Konya’da 7 kişinin öldürüldüğü ev baskınıyla ilgili neler biliniyor?

Konya'nın Meram ilçesinde bir eve düzenlenen silahlı saldırıda aynı aileden dördü kadın 7 kişi hayatını kaybetti. Saldırgan silahlı saldırı sonrası Dedeoğlu ailesinin evini de ateşe verdi.

Yaşar Dedeoğlu, Barış Dedeoğlu, Serpil Dedeoğlu, Serap Dedeoğlu, İpek Dedeoğlu, Metin Dedeoğlu ve Sibel Dedeoğlu hayatlarını kaybetti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayın Türk-Kürt meselesiyle ilgili olmadığını söyledi.

Euronews Türkçe'ye konuşan ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut ise "Aynı aileye yönelik gerçekleştirilen daha önceki saldırının ifade tutanaklarında ırkçı bir saldırı olduğu belirtildi." dedi.

Süleyman Soylu: Türk-Kürt meselesiyle ilgili herhangi bir tarafı söz konusu değildir

Konya'daki silahlı saldırıyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, iki aile arasında 11 yıldır devam eden bir husumetin olduğunu söyledi.

Aileler arası husumetin daha önce de emniyete intikal ettiğini ifade eden Soylu, etnik köken üzerinden yapılan değerlendirmelerin istismar olduğunu dile getirdi:

"Konya'daki bu katliam, bu alçak tertip, menfur saldırı da istismar edilmeye çalışılmaktadır. Bunun Türk-Kürt meselesiyle ilgili herhangi bir tarafı söz konusu değildir. Bunu, buraya kadar çekmek bu saldırı kadar tehlikelidir. Alçak bir değerlendirmedir ve kınanması gerekir. Birileri içeriden, dışarıdan sürekli körüklemektedir. Bu istismarı sağlamaya çalışan insanların kötü niyetleri ortadadır. İnşallah en yakın zamanda katilin adalete teslim olduğu haberini verebilme fırsatının olacağı düşüncesindeyim."

Fahrettin Altun: Cumhurbaşkanımız, bu elim olayın aydınlatılması için yapılan çalışmaları yakından takip etmektedir

Soylu'nun ardından Cumhurbaşkanlığı da saldırıya ilişkin bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bu cinayetin, bu vahşi katliamın ideolojik saiklerle işlendiği propagandası tam anlamıyla bir provokasyondur, yalandır" dedi.

Altun, "Cumhurbaşkanımız, bu elim olayın aydınlatılması için yapılan çalışmaları yakından takip etmektedir. Faillerin adalete teslimi için çok yönlü soruşturma devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'dan da benzer bir açıklama geldi; ''Olayı Kürt-Türk çatışması gibi gösterenlere pirim vermeyiz''

Konya'nın Meram ilçesinde bir eve düzenlenen silahlı saldırıda aynı aileden dördü kadın 7 kişi hayatını kaybetti. Saldırgan silahlı saldırı sonrası Dedeoğlu ailesinin evini de ateşe verdi.

Yaşar Dedeoğlu, Barış Dedeoğlu, Serpil Dedeoğlu, Serap Dedeoğlu, İpek Dedeoğlu, Metin Dedeoğlu ve Sibel Dedeoğlu hayatlarını kaybetti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olayın Türk-Kürt meselesiyle ilgili olmadığını söyledi.

Euronews Türkçe'ye konuşan ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut ise "Aynı aileye yönelik gerçekleştirilen daha önceki saldırının ifade tutanaklarında ırkçı bir saldırı olduğu belirtildi." dedi.

Dedeoğlu ailesinin Avukatı Abdurrahman Karabulut'tan Soylu ve Altun'a tepki

Euronews Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Dedeoğlu ailesinin Avukatı Abdurrahman Karabulut ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açıklamalarına tepki gösterdi:

''Bu açıklamalara bakılırsa, bu işi yapan da zımnen aileden biri. Aileyi katleden kişinin şu anda sadece eşgali belirlenmiş. Bize göre kuvvetle muhtemel ama diğer aile üyeleri ile bağlantısı var mı yok mu bilinmiyor. Sadece eşgali var katleden kişinin. Gerisi soruşturmadan sonra belirlenecek. Ama bu durumda Bakan Soylu ve Altun'un kefil olurcasına böyle bir açıklama yapması anlaşılır değil. Varsa böyle bir saik devletin görevidir, ortaya çıkartacak. Ki ben böyle bir saikin olduğunu düşünüyorum. Bugün de katliamı gerçekleştiren kişi , öncesinde katledilen Yaşar Dedeoğlu ile oturup çay içiyor. Sonrasında arabasından silah ve bir bidon benzin getirip 7 kişinin kafasına sıkıyor. Katlettikten sonra evi ateşe veriyor. Tüm aile üyelerini orada katlediyor. Ne konuştuklarına kimse de şahit değil.''

''Bu aile iki ay önce 60 kişi tarafından saldırıya uğruyor. Aynı aileye yönelik gerçekleştirilen daha önceki saldırının ifade tutanaklarında ırkçı bir saldırı olduğu belirtildi. Ve ne tesadüf iki ay sonra aynı kişiler yine saldırıya uğruyor ve bu kez katlediliyor. Müvekkillerime daha önce 'Biz ülkücüyüz, sizi burda yaşatmayız' sözleri ile saldırıldı. Bu mahallede yaşayan tek Kürt aile, Kars'tan göç etmiş bir aile. Yıllardır saldırılara maruz kaldığı söyleniyor ama bu ve iki ay öncesine kadar bu minvalde bir saldırı yaşamadılar. Fakat sürtüşmelerin olduğu doğrudur.''

Avukat Karabulut'un aktarımına göre aile 12 Mayıs 2021 tarihinde aynı mahallede yaşayan 60 kişilik grubun saldırısına uğradı.

Saldırı sonucu aile bireylerinden Metin Dedeoğlu, beyin kanaması geçirmiş, diğer aile üyeleri ise ağır yaralanmıştı

Bıçak, taş ve sopaların kullanıldığı saldırıya ilişkin tutuklanan altı kişiden dördü “delil yetersizliği” gerekçesiyle serbest bırakılırken, iki kişi tutuklanmıştı.

Avukat Karabulut yaptıkları itirazda olayla ilintili başka kişilerin de tutuklanmasını talep ettiklerini ancak her defasında yeni tahliyelerle karşılaştıklarını söyledi.

''Ben saldırırım, öldürürüm, yaralarım, devlet nasılsa bırakıyor gibi bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu anlayış ne yapar? Bu anlayışta olan insanları cesaretlendirir. Yeni tutuklamalar talep ederken herkes serbest bırakıldı. Ben bunu iki ay boyunca her yerden söyledim. Diyarbakır'da yaşanan saldırıya kadar ki orada da bir ölüm oldu. Ve sadece bir tutuklama oldu. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Son zamanlarda Kürtlere yönelik yaşanan saldırılardan dolayı tedirginiz.''

AK Parti Grup Başkanı Bostancı'dan saldırıya kınama

Saldırı sonrası siyasilerden de açıklamalar peş peşe geldi. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı sosyal medya hesabından, "Konya'daki vahşi katliamı nefretle kınamak için dahi dilde kelime bulamıyorum. Başımız sağolsun. Katiller mutlaka hesap verecek, adalet yakalarına yapışacaktır" dedi.

HDP: İktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusudur

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, saldırıdan iktidarı sorumlu tuttu; ''İktidarın nefret ve tahrik dili bu katliamın başlıca sorumlusudur'' dedi.

Sancar, 'Sadece kınama yetmez' diyerek, muhalefet liderlerini Konya'ya çağırdı.

''Bu iktidar HDP üzerinden Kürtleri hedef gösteren nefret dili kullanmaktadır. Bu dil, bu zihniyet ortak yaşamı zehirleyen bir zihniyetin ürünüdür. Ortada bir kaos planı olduğunu Deniz Poyraz yoldaşımız katledildiğini de söyledik. Artık zaman kalmadı. Kaos planlarını bu ülkede özgürlük umudunu, demokrasi isteğini, barış özlemini yok etmek isteyen güçler, hiç durmadan faaliyetlerine devam ederken muhalefet partileri ve diğer demokrasi güçleri aynı hızda ve etkinlikte hareket etmiyorlar. Sadece kınama yetmez, sadece başsağlığı mesajları yetmez. Yan yana durarak bu planları boşa çıkarmak için daha kararlı ortak tavıra ihtiyaç vardır. Gelin bu nefret politikalarına, katliamcı planlara hep birlikte karşı çıkalım.''

CHP heyeti katliamı araştırmak için Konya'ya gidiyor

HDP'nin Konya davetine en hızlı yanıt CHP'den geldi. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener başkanlığında bir heyet kurdu. CHP'den yapılan yazılı açıklamada, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla kurulan heyette Ankara Milletvekili Levent Gök ve Parti Meclisi Üyesi Semra Dinçer'in de bulunduğu belirtildi.

Açıklamada "Heyet, olayın ayrıntılarını araştırmak üzere, 31 Temmuz 2021 Cumartesi günü Konya'da olacak" ifadesi kullanıldı.

İYİ Partili Çıray: '' Irkçı saldırı değil, iki aile arasındaki husumetin üzücü neticesi   

İYİ Parti İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Aytun Çıray Twitter hesabından "Konya’da Kürt aileye ırkçı saldırı' haberleri doğru değil. Uzun süredir devam eden iki aile arasındaki husumetin üzücü neticesi. Bizi birbirimize düşürmeyi kimse başaramaz" diye yazdı.

CHP milletvekili Murat Bakan ise “Komşusunu katletmek hangi kitapta yazar? Düpedüz faşizm bu hem de acımasızından lanet olsun bu ülkeyi bu hale getirenlere” diyerek tepki gösterdi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu yayınladığı bir video ile saldırıyı kınadı; ''Milletimizi nifak tohumlarıyla bölmeye çalışanlara, komşuyu komşuya düşman edenlere geçit vermeyeceğiz'' ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da sosyal medya hesabından, ''Adli ve idari ihmal iddiaları dikkatle incelenerek aydınlatılmalıdır. Şiddetin her türünden arındırılmış, bir arada ve huzur içinde yaşayacağımız Türkiye’ye kavuşacağımıza yürekten inanıyorum'' açıklamasını yaptı.

Urfa Barosu: Yanılmış, haksız çıkmış olmak isterdik

Urfa Barosu da saldırıya ilişkin bir açıklama yayınladı. Baronun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada 15 baronun daha önce ülkenin çeşitli kentlerinde Kürtlere yönelik saldırıları kınadığı ortak metin paylaşılarak "Yanılmış, haksız çıkmış olmak isterdik!" denildi.