Lübnan'daki Suriyeli sığınmacılar sınır dışı edilmekle karşı karşıya

Lübnan'daki Suriyeli sığınmacılar sınır dışı edilmekle karşı karşıya

Lübnanlı kaynaklar şu an Suriye'den gelen iki milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptıklarını söylüyor.

Mülteci Meryem Canhat haftalardır Lübnan'ın Suriyelilere yönelik baskıları ve politikacıların mültecilerin zorla evlerine gönderilmesi çağrılarını artırması nedeniyle sınır dışı edilme korkusuyla yaşıyor.

Lübnan'ın savaştan zarar görmüş komşusundan gelen mülteciler bir ikilemle karşı karşıya: Kalıp daha sıkı önlemlerle ve artan Suriye karşıtı tepkilerle mi mücadele etmeliler yoksa evlerine dönüp yoksulluk ve baskı riskini mi göze almalılar?

Lübnan'ın kuzeyindeki yoksul Minyara köyünün dışında, yol kenarında kocasına ait sebze tezgahının başında duran 38 yaşındaki Canhat, sürekli bir endişe içinde yaşadığını söylüyor.

"(Kocam ve çocuklarım) tezgahta çalışmaya geldiklerinde korkuyorum. Oğlumu her an almalarından korkuyorum... sokaklarda yürümeye korkuyoruz" dedi.

Belediye, Minyara'nın 8.000 sakininin yaklaşık yarısını Suriyelilerin oluşturduğunu ve çoğunun geniş tarım arazilerinin bitişiğindeki çadır kamplarda yaşadığını söylüyor.

On yıl önce Suriye'nin orta kesimindeki Humus vilayetindeki çatışmalardan kaçarak bu köye sığınan Canhat, derme çatma bir çadır yerine bir evde yaşadığı için kendini şanslı hissediyor.

Ancak o ve ailesi Lübnan'daki oturma izinlerini yenileyemediler ve "evleri, işleri ve güvenlikleri” olmadığını söyledikleri Suriye'ye sınır dışı edilmekten korkuyorlar.

Birkaç adım ötede, 70 yaşındaki Lübnanlı İbrahim Mansur satmak için kamyonetinden meyve ve sebze kasalarını indiriyor.

Suriyelilerin "her yerde tezgahları var, her sektörde bizimle rekabet ediyorlar” diyor ve ekliyor:

"Onlar gittiğinde durum çok daha iyi olacak.”

"Denizleri açın"

Aralarında politikacıların da bulunduğu pek çok Lübnanlı uzun zamandır, ülkelerinde 13 yıldır devam eden iç savaştan kaçan Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesi için baskı yapıyor ve onları 2019'un sonlarında başlayan ağır ekonomik kriz de dahil olmak üzere Lübnan'ın sorunlarını daha da kötüleştirmekle suçluyor.

Lübnan şu anda Suriye'den gelen yaklaşık iki milyon kişiye ev sahipliği yaptığını söylüyor -dünyanın ülke nüfusuna kıyasla en yüksek mülteci sayısı- ve yaklaşık 785.000'i Birleşmiş Milletler'e kayıtlı.

Son aylarda politikacılar Suriye karşıtı söylemlerini artırdı ve İran destekli Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah, Beyrut yönetimini göçmen teknelerinin Avrupa'ya ulaşması için denizleri açmaya çağırarak daha fazla Batı yardımı için baskı yaptı.

Bu ayın başlarında Avrupa Birliği, çoğunluğu Suriyelilerden oluşan ve birliğin en doğudaki üyesi olan Güney Kıbrıs'a yönelik yasadışı göçle mücadeleye yardımcı olmak üzere Lübnan'a 1 milyar dolar yardımda bulunacağını açıkladı.

Lübnan uzun zamandır özellikle tarım ve inşaat sektörlerinde iş gücü olarak Suriyelilere bel bağlamış durumda.

Minyara Belediye Başkanı Antun Abbud, Suriyelilere iş gücünde ihtiyaç duyulduğunu ancak köylerinin çok sayıda mülteciyi barındıramayacağını ya da onlara temel hizmetleri sağlayamayacağını söyledi.

Abbud, "Onlara gitmelerini söylemiyoruz. Sadece Lübnan'daki Suriyeli varlığını azaltmak ve organize etmek istiyoruz" dedi.

"Geceleri uyuyamıyorum"

Lübnan güvenlik güçleri oturma izni olmayan Suriyelilere yönelik baskılarını yoğunlaştırarak iş yerlerini kapattı ve evlerini boşaltmaya zorladı.

Uluslararası Af Örgütü'nün Lübnan araştırmacısı Seher Mendur, "nefret kampanyaları, yasal kısıtlamalar ve ikamet izni almayı zorlaştıran benzeri görülmemiş önlemler"in arttığını söyledi.

Mendur, bu durumun çoğu Suriyelinin kendilerini yasal ikametten yoksun bulduğu anlamına geldiğini belirterek, "bu koşullarda gönüllü geri dönüşler imkansız" dedi.

Köyün yakınındaki kayıt dışı kamplardan birinde çocuklar toprakta oynarken, erkekler korktukları için oradan ayrılamadan boş boş oturuyor.

Güvenlik endişesiyle soyadını vermek istemeyen 37 yaşındaki çoban Hacim, "Herkes korku içinde" diyor.

"Suriyeliler artık hareket edemiyor. Tarlada çalışan işçiler bile işten kaytarıyor" diyen Hacim, kampın yakınında koyunlarını kırparken etrafındaki kadınlar da yünleri topluyor.

Hacim, sekiz yıl önce Suriye'deki savaşın en yoğun olduğu dönemde yasadışı yollardan Lübnan'a kaçmış ve Şam rejimi tarafından arandığını söylediği için geri dönemiyor.

Güvenlik güçleri Suriyelilere karşı daha sert baskılar uygulamaya başladığından beri çalışmak için dışarı çıkmaya korktuğunu söylüyor.

Hacim, "Geceleri uyuyamıyorum çünkü ordu ya da güvenlik güçleri bizi her an sınır dışı edebilir" diyor.

Yaşlı babası da endişe içinde.

"Eğer gidersek açlıktan öleceğiz. Ülkemizde hiçbir bir imkan yok” dedi ve ekledi:

"İnsanın kendini denize atması daha iyi olur."

Kaynak: Mepa News, AFP

uyg.gif

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.