Lübnan'daki mezhep sistemi ülkeyi yıkıma mı götürüyor?
Lübnan'daki ekonomik krizin bağımsızlıktan bu yana yürürlükte olan mezhep sistemini yıkabilecek boyutta olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre bu Lübnan devletinin yıkımı anlamına geliyor.
Ağır bir ekonomik krizin sürdüğü, gelir dağılımının oldukça dengesiz olduğu Lübnan'da ekonomi kaynaklı sorunlar halkın rejimi de sorgulamasına yol açıyor.
2019'da başlayan ve oldukça ağır bir şekilde yaşanan ekonomik krizin Lübnan'ın tüm kesimlerini etkilediği, ülkede kamu maliyesinin iflas etmek üzere olduğu belirtiliyor.
Lübnan lirasının krizin başından bu yana yüzde 90'dan fazla değer kaybettiği ifade ediliyor.
78 yıllık 'Mezhep Sistemi' yıkılıyor mu?
Ekonomik kriz Lübnan halkının mevcut hükümetten öte Lübnan devletini sorgulamasına yol açıyor. Son dönemde ülke halkının "mezhep sistemi"nin değişmesine yönelik taleplerin arttığı belirtiliyor.
Lübnan'daki Mezhep Sistemi nedir?
1932'de Fransa sömürgeciliği döneminde Lübnan'da yapılan nüfus sayımına göre ülkenin yüzde 53'ünün Hristiyan, yüzde 40'ının Müslüman, yüzde 7'si Dürzi olduğu açıklanmıştı.
Fransa Lübnan'a 1943'te bağımsızlık verirken "Mezhep Sistemi"ni kurmuştu.
Bu sisteme göre etnik ve dini çeşitliliği yüksek Lübnan'da yönetim dinden öte mezhep bazlı olarak alt gruplara bölüştürülecek, makamlar için kotalar bulundurulacaktı.
1932 sayımına göre Lübnan'ın yüzde 34'ünü oluşturan ve Fransa'ya en yakın duran grup olan Maruniler (Katolik Lübnan Arapları) cumhurbaşkanlığına sahip olacaktı. Lübnan cumhurbaşkanının Maruni olması böylece kurallaştırılmış oldu. Başbakanlık aynı sayıma göre nüfusa oranı yüzde 22 olan Sünnilerde, meclis başkanlığı ise nüfusa oranı yüzde 18 olan Şiilerde olacaktı.
Meclis de Fransız sistemi üzerinden belirleniyor
99 milletvekilli Lübnan meclisi de mezhepsel kotalara göre bölünüyordu. Fransa'nın koyduğu mezhep sistemine göre mecliste 54 Hristiyan, 39 Müslüman, 6 Dürzi milletvekili bulunacaktı.
1932'den bu yana nüfus oranlarının Müslümanlar lehine, Hristiyanlar aleyhine geliştiği biliniyor. 1948'den sonra ülkeye gerçekleştirdikleri göçle birlikte bugün Filistinlilerin Lübnan'ın %10'dan fazlasını oluşturduğuna kesin gözüyle bakılıyor.
Hristiyan nüfus azalıyor
Müslüman ve Sünni olan bu nüfusun vatandaşlığı bulunmadığından siyasi hakları da yok. Fakat bu Filistinli göçü dahi hesaba katılmasa Lübnan'da Müslümanların arttığı, Hristiyanların ise azaldığı biliniyor.
Lübnan İç Savaşı'nı bitiren 1991 anlaşmasıyla meclis 128 milletvekiline çıkarılırken kotalar 64 Hristiyan, 56 Müslüman, 8 Dürzi milletvekili olarak değiştirildi.
Nüfus sayımı kasıtlı olarak yapılmıyor
1932'den bu yana mezhep sistemine tepkinin artmaması için kasıtlı olarak nüfus sayımı yapılmıyor. Filistinli mülteciler istisna edilip sadece Lübnanlılara bakıldığında bile 1932'de yüzde 53 olduğu açıklanan Hristiyan oranının bugün yüzde 30-32'ye düştüğü, yüzde 40 olan Müslüman oranının yüzde 62-64'e çıktığı tahmin ediliyor.
Marunilerin yüzde 34'den yüzde 20'ye düştüğü, Sünnilerin de Şiilerin de artık yüzde 30'dan fazla olduğu belirtiliyor.
Müslüman nüfusun fazlalığına rağmen yönetim Hristiyanlarda
Buna rağmen Lübnan'da yönetim sistemi halen Hristiyanların çoğunlukta olduğu yıllara göre ayarlanmış durumda, mevcut nüfus oranlarında azınlığa düşen Hristiyanların çoğunluğa hakimiyeti sürüyor.
Orduda da yönetim, ağırlıklı olarak ülkede nüfusları yüzde 20'ye gerilediği tahmin edilen Marunilerde.
Değişen nüfus dengeleriyle özellikle Sünnilerden, Şiilerden, Dürzilerden ve Hristiyanlar arasında da Ermenilerden yeni bir nüfus sayımıyla mezhep sisteminin yeniden düzenlenmesi talepleri geçmişten bu yana bulunmaktaydı.
Son dönemde ise Lübnan nüfusunun ezici çoğunluğunu oluşturan bu kesimlerden mezhep sisteminin tamamen kaldırılması talepleri arttı.
Ekonomik kriz öncesinde bu taleplere Lübnan'daki tüm sistemi yerle bir edeceği gerekçesiyle olan direnç, bugün yaşanan ekonomik kriz nedeniyle oldukça zayıflamış durumda. Çünkü krizin büyüklüğü ve halkı en ileri derecede etkilemesi, ülke halkının önemli bir bölümünün temel gıda maddelerini karşılamada bile sıkıntıya düşmesi halkta büyük bir öfke oluşturmuş durumda.
Mezhep sisteminin kaldırılması kanlı mı kansız mı olacak?
Bu toplu öfkenin "rejimi devirmeyi göze almaya hazır olduğu" değerlendirmeleri yapılıyor.
Bölgeyi takip eden uzmanlar Lübnan İç Savaşı'nın bile yıkamadığı mezhep sistemini bu büyük ekonomik krizin yıkıp yıkamayacağını merakla takip ediyorlar.
Bununla beraber uzmanlar mezhep sisteminin mevcut Lübnan devletinin de yıkılması anlamına geldiğini, yeniden kurulumunun da kansız olmayabileceğini ama Maruniler dışında mezhep sisteminin kalkmasında bir konsensüs oluşması durumunda Marunilerin nüfusun yüzde 80'ine boyun eğmesiyle kansız bir geçişin de mümkün olduğunu belirtiyorlar.
Kaynak: Mepa News