Kemal Öztürk: AK Parti’nin fabrika ayarlarını CHP kullanıyor şimdi
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, AK Parti'nin 2002 yılındaki kuruluş felsefesini ve fabrika ayarlarını daha da ileri götürecek bir sisteme ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Anadolu Ajansı'nın eski (AA) Genel Müdürü, şimdiki Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, "AK Parti'nin fabrika ayarlarını CHP kullanıyor şimdi" başlıklı yazısında "AK Parti'nin kurucu aklı, kuruluş felsefesi, ürettiği politikalar ve siyaset dili, onu Türkiye'nin tam merkezine oturttu. Kimseye nasip olmayacak başarı, oy oranları, teveccüh, sahiplenme ve dünya çapında bir etkileşim, bu sayede oluştu. Buna AK Parti'nin fabrika ayarları deniyor" ifadelerini kullandı.
Öztürk'ün yazısından satır başları şöyle:
"Uzun süredir AK Parti'nin fabrika ayarlarına geri dönmesi için yazarlar, aydınlar, siyasetçiler çağrı yapıyor.
Ben ise başından beri AK Parti'nin fabrika ayarlarına geri dönmeyi değil, AK Parti versiyon 2:0 geçmesini önerdim hep (10.10.2015).
Yani 2002 yılındaki kuruluş felsefesini ve fabrika ayarlarını daha da ileri götürecek bir sisteme ihtiyacı vardı AK Parti'nin.
AK Parti fabrika ayarlarına dönmediği gibi, başkaları tarafından karmaşık ve tuhaf kimlik tanımlamalarına bile muhatap oldu. Bir zamanlar "İslami Kemalist AK Parti" tanımı yapanlar bile olmuş, partinin kimliği konusunda tartışmalar yaşanmıştı hatırlayın (21.10.2017).
Benim AK Parti Versiyon 2:0 teklifim lüks kaldı. Fabrika ayarlarına dönmesine bile razı geldim artık.
Biz AK Parti'nin fabrika ayarlarına dönmesini beklerken, CHP bu ayarları kullanmaya başladı. Son seçimde bunu çok net bir şekilde gördüm. Dikkatinizi çekerim, CHP, Ankara ve İstanbul'u muhafazakar/milliyetçi adaylarla kazandı. Bu adayların seçim kampanyaları, kullandıkları dil, yöntemleri ve siyaset üslubu tam olarak AK Parti'nin 2002 yılındaki fabrika ayarlarıyla aynı.
Özellikle Ekrem İmamoğlu'nun seçim boyunca herkesi kucaklayan, güler yüzle herkese barış mesajları yollayan, tüm kesimlerin başkanı olacağı söylemleri, Erdoğan'ın 1994 belediye başkanlığı ve 2002 Başbakanlık söylemleriyle birebir örtüşüyor.
Seçimleri önde kapattıktan sonra çıkan krizi yönetmesini de dikkatlice inceleyin. Sanki Erdoğan'ın ilk yıllarındaki kriz yönetmedeki sakinlik, sükunet, kuşatıcı söylemlerini almış gibi.
Neden AK Parti fabrika ayarlarına geri dönmüyor?
Tüm bunları eleştirmek için, CHP ve yöneticilerini de kötülemek için yazmıyorum. Aklın yolu birdir. CHP, AK Parti'nin nasıl kazandığını ve ne yaptığını incelemiş ve taklit etmeye başlamış. Olan budur. Bu da bir başarıdır.
AK Parti'nin İstanbul krizini yönetme biçimini geleneksel fabrika ayarlarına çok uyduğunu düşünmüyorum şahsen. Evet, sadece hukuki yollara başvurması, bir oyunun bile kaybolmasına müsaade etmeyecek titizlikte olması, her defasında YSK'nın vereceği karara uyacağını vurgulaması doğru şeyler.
Peki neden AK Parti onu başarıdan başarıya koşturan fabrika ayarlarına geri dönmüyor ya da Versiyon 2:0'a geçmiyor?
Bilmiyorum. Uzun zamandır bu sorunun cevabını arıyorum."