"Lockerbie saldırısının arkasında İran var"

İngiliz Daily Mail gazetesi, Amerikalı yazar Douglas Boyd’un yeni kitabından alıntılar yayınladı.

Kitapta, 1988’deki Lockerbie faciasının ardında Libya olduğu iddiası reddediliyor ve uçağın İran tarafından düşürüldüğü vurgulanıyor.

Pan Amerikan Havayolları’na ait Boeing 747 tipi uçak 21 Aralık 1988’de Londra – New York seferini yaparken patlatılan bomba sonucu İskoçya’nın Lockerbie kasabası üzerinde infilak etmişti. İngiliz tarihinin en kötü uçak faciasında uçaktaki 259 kişinin yanı sıra uçağın düştüğü kasabada da 11 kişi ölmüştü.

Saldırının sorumlusu kim?

‘Lockerbie: Gerçekler’ adlı kitabında, eski İran İçişleri Bakanı Ali Ekber’in saldırı emrini vererek finansmanını sağladığını belirten Boyd, “Aradan 30 yıl geçmesine rağmen Noel için hazırlanan küçük bir İskoç köyünde gerçekleşen toplu katliamdan resmi olarak kimin sorumlu olduğunu bilmiyoruz” diyor.

Kitapta saldırının sorumlusu hakkında “Katliamdan 11 yıl sonra Libya Havayolları’nın 47 yaşındaki güvenlik şefi Abdülbasit el-Megrahi suçlu bulundu” ifadeleri yer alıyor.

Megrahi, Hollanda’nın Utrecht şehri yakınlarındaki kullanılmayan bir ABD üssünde, Boyd’un “olağanüstü” olarak nitelediği yargılamayla ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

Yeni bir hikâye

Yazar, saldırının arkasında kimin olduğuna ilişkin tamamen farklı görüşe sahip. Boyd kitapta konuya dair şu ifadeleri kullanıyor:

“İngiltere ile ABD ortaklığında yürütülen soruşturmalarda, olaydan üç yıl sonra, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) söz konusu saldırıda sorumluluğu olduğunu ortaya koyan kanıtlara ulaşıldı. Enkazın arasında, bomba ve elektronik bir devre içeren Toshiba marka bir radyo bulundu. Alman makamları, uçağın infilak etmesinden bir hafta önce, ABD istihbaratına dayanarak FHKC’nin uyuyan hücrelerine yönelik gerçekleştirdikleri baskınlar sırasında silahlar, patlayıcı malzemeler ve mühimmatın yanı sıra Toshiba marka radyolarının içine gizlenmiş bombalara ulaştı. FHKC, olaydan kısa bir süre sonra yayınladığı raporda siyasi bir örgüt olduklarını belirterek kendileri hakkındaki terörizm iddialarını reddetti. Bununla birlikte İran’ın FHKC’ye uçağı patlatması için para verdiği iddia edildi. Örgüt, Heathrow Havalimanı’ndaki bagaj deposu saldırısına ve bombanın konulmasına ilişkin ilk şüpheli olarak Ebu İlyas adlı bir adamı suçladı.”

Humeyni’den kısas talimatı

Kitabında Pentagon’un 1989’un eylül ayında yayınladığı bir bildiriye de değinen Boyd “Bombalama eski İran İçişleri Bakanı Ali Ekber tarafından planlandı ve finanse edildi. Ali Ekber, saldırıyı gerçekleştirmek için FHKC lideri Ahmed Cibril ile anlaşma yaptı” ifadelerini kullandı. Yazar, uçağı düşürme planının Libya’ya ait olmadığını, 3 Temmuz 1988’de İran Havayolları’na ait bir Airbus uçağının Amerikan filosu tarafından savaş uçağı zannedilerek düşürülmesinin ardından, olayın gerçekleşmesinden 5 ay önce İran tarafından planlandığını iddia ediyor.

Yazar, İran istihbaratının eski bir subayının şu sözlerini naklediyor:

“Eski Rehber Humeyni, İran uçağının düşürülmesine karşılık verilmesi talimatı verdi.”

Bu, bir ABD yolcu uçağının düşürülmesi anlamına geliyor. Böylece, İran istihbaratı Cibril’i operasyonu yürütmek için görevlendirdi. Cibril, yolcu çantalarının denetimi sırasında cihazlardan geçebilecek ve su üzerinde de patlayabilecek bir bomba hazırlaması için Ürdünlü Mervan Harisat isimli bir bomba uzmanını kiraladı. Bununla uçağın paramparça olması, tüm yolcuların ölmesi ve arkada herhangi bir iz bırakılmaması amaçlanıyordu.

Boyd, FHKC’nin 21 Şubat 1970’te bir Swissair uçağını patlattığını ve uçak ekibinin yanı sıra 47 yolcunun ölümüne sebep olduğunu kaydetti.

Yazarın görüşüne göre İran’ın değil de Libya’nın olayın arkasında olduğunun iddia edilmesinin sebebi Saddam Hüseyin’in 1990 yılının ağustos ayındaki Kuveyt işgali ve ABD’nin Tahran’a izin vermesiydi.

Ebu İlyas gizemi

Boyd kitabına “Hikâyedeki kişilerin büyük çoğunluğu gerçeği söylemeden öldü” diyerek son veriyor.

Megrahi, 2012’nin mayıs ayında evinde, Cibril ise 2014’ün ağustos ayında gerçekleştirilen bombalı saldırıda öldü.

Uçağa bombayı koyanın Ebu İlyas olduğunu söyleyen Mervan Harisat’ın ise 2016’nın ekim ayında öldüğünden şüphe ediliyor. Ancak halen hayatta olduğu, Tanık Koruma Programı kapsamında Washington’da yaşadığı ve Basil Boşnak ismiyle yerel eğitim yetkilileri tarafından görevlendirildiği de iddialar arasında.