Kılıçdaroğlu: Eylül'de seçim bekliyorum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eylül ayında seçim beklediğini belirterek, ''Ekonomiyi daha fazla götüremezler. Götüremeyeceklerini de gayet iyi biliyorlar'' dedi.

AB'nin öngördüğü bütün demokratik standartları Türkiye'ye getireceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, dış politikayı tamamen değiştireceklerini vurguladı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bu kadar konuştuk. Saraya çağrı yaptım. Niye bağlanmıyor? O da bağlansaydı. O da anlatsaydı millete, bağlanamaz, cesaret edemez" dedi.

Kılıçdaroğlu, Habertürk TV'de canlı yayınlanan Fatih Altaylı ile Teke Tek programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik soruşturmaya ilişkin iddiaların asılsız olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, soruşturma yapılacaksa iyi hal kağıdı verenlere yapılması gerektiğini kaydetti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun görevden alınmasına ihtimal vermediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu işin yanlış olduğunu AK Parti içinde bile düşünenler var. Ben müfettişlerin bir talimatla 'Bu işi gidelim, soruşturma açalım, Ekrem Bey'i görevden alalım' diyeceğini sanmıyorum. Böyle bir şey işin doğasına aykırı, mümkün değil. Yerel seçim öncesi Mansur Bey'e de iftira attılar. Ben vicdanlı müfettişlere güveniyorum. Varsa terörist yakasından tutup götürsünler, ben nereden bileceğim adam teröristse. Önce kendi belediyelerine baksınlar. Yapılan kumpas, işin Türkçesi İstanbul'u almamızı bir türlü hazmedemiyorlar." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, TÜİK'e alınmamasına ilişkin, "Enflasyon rakamlarını soracaktım, işçinin, emeklinin hakkı için gittim. TUİK Başkanıyla görüşseydim, 'Neye göre saptıyorsunuz?' diye soru soracaktım. Milyonlarca kişinin hakkını aramak için oraya gittim. Emekliye ne verildi? Enflasyonun altında zam verildi." dedi.

KPSS'de birinci olmuş birisinin sözlüde elenmesinin nedenini sormak için Milli Eğitim Bakanlığına gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 15 saat beklediğini ve randevusuna yanıt verilmediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, KPSS'yi yapacaklarını ama sözlüyü kaldıracaklarını belirterek, "Sözlü gereken alanlarda ise kamera koyacağız. İtiraz edilirse kamera kayıtlarını ortaya koyacağız. Haksızlığa uğrayanları savunmayacaksam niye siyaset yapıyorum?" diye konuştu.

"Dolar gittiği yeri unutmaz"

Ekonomideki gelişmelere değinen Kılıçdaroğlu, "Dolardaki oynaklık nedeniyle yarın ne olacağını kimse bilmiyor, benzinin fiyatı daha da arttı. Dolar geriye gitmez, gittiği yeri unutmaz. İstikrar yoksa başarı yoktur. Ekonomiyi bir bütün olarak ele almak lazım. İlk yapacağımız iş, demokrasiyi kesintisiz bu ülkeye getireceğiz. Sanayiciyi ve üretimi destekleyeceksiniz. Güçlü bir sosyal devlet oluşturmak lazım, devlette liyakat sisteminin olması lazım. Bunların hepsi olacak. iİktidara geldiğimiz ilk 10 gün içinde Stratejik Planlama Teşkilatı kuracağız. Tüm kurumların rakamlarını isteyeceğiz. Yap-işlet-devret projelerinin tümünü kamulaştıracağız. 'Al paranı kardeşim git' diyeceğiz. Yolsuzlukların önünü alacağız. Yeni sistemde her kuruşun hesabını vereceğiz." ifadelerini kullandı.

"13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı'ndan olacak"

KıIıçdaroğlu, adalette belli kriterlerin oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, Türk hukuk sisteminin darbe hukukundan arındırılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı adayını kendisinin değil, Millet İttifakı'nın belirleyeceğini aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü::

"Cumhurbaşkanı adayının devleti bilmesi, tanıması lazım, sözlerinin arkasında durması lazım. Olay Cumhurbaşkanı değil, sistem olayı. Bizi isim mi sistem mi kurtaracak? Şu an devletin sigortası yok. Olayı isme indirgerseniz en büyük hatayı yapmış olursunuz. Erdoğan'ı geçeceğiz, göreceksiniz. Çok güzel şeyler yapacağız. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Hiçbir varsayımın içine girmeye gerek yok. Biz Millet İttifakı'ndan bir aday çıkaracağız ve 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı'ndan olacak. Kim kamu tarafından bir haksızlığa uğramışsa onunla helalleşeceğiz, bir yüzleşmedir bu helalleşme."

HDP'nin terör ile ilgisi varsa kendilerinin bir istihbarat örgütü olmadığını, bunu devletin araştırması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "HDP bir siyasi partidir. Millet İttifakı'nın içinde yer almıyor. Demokrasi aşığı bir parti olarak, bütün siyasi partilerle görüşüyoruz. Biz bu ülkede medya özgürlüğünü, yargı ve düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. Bir siyasi partiyi kriminalize etmeyi doğru bulmuyoruz. Parlamentoda görev yapıyorlar. Bir siyasi partiyi düşman ilan etmeyi doğru bulmayız." değerlendirmesinde bulundu.

"Putin'in kapısında bekleyip dünyaya rezil olan bir tabloya izin vermeyiz"

Dış politikada nasıl bir yol izleyecekleri sorulan Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını ve saygınlığını koruyacaklarını belirterek, "Rüşvet alan birisi büyükelçilik yapamaz bu topraklarda. Yaptırdılar. İnşallah ona da 'Bu da bir iddiadır.' demezler. Biliyoruz. Gayet net, açık. Zaten dava da açmıyorlar işin garip tarafı. Mahkemeye gidip ispat edelim bari. O da öyle duruyor." diye konuştu.

AB'nin öngördüğü bütün demokratik standartları Türkiye'ye getireceklerini ve yasalaştıracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Birinci sınıf demokrasiyi kendi ülkemize getireceğiz. AB kabul eder etmez bizi. Ondan bağımsız. Biz kendi irademizle yapacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, sanayicilerin ve iş insanlarının önündeki tüm engelleri kaldıracaklarını, gerçek anlamda yatırımcı yabancı sermayenin Türkiye'ye geleceğini, büyük yatırımlar yapacaklarını, Doğu Akdeniz'i Türkiye'nin en önemli merkezi haline getireceklerini, 5 yılda farklı bir Türkiye çıkacağını, 6 ay içinde de bütün çarkların döneceğini ifade etti.

İktidara gelmeleri halinde, Suriye, İsrail, Rusya, Azerbaycan'da ne yapacakları sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Hemen Dışişleri Bakanlığına talimat vereceğiz. Diyeceğiz ki 'Suriye'ye büyükelçi.' Karşılıklı büyükelçilikler. Mısır'la karşılıklı büyükelçilikler. Söyleyeceğiz biz, 'Barışmak istiyoruz.' Biz Suriye'de çatışma olmasını istemiyoruz. Suriye'deki çatışma bize olumsuz yansıyor. Rusya'yla ilişkilerimizi düzelteceğiz. Hiçbir sorunumuz yok Rusya'yla. Ukrayna ile ilgili sorun sadece bizim sorunumuz değil, dünyanın sorunu. Kırım sorunu da sadece bizim değil, dünyanın sorunu. Oradaki Tatarlara sahip çıkmamız lazım. Onların haklarını savunmamız lazım. Ama onlar uluslararası arenalarda, toplantılarda, kuruluşlarda olur. Türkiye tavrını gayet net ve açık ortaya koyar. Yoksa gidip Putin'in kapısında dakikalarca bekleyip, kronometreye basacaklar, Cumhurbaşkanı orada olacak, Türkiye'yi dünyaya rezil edecekler, böyle bir tabloya biz izin vermeyiz, mümkün değil."

Amerika ile ilişkileri nasıl düzeltecekleri de sorulan Kılıçdaroğlu, S-400 ve F16 konularına değindi. Kılıçdaroğlu, "Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz. Bu dış politika değildir. Bu Türkiye'nin zararınadır. Türkiye'yi buradan çekip çıkaracağız. Türkiye onurlu duracak. Külhanbeyliği alanı değil ki burası. Onurlu duracaksınız. Ben bayrağımın, ülkemin itibarını korumakla yükümlüyüm. Başka bir ülkenin başkanı beni tehdit edemez. Tehdit edildi gıkı çıkmadı, 33 askerimiz şehit edildi gıkı çıkmadı, askerin kafasına çuval geçirildi gıkı çıkmadı, ortalıkta kahraman diye geziyor. Ben böyle bir kahraman görmedim dünyada. Böyle bir anlayış da görmedim." değerlendirmesini yaptı.

"YPG'nin terör örgütü olduğunu herkes biliyor"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Size göre YPG terör örgütü mü?" sorusuna, "YPG'nin terör örgütü olduğunu, PKK'nın yan kuruluşu olduğunu herkes biliyor." yanıtını verdi.

"Diyelim ki size kaldı bu işi (ekonomi) toparlamak. Nasıl toparlayacaksınız?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, güveni sağlayacaklarını, harcadıkları her kuruşun hesabını millete vereceklerini, yetkiyi Merkez Bankasına vereceklerini, Merkez Bankası Başkanı, BDDK Başkanı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı, Kamu İhale Kurumu Başkanının en yetkin kişilerden oluşacağını, herkesin hesabını vereceğini, devletin saydam, düzgün, ahlaklı bir yapıya sahip olacağını, yanlış yapan bürokrata da yer verilmeyeceğini aktardı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu kadar konuştuk. Saraya çağrı yaptım. Niye bağlanmıyor? O da bağlansaydı. O da anlatsaydı millete. Benim doğruları söylemediğimi söyleseydi o da. Bugün gene bir sürü laf etmiş bana. Laf ediyorsan ben buradayım. Sen de sarayındasın. Açarsın telefonu dersin ki 'Ey Kılıçdaroğlu' ya da 'Bay Kemal. Ben rüşvetçileri büyükelçi tayin etmedim.' dersin. Diyemez, bağlanamaz, cesaret edemez. Ama Allah'ın izniyle o makama oturtacağımız kişi, toplumun her kesimine, en küçüğünden en büyüğüne kadar herkese hesap vermekten onur ve gurur duyacak. O zaman ahlaklı, güzel bir yönetimi hep birlikte göreceğiz." şeklinde konuştu.