'Kayıp kıta' efsaneleri hakkında neler biliniyor?
Avrupa ve Pasifik Okyanusu altına gömülü kayıp kıtalar bulan araştırmacılar bunun çok daha fazlasının olabileceğini söylüyor.
Avrupa ve Pasifik Okyanusu altına gömülü kayıp kıtalar bulan araştırmacılar bunun çok daha fazlasının olabileceğini söylüyor.
Büyük Yunan Filozofu Sokrates'in öğrencisi Platon, 2 bin yıldan fazla zaman önce kitaplarında, "aşırı şiddetli deprem ve sellerden" sonra ortadan kaybolan 'Atlantis' adında bir kıta ve uygarlıktan bahsediyordu. Platon'dan sonra yüzyıllar boyunca kayıp kıtalar hakkında bir dizi efsaneler ve kurgular ortaya atıldı. Ancak yapılan yeni araştırmalar Atlantis benzeri batık kent ve kıtaların efsaneden ibaret olmadığını ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre Platon'un haklılık payı var. Onun hayal ettiği ölçüde olmasa da batık kıtalar gerçek ve insanlık tarihi boyunca büyük etkileri oldu.
Hollanda'nın Utrecht Üniversitesi'nden yer bilimci Douwe van Hinsbergen, 'Büyük Adria' olarak bilinen, kayıp kıtaların en dramatiklerinden birini araştırıyor.
Uzmanlar 'Büyük Adria'nın gizemini aydınlatıyor
Eylül ayı başlarında Gondwana Araştırma Dergisi'nde yayımlanan bir makalede Van Hinsbergen ve meslektaşları, ilk kez 'Büyük Adria'yı tam olarak ortaya çıkarmak için Akdeniz altındaki ve etrafındaki kayaları inceledi. Van Hinsbergen elde ettikleri veriler ışığında söz konusu kayaları "Muazzam, Grönland kadar bir büyüklüğü ve şekli var." şeklinde tanımlıyor.
'Greater Adria' tamamen batık durumda, üstelik okyanusun değil Güney Avrupa ülkeleri altına gömülü. Uzmanlara göre tahmini olarak 140 milyon yıl önce iki kıta çarpışmaya başladı. Bu süreçte Büyük Adria tamamen gömüldü ve çoğunlukla şu anki İtalya, Yunanistan ve Baltık ülkeleri altında kaldı.
Üstelik tek batık kıta Büyük Adria değil. Yapılan güncel çalışmalar geçmişte kaybolan diğer kıtaların izlerini ortaya çıkarmaya devam ediyor.
Antik kayaları inceleyen uzmanlar, dünyanın ilk zaman kayalarının neredeyse tamamının, üzerindeki yaşam kanıtlarını da beraberinde götürerek kaybolmuş olabileceğini öne sürüyor. Gezegende yaşam ilk olarak nasıl ortaya çıktı sorusunun cevabı derinlikler içine saplanmış olabilir.
Batık kıtaların izleri sürülebiliyor
Ancak 'kayıp kıtalar' tamamen kaybolmuyor. Birçok kayıp uygarlık gibi onlar da eğer nasıl aranacağını biliyorsanız, geride izler bırakıyor.
Van Hinsbergen, Büyük Adria'dan kayaların aşınarak Alplere dahil olduğunu ve bütün parçaların ise Güney İtalya ve Hırvatistan altına gömüldüğünü belirtiyor. Ona göre mantonun altına onlarca kilometre itilen parçalar ile kabuğun altındaki katman bile modern Avrupa'yı etkilemeye devam ediyor.
Büyük Adria'dan gelen kalker kayaları, milyonlarca yıl boyunca muazzam bir ısı ve baskı ile beraber mermere dönüştü. Büyük Adria ve Avrupa arasındaki sürtünme batık kayaların insanların onları bularak topladığı yüzeye çıkmasına neden oldu. Van Hinsbergen, Yunanlar ve Romalıların, tapınakları için kullandığı mermerlerin buradan geldiğini söylüyor.
Yunan Filozof Platon, kelimenin tam anlamıyla gerçek bir 'Atlantis'in kalıntıları üzerinde duruyordu, ancak bunu bilmiyordu.
Büyük Adria, izlerine rastlanan tek kayıp kıta değil. Yeni Zelanda'nın altında izlerine rastlanan Zealandia'nın hikayesi de öğrenmeye değer.