Kitap | Ortadoğu'ya Dair Yirmi Tez

Kitap | Ortadoğu'ya Dair Yirmi Tez

Ortadoğu birçok somut ve gerçekçi nedene bağlı olarak her daim tarihin ve coğrafyanın merkezini teşkil etmiştir.

Yazar: Taha Kılınç

Yayınevi: Ketebe

Sayfa: 216

Basım:  2018

Ortadoğu birçok somut ve gerçekçi nedene bağlı olarak her daim tarihin ve coğrafyanın merkezini teşkil etmiştir. Dünyanın en önemli bu bölgesine dair bizlerin birinci sorumluluğu gerçekçi, makul ve derinlikli bakış açısına sahip olmaktır.

Yazarın tez sözcüğünün ifade ettiği “iddia” anlamını barındıran tahminlere yer verdiği kitap 20 ayrı bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde yazar,

  • Türkiye
  • İran
  • Filistin
  • Mısır
  • Suudi Arabistan

gibi bölgenin ana devletlerine atıflarda bulunmuştur. 

Bu çıkarımların bazılarının neticesine şimdiye dek şahit olunmakla beraber birçoğunun neticesi ise ancak istikbalde ortaya çıkacaktır. Yazarın ifadesi ile “Coğrafyanın kendi iç dinamiklerine işaret etmek ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri genellikle dış güçlere  hamleden genellemeci ve kolaycı bakıştan kaçınmaya çalışarak, dış güçler dediğimiz ülkelerin aslında içerideki bazı dengeler ve yerli unsurlar yardımıyla iş gördüklerini izah çabası kitabın ana fikrini oluşturuyor.

Kitaptaki başlık ve bölümlerden bazıları okula fazla 'cesur' gelebilir, bazıları mantıksız veya saçma bulunabilir bir kısmı da “işte bu” dedirtebilir. Bütün farklı bakış açılarına rağmen ve yorumlara rağmen 'Ortadoğu'ya Dair Yirmi Tez”  eğer okurlara alışılmışın dışında bir ufuk sağlar, onların zihinlerindeki tozları savurur daha kaliteli ve derinlikli okumalar için onlara yol gösterici ilham verici olursa bunu hamd vesilesi kabul edeceğim.”

Bölgenin “Ortadoğu” olarak nerede ve ne zaman adlandırıldığına alakalı malumatla başlayan kitapta bölgenin tarihin çeşitli dönemlerindeki süreçlerine de değinilmiştir. Yine kitap, başta Suriye ve Filistin olmak üzere Fas,Tunus, Yemen, Suudi Arabistan, Katar, Lübnan g,bi birçok ülkeyi ziyaret eden Kılınç’ın bölgeye dair izlenimlerinden izler barındırıyor.

Buna rağmen kitapta veri odaklı ve objektif bir üslup takip ediliyor.

Okuyucuya fikir vermesi açısından çarpıcı tezlerden birkaçı:

  • Ortadoğu’da güç, silah ve insan kaynağı konuşur. Fazla anlam yüklenen “yumuşak güç” gibi kavramlar ancak güce göre şekillenir ve anlam kazanır.
  • Yavuz Sultan Selim döneminde izlenen Ortadoğu siyaseti, Arap dünyası ile aramızdaki temel kırılma noktasıdır. Bunu kısa vadede telafi etmek mümkün değildir.
  • Ortadoğu halkları kendiliğinden bir araya gelemez. Tarihte olduğu gibi güçlü bir liderin zor kullanarak bölgeye nizamat vermesi gerekir. Tarihsel tecrübe bunu göstermektedir.
  • Irkları yok sayan “ütopik ümmetçilik”  coğrafyaya gerçekçi bir proje sunamaz. Irk unsurunu yok etmek mümkün olmadığına göre bu gerçeği dikkate almak gerekir.
  • Şiilik tarihteki üçüncü büyük yükselişini yaşamaktadır.Bu durum İslam dünyası içinde bir çatışma ihtimalinin güçlendiğini göstermektedir.
  • Suudi Arabistan’ın en az üç parçaya bölünmesi kaçınılmaz görünmektedir.

Tarih, okuduğumuz kaynağa, bakış açımıza ve beklentilerimize göre her birimize farklı şeyler söyler. Sağlıklı ve dengeli bir tartışma zemininde bu farklılıklar ufuk açıcı birikimlere dönüşür. Aksi olduğunda ise günübirlik kısır tartışmalar sadece çatışmaları ve körleşmeleri artıracaktır.


Bu içerik Zehra Çamdalı tarafından Mepa News için hazırlanmıştır.

katki.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.