Konkordatoya başvuran şirket sayısı 3 bini geçti
Konkordatoya başvuran şirket sayısının 3 bini geçtiği tahmin edilirken en çok başvuran şirketlerin inşaat, gıda, giyim ve perakende sektörlerinde olduğu görülüyor.
Yılın ikinci yarısından itibaren yükselen döviz kuru ve kredi faizleri şirketlere katlanan borçlar şeklinde geri dönerken son günlerde iç piyasada nakit darlığı baş göstermiş durumda.
Köklü bazı işletmeler de dâhil, borçlarını vadesinde ödemeyecek hale gelen yüzlerce işveren konkordato (borç yapılandırma anlaşması) başvurusu için soluğu mahkemelerde alıyor.
OHAL sürecinde kaldırılan iflas erteleme kanununa Mart ayında alternatif olarak çıkarılan konkordatoya hem de borçlu hem de alacaklı başvurabiliyor. Konkordato teoride borçluya borcunun bir kısmını ödemek üzere alacaklısıyla uzlaşarak iflastan kurtulma şansı tanıyabiliyor. Alacaklı da iflas durumunda alamayacağı parasının en azından belli bir kısmını tahsil edebiliyor.
Önlemler iflastan kurtulmaya yetmeyebilir
Ancak uzmanlar, tüm taraflar iyi niyetli olsa da konkordato ve benzeri hukuki düzenlemelerin nakit darlığı çeken birçok firmayı günün sonunda tek başına iflastan kurtarmaya yetmeyeceği görüşünde.
Sabahattin Zaim Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Oğuz Atalay sorunun kaynağına inilmedikçe konkordatonun belli başlı firmalar açısından sonu ötelemekten başka bir işe yaramayacağı kanaatinde.
Geçmişte her kriz sonrasında icra iflas hükümlerinde belli revizyonlar olduğunu hatırlatan Atalay, “ekonomik sorunlar hukuki düzenlemeyle bir yere kadar ertelenebilir. 2001 krizinin aksine bugün piyasada belirgin bir ödeme güçlüğü var. 2019’un ikinci yarısına kadar yüksek miktarda finansman sağlanamazsa ciddi iflaslar olacaktır,” uyarısında bulundu.
Konkordatoya başvuran şirket sayısı 3 bini geçti
Şimdiye kadar konkordatoya başvuran şirket sayısının 3 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Başvurularda inşaat, gıda, giyim ve perakende sektörleri başı çekiyor. Dikkat çeken alt sektörler arasında restoran zinciri ve AVM yanında ayakkabı, ambalaj ve lojistik firmaları da yer alıyor.
Konkordatonun başarılı olup olmayacağına mahkeme başvurudan sonraki beş ay içinde karar vermek zorunda. Bu süreden sonra başarılı olması beklenen taraflara bir yıla kadar kesin mühlet veriliyor. Kesin mühlet de en fazla altı ay uzatılabiliyor. Dolayısıyla tüm süreç en fazla 23 ay sürebiliyor. Dava reddedilirse borçluya koruma tedbiri kalkıyor ve mahkeme borçlunun iflasına karar veriyor.
Atalay’a göre konkordatoya başvuran şirketlerin yarıdan fazlası tüm bu süre alınsa dahi kapanma riskiyle karşı karşıya. “Çoğunluğunda yeterli sermaye yok ve dış finansman kaynaklı çalışıyorlar, zaman kazanmak nakit girişi demek olmayabilir. Kârlılık oranlarının hızla azaldığı ve düşük faizli kredi bulmanın neredeyse imkânsız olduğu bir ortamda işlerin zamanla düzelmesini beklemek fazla iyimserlik.”