Küba için 40 yıl casusluk yaptığını kabul eden ABD'li diplomat Manuel Rocha kimdir?

Amerika Birleşik Devletleri'nin eski diplomatlarından Manuel Rocha, Perşembe günü federal bir yargıca verdiği ifadede, on yıllar boyunca komünist Küba için casusluk yaptığı suçlamasını kabul edeceğini söyledi.

İşte Rocha ve dava savcılarına göre ABD dışişleri tarihindeki en büyük olaylarından biri hakkında detaylı bilgiler:

Manuel Rocha kimdir?

73 yaşındaki Rocha, kariyerine 1981 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Honduras ile ilişkileri yürüten bir masa başı memuru olarak başladı. Rocha ayrıca Dominik Cumhuriyeti'ndeki ABD büyükelçiliğinde ve İtalya'daki ABD başkonsolosluğunda da çalıştı.

Başkan Bill Clinton döneminde 1994'ten 1995'e kadar Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi'nde görev yaptı.

Adalet Bakanlığı, Rocha'nın Temmuz 2000'de ABD'nin Bolivya Büyükelçisi olarak yemin ettiğini ve yaklaşık 2006'dan 2012'ye kadar ABD ordusunun Güney Komutanlığı komutanının danışmanı olarak çalıştığını söyledi.

Associated Press'in haberine göre Rocha, devlet hizmetinden emekli olduktan sonra, kısmen Kanadalı Barrick Gold'a ait olan ve çevreye zarar vermekle suçlanan Dominik'teki bir altın madeninin başkanı olarak çalışmaya başladı.

Rocha neyle suçlanıyordu?

Rocha, Aralık 2023'te Miami'deki evinde, ABD diplomatı olarak kariyerine başladığı en az 1981 yılından bu yana Küba için "gizli faaliyetlerde" bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Kübalı istihbarat görevlileri ile görüşmek ve temasları hakkında ABD hükümet yetkililerine yanlış bilgi vermekle suçlandı.

Gizli bir FBI ajanı Küba İstihbarat Genel Müdürlüğü'nün bir temsilcisi gibi davranarak 2022 ve 2023 yıllarında Rocha ile defalarca görüştü. Bir mahkeme belgesine göre, Rocha bu ajana Küba için onlarca yıl çalıştığını itiraf etti. Ajan kendisine "Miguel" adını vermiş ve Rocha'nın itirafı kaydedilmiş.

Savcılar mahkeme kayıtlarında Rocha'nın eski Küba lideri Fidel Castro'dan övgüyle bahsettiğini ve ABD dış politika çevrelerinin kalbinde Kübalı bir köstebek olarak 40 yılı aşkın süredir verdiği hizmetle övündüğünü söyledi.

"Yaptığımız şey... muazzam... Grand Slam'den daha fazlası" dediği aktarıldı.

Dava, Rocha'yı Küba'nın komünist liderlerini baş muhaliflerinden birine suikast düzenlemeye teşvik eden istihbaratı paylaşmakla suçluyor.

Ancak Rocha'nın Küba'ya yardım etmek için tam olarak ne yaptığı federal yetkililer tarafından henüz açıklanmadı. Federal Soruşturma Bürosu ve Dışişleri Bakanlığı müfettişleri, yıllar sürebilecek bir hasar tespit çalışması yürütüyor.

Rocha suçunu kabul etti mi?

Rocha Şubat ayı ortasında suçsuz olduğunu savundu.

Perşembe günü, ABD bölge mahkemesi hakimi Beth Bloom savunmasını suçluluğa çevirmek isteyip istemediğini sorduğunda Rocha'nın elleri ve ayak bilekleri zincirlenmişti ve "Kabul ediyorum" dedi.

Bunun karşılığında savcılar, aralarında banka dolandırıcılığı ve yalan beyanda bulunmanın da bulunduğu 13 suçlamayı düşürmeyi kabul etti.

Rocha’nın suçlamaları kabul etmiş olması, yabancı bir hükümetin ajanı olarak hareket etmek için komplo kurmakla ilgili federal suçlamaları kabul edeceğini söylemesinin ardından uzun bir hapis cezasıyla sonuçlanabilir.

Tipik karşı istihbarat davalarında sanıklar casuslukla suçlanırlar. Ancak Rocha, azami 5 ila 10 yıl arasında hapis cezası öngören daha hafif bir suç olan yabancı ajan olmakla suçlanıyordu.

Dava savcıları ve Rocha'nın avukatının belirttiğine göre, savunma anlaşması üzerinde mutabık kalınan bir cezayı da içeriyor. Ancak ayrıntılar Perşembe günkü duruşmada açıklanmadı. Rocha 12 Nisan'da tekrar mahkemeye çıkacak ve muhtemelen hüküm giyecek.

İtiraf anlaşması haberi, gizemli bir trafik kazasında ölen önde gelen bir Kübalı muhalifin dul eşinin eski diplomat aleyhine haksız ölüm davası açmasından saatler sonra geldi.

ABD-Küba ilişkileri ne durumda?

1998-2005 yılları arasında FBI'ın Küba'ya karşı yürüttüğü karşı istihbaratı yöneten Peter Lapp, davanın hızlı bir şekilde sonuçlanmasının sadece yaşlı Rocha'nın değil, Küba'nın ABD dış politika çevrelerine nüfuz etmesi konusunda çok şey öğrenecek olan hükümetin de yararına olduğunu söyledi.

ABD ve Küba, Castro ve silahlı devrimcilerinden oluşan ekibin ABD destekli diktatörlüğü devirmesinden bu yana 60 yılı aşkın bir süredir gergin ilişkilere sahip.

ABD hükümeti bunun ardından Castro'yu Domuzlar Körfezi işgali olarak adlandırılan olayla ve sonraki on yıllar boyunca çok sayıda suikast girişimiyle ortadan kaldırmaya çalıştı.

1962'de Küba, Sovyetler Birliği'nin ülkeye gizlice nükleer füze yerleştirmesine izin verdi ve bu füzeler ABD tarafından tespit edildi. Küba Füze Krizi 13 gün süren gerginliğe yol açmış ve ABD ile SSCB'yi nükleer savaşın eşiğine getirmiştir.

Eski ABD Başkanı Barack Obama Küba ile gerilimi azaltmaya yönelik adımlar atarken, eski ABD Başkanı Donald Trump Obama'nın attığı adımlardan bazılarını tersine çevirerek Amerikalıların Küba'ya seyahat etmesini yasakladı ve adaya ticari yaptırımlar getirdi.

Mevcut ABD Başkanı Joe Biden, Trump döneminde Küba'ya uygulanan yaptırımların bir kısmını kaldırdı, ancak Küba'nın ekonomisini baltalayan pek çok yaptırım halen yürürlükte.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 30'dan fazla kez ABD'nin Küba'ya yönelik ablukasını kınayan kararları neredeyse oybirliği ile kabul etmiştir. Ancak BM'nin ablukaya karşı anlamlı bir eylemde bulunması için ABD'nin veto hakkına sahip olduğu Güvenlik Konseyi'nin onayı gerekmektedir.

Kaynak: Mepa News