Kasım Süleymani'nin öldürülmesi Ortadoğu için ne anlama geliyor?
İran'ın dış operasyonlarını yürüten Kasım Süleymani'nin ölümü, Ortadoğu'da büyük yankı getirdi.
İran'ın dış operasyonlarını yürüten Kasım Süleymani'nin ölümü, Ortadoğu'da büyük yankı getirdi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Süleymani, Irak'ın başkenti Bağdat'ta 3 Ocak gecesi ABD savaş uçaklarınının düzenlediği saldırıda öldürüldü.
Süleymani'nin ölümüne dair çok sayıda açıklama gelirken, olayın bölgede yeni bir gerginliğin fitilini ateşleyeceğinden endişe ediliyor.
The New Yorker'dan Isaac Chotiner, saldırının hemen ardından, ABD'nin eski başkanı Barack Obama döneminde Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından olan, Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Bölümü
"Süleymani Şii milisler için bir kült"
Kasım Süleymani'nin Devrim Muhafızları ve bölgedeki Şii milisler için bir kült niteliğinde olduğunu söyleyen Nasr, Süleymani için şu ifadeleri kullandı:
"Süleymani 20 seneden uzun süredir hususi olarak Şii milislerle ve bölgedeki diğer gruplarla çalışıyordu. Taliban'a karşı savaşan efsanevi komutan Ahmed Şah Mesud ile de arkadaştı. Süleymani Kuzey İttifakı ile çalıştı ve onları Taliban'a karşı organize etti. Kudüs Gücü'nün komutanı olarak Hizbullah ile ilişkilerden sorumluydu. 2003 sonrası Irak'ta milis grupların kurulmasında rol oynadı ve Irak'ta hükümetlerin teşkil edilmesine vesile olan birçok siyasi uzlaşıda arabulucu olarak görev yaptı. Aynı zamanda Suriye'de Esed rejimi safında savaşan Şii milislerin organize edilmesinde mühim bir görev yaptı, ve muhtemelen Suriye ayaklanması sırasında Esed rejimini kurtaran askeri harekatların yönetiminde en ehemmiyetli isimdi. Putin ile Kremlin'de görüştükten sonra, Esed'i kurtarmak için Rus ordusunu Suriye'ye konuşlandırmaya Putin'i ikna ettiği ifade ediliyor. Aynı zamanda Kuveyt, Bahreyn ve diğer bölgelerdeki daha küçük gruplar da onun komutasındaydı."
"ABD ile işbirliği yaptı"
Nasr, Süleymani'nin IŞİD'e karşı Irak'ta Kürt güçlerine bir dönem yardım ettiğini, aynı zamanda Irak'taki Şii milislerin çatı örgütü Haşdi Şabi'nın kuruluşunda da rol oynadığını belirtti.
Vali Nasr, Süleymani komutasındaki Şii güçlerin ABD'nin hava ve kara desteğiyle IŞİD'e karşı savaşı yürüttüğünü söyledi.
Bu bakımdan Nasr, Süleymani'nin, İran'ın çıkarları için elinden gelen her şeyi yapan pragmatist bir komutan olduğunu dile getirdi.
İran ne yapacak?
Nasr, Süleymani'nin öldürülmesinden sonra İran'ın nasıl bir karşılık vereceği sorusuna dair şu ifadeleri kullandı:
"Kısmen, İran'dan bağımsız olarak Lübnanlı ve Iraklılar için bir kült olması. Onun komutasında faaliyet gösteren 20-30 bin Iraklı milis vardı. (Bağdat'taki ABD) Büyükelçiliğe bir saldırı olabilir. Ve İran içerisinde, böylesi aleni bir suikast, İran rejimini karşılık vermeye zorluyor. Bu kadar önemli bir figürün öldürülmesini karşılıksız bırakamazsınız. Eğer karşılık vermezlerse, ABD'nin bunu bir zafer olarak ya da İran'ın zayıflığının alameti olarak görmesinden endişe ediyorlar. Ve üçüncü olarak, bu onlar için bir fırsat. Süleymani'nin gördüğü destek ve bir kahraman statüsünde olması, İran'a İran ve Irak halkını, ABD'ye karşı İran İslam Cumhuriyeti'ne destek olma konusunda harekete geçirmek için bir fırsat veriyor."
Kaynak: Mepa News
