçekleştirmeyi göze alamaz (sivilleri ve meşru, ılımlı muhalif güçleri umursamadıklarını biliyoruz). Terörist grupların ortadan kaldırılması gerekçesiyle İdlib’e yapılacak herhangi bir saldırı Astana sürecini baltalayacaktır."