Londra'da Çin'in suçlarının soruşturulacağı 'Uygur Mahkemesi' başlıyor
Uygur Hareketi bir basın açıklaması yaparak, 'Birleşik Krallık’ta yapılacak olan Uygur Mahkemesi’nin soykırım ve insan hakları ile mücadele açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu' duyurdu.
Uygur Hareketi bir basın açıklaması yaparak, 'Birleşik Krallık’ta yapılacak olan Uygur Mahkemesi’nin soykırım ve insan hakları ile mücadele açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu' duyurdu.
Açıklamada yer alan bilgilere göre, Çin’in Uygur Soykırımı’nın tanıklarının hikayelerini ve açıklamaları, bugüne kadar ortaya çıkmış kanıtlarla birlikte incelenme imkanına sahip olacak. Bu sayede yıllardır yurt dışında yaşarken ailelerinin Çin Komünist Partisi’nin baskılarına maruz kalan mağdurlar, ilk kez uluslararası bir mahkeme ile Çin’in insan hakları ihlallerini dünyaya duyuracak.
2020 yılının Haziran ayında Dünya Uygur Kurultayı’nın Başkanı Dolkun İsa, Sir Geoffrey Nice QC’ye Doğu Türkistan’da yaşanan soykırımı araştırması için bağımsız bir mahkeme kurulması talebinde bulunmuştu. Bu talep üzerine Soykırıma Müdahale Koalisyonu’nun yardımıyla 3 Eylül 2020’de mahkeme kuruldu.
Londra’da 4-7 Haziran 2021 tarihleri arasında yapılacak Uygur Mahkemesi’nın ilk duruşmaları Westminister’de Church House Konferans Merkezi’nde yapılacak. Duruşmalar Youtube ve Twitter üzerinden canlı olarak yayınlanacak. İkinci duruşma ise 10-13 Eylül tarihlerinde yapılacak.
Mahkemenin duyurulacağı internet sitesi ve sosyal medya hesaplarına Çin tarafından yoğun siber saldırılar gerçekleştirildi.
Soykırım uluslararası bir mahkemede ilk kez gündeme gelecek
Uygur Mahkemesi, Çin Komünist Partisi yetkililerini de iddialara cevap vermek üzere mahkemeye davet etti. Ancak Çin tarafı, bu süreci “kendi iç işlerine müdahale” olarak tanımlayarak reddetti.
Pekin hükümeti bu olay üzerine Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa’nın kardeşi Hushtar İsa’yı ömür boyu hapse mahkum etti.
Uygur Mahkemesi’nde tanıklık yapacak isimlerden Dolkun İsa, Çin’in attığı adıma ilişkin olarak şu açıklamayı yaptı:
“Bir halkın yok edilmesine izin vermeyeceğimizi açık bir şekilde beyan etmek hem benim hem de bütün insanlığın sorumluluğudur. Hedefe konulsak ta, taciz edilsek de ailemize suçlu muamelesi yapılsa da boyun eğmemeliyiz. Misilleme yapılıyorsa bu Uygur davasına sahip çıkanların suçu değil, insan yaşamına ve onuruna saygı göstermeyen, bizi yok edilmesi gereken bir engel olarak gören rejimin suçudur. Biliyoruz ki konuşmazsak tutuklamalar, kayıplar ve acılar dinmez. Ne zaman ki bütün dünya bunu talep edecek o zaman bu ıstırap sona erecek. Bu mahkemede tanıklık yaparak tüm dünyaya Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü ve Çin’in gerçek yüzünü göstereceğiz.”
"Uygur halkının hakları için tarihi bir fırsattır"
Doğu Türkistan’daki soykırıma tanıklık edecekler de mahkeme öncesinde Çin istihbaratı tarafından tehdit edilirken, Pekin hükumeti onların aleyhine ağır bir propaganda başlattı.
Tanıklıklara sahip çıkan Uygur Hareketi İsa ailesini davranışlarından dolayı tebrik etti.
Uygur Hareketi’nin İcra Direktörü Rushan Abbas da hem kız kardeşi Dr. Gulshan Abbas hem de eşi Abdulhakim İdris’in tüm aile fertlerinin Çin tarafından kaçırılmasına ilişkin tanıklık yapacak. Rushan Abbas, konu hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Uygur halkının haklarının duyurulması için tarihi fırsattır ve hakikatlerin ortaya çıkacağı kapılar açılacaktır. Bu kapıları sonuna kadar açarak bütün detaylı incelemelerle yaşadıklarımızı anlatacağız. Dünyanın her yerindeki insanlar Çin rejimini işlediği Uygur soykırım suçuna dair tanıklıkları duyabilecek. Umarız uluslararası toplum bu soykırımı sona erdirebilmek için neler yapabileceğini bir kez daha düşünür.”
Kaynak: Kırım Haber Ajansı