Libya savaşı: Türkiye'nin Bayraktar'ına karşı Wing Loong drone'ları

Libya'da Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan destekli General Halife Hafter komutasındaki kuvvetler 4 Nisan'dan beri, Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kamuoyunca kabul gören Trablus merkezli hükümete karşı taarruza geçti.

BM verilerine göre en az bin kişinin öldüğü, 120 bin kişininse evini terk etmek zorunda kaldığı çatışmalarda iki tarafın da başarı sağlayamaması tarafları insansız hava araçlarına (İHA) yöneltti.

"Bayraktar'a karşı Wing Loong drone'ları"

Savunma uzmanlarından Arnaud Delalande Fransız haber ajansı AFP'ye verdiği röportajda taarruzun ilk ayında savaş jetlerinin çok yoğun şekilde kullanıldığını, bu nedenle de bakıma alınmalarından dolayı havalanamadıklarını belirtiyor. Uzmana göre hava gücünden yoksun kalmak istemeyen Hafter ve Trablus merkezli hükümet "acil olarak" İHA'lara yöneldi.

Birleşmiş Milletler'in 2011'den beri Libya'ya uyguladığı silah ambargosuna rağmen uzmanlara göre Hafter'in elinde en büyük müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri sayesinde Çin yapımı Wing Loong insansız hava araçları bulunuyor. Karşı taraf ise bu ihtiyacını Ankara'dan aldığı Türk dronelarla karşılıyor.

Bu sofistike silahlarla iki tarafın hedefi insansız hava araçlarının ve yönetildikleri merkezlerin imha edilmesi. Bu nedenle Hafter kuvvetleri Libya'nın hizmet verebilecek fakat kapalı havaalanı Mitiga'ya yoğun hava saldırıları düzenliyor.

"Ankara ve Abu Dabi Libya iç savaşına doğrudan müdahil oluyor"

Delalande, bu saldırıların "İki tarafın sponsorları Ankara ve Abu Dabi'nin savaşa doğrudan angaje olduğunu gösterir hale geldi" diyor.

Emekli general Ahmad al-Hasnaoui ise Hafter tarafında kara güçlerini destekleyen İHA'ların Trablus merkezli hükümet kuvvetlerinin hem zayıflatılması hem de ikmal güçlerinin düşürülmesinde önemli rol oynadığının altını çiziyor.

Drone'lar savaşın bitmesi için yeterli mi?

Libyalı uzman Jalal al-Fitouri de Trablus savaşında insansız hava araçlarının oynadığı "kritik" role değinerek geçtiğimiz haziran sonundan beri İHA kamplarına yapılan saldırıların yoğunlaştığını belirtiyor.

Delalande ise Arap Emirlikleri'ne ait Wing Loongların Trablus hükümetinin hava potansiyelini yıkmak için Bayraktarların kalkış yaptığı pistlerin izini sürmeye çalıştığını fakat başarılı olamadığını söylüyor. "Türkler aksiyon yöntemlerini çeşitlendirdi." Droneların havalanması için yolları kullanıyorlar ve Trablus, Misurata ve El-Cufra bölgelerinin tamamını kapsayan antenler sayesinde faaliyet alanını genişletiyorlar.

Fakat uzmana göre kara kuvvetlerinin ilerleme kaydedememesi durumunda bu drone mücadelesi savaşı kazanmak için yeterli olmayacak.

"Abu Dabi ve Ankara ön plana çıkıyor"

Eylül başında Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Gassan Salame "verilen askeri desteklerin artmasından ve bunun bölgeyi kaosa sürükleyebileceğinden endişelendiğini" belirterek uluslararası kamuoyuna ülkedeki çatışmaya son verilmesi için yeniden çağrıda bulunmuştu.

Birleşmiş Milletler'in Hafter'in saldırıları ile sekteye uğrayan siyasi sürecin yeniden başlatılması ve silahların bırakılmasına dönük bu çağrısına rağmen Delalande'a göre Hafter mücadeleye Arap Emirlikleri'ni daha fazla müdahil etmeye çalışıyor.

"Arap Emirlikleri'nin kullandığı Miraj jetleri ile saldırılar gelecek haftalarda ihtimaller arasında." diyor Delalande.

Buna karşılık olarak Ankara'nın da "hava potansiyelini doğrudan devreye sokmamakla birlikte Trablus'a verdiği desteği artık saklamadığını sözlerine ekliyor.