Mısır ordusunun 'utanç verici' saldırıları

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Mısır hükümetinin "Sina 2018" adlı askeri operasyonunı "toplu cezalandırma" olarak niteledi. Bölgede ikamet eden insanlar evlerinden çıkamıyor, kimileriin evleri kullanılamaz hale geldi. Öte yandan halk sınırlı su, yiyecek ve yakıt gibi sıkıntılarla karşı karşıya.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) yayınladığı yeni bir rapora göre, darbeci Mısır hükümetinin ülkenin kuzeyinde IŞİD'e karşı başlattığı askeri operasyonlar esnasında yüz binlerce sivil geniş kapsamlı bir insani krizle karşı karşıya kaldı.

İnsan hakları grubu bölgedeki yaklaşık 420 bin sivilin çatışmalar sebebiyle gıda yardımı, su, yakıt ve tıbbi destekten nasıl mahrum kaldıklarının detaylandırmasını yaptı. Bölge halkının zaman zaman günlerce telefon bağlantısı da kesilebiliyor.

İnsanların ve eşyaların giriş çıkış yapmaları da son derece kısıtlı durumda. Marketlerde gıda ve diğer ticari ürünlerin bulunmamasıyla ekonomi bitme noktasına geldi.

Medya karartması uygulanıyor

Örgüt ayrıca bölgedeki sorunları perdeleyerek medya karartması uygulayan Sisi'ye ciddi bir tepki gösteriyor.  

HRW Orta Doğu ve Kuzey Afrika yöneticisi Sarah Leah Wilson, "Yüz binlerce insanın temel ihtiyaç ürünlerinin geçişini tıkayan bir terör operasyonu hem hukuka aykırı hem de şiddeti önleyecekmiş gibi gözükmüyor. Başkan Fettah el Sisi'nin vatandaşlar adına yapıldığını iddia ettiği operasyonlar ile Mısır ordusunun toplu cezalandırma sınırında olan eylemleri, Sisi'nin iddiaları ile utanç verici gerçeğin arasındaki uçurumu göstermektedir." dedi.

HRW'nin onlarca siville yaptığı görüşmelerle ve medya çalışanlarından aldığı yardımlarla oluşturduğu raporda şöyle bir sonuca varıldı: "Eğer şu anki yasaklar devam ederse, ekonomik olarak marjinalize edilmiş bölgede daha geniş insani krizler ortaya çıkabilir."

Evler yıkılıyor

9 Şubat'tan beri tüm okullar ve üniversiteler "yeni bir bildirime kadar" kapatılmış durumda.

Rapor, Sisi'nin el-Ariş havalimanının beş kilometre etrafındaki tüm çiftlik ve evlerin "güvenli tampon bölge" oluşturmak için yıkılacağını veya  zorla boşaltılacağını duyurmasının ardından ev yıkımlarına ve zorla tahliyeye özellikle dikkat çekiyor.

Tarımın, ticaretin ve eğitimin olmaması sebebiyle işsizlik oranı %60 gibi bir seviyeye çıktı.

"Bir başka şehre taşınamayan veya herhangi bir gelir elde edemeyen kişiler ilkel barakalarda yaşıyor ki ordu bunları sık sık 'terörist barınağı' olarak tanımlıyor." ifadeleri kullanılan raporda birçok tarlanın ve çiftliğin 'milisler saklanabilir' gerekçesiyle yıkıldığı belirtiliyor.

Rapor, kuzey Sina'da yaşayan insanların hayatını tehdit eden bu toplu cezalandırma eylemlerinin uluslararası kurallarda suç sayıldığını hatırlattı.

Saldırının başlamasından bu yana, ordunun bölgede yaşayanlara insani yardım dağıtırken çekilen görüntüleri yayınlandı. Ancak HRW'nin röportaj yaptığı görgü tanıklarına göre bu yardımlar ihtiyacın karşılanması için asla yeterli değildi.

Gazetecilere yasak

İnsan hakları örgütü, sivillerin gıda ihtiyacının engellenerek Mısır anayasasının ve BM kurallarının ihlal edildiğini vurguladı.

"Sina 2018" isimli askeri operasyon, Kasım 2017'de Sufi Camisine yapılan ve 305 kişinin ölümüne sebep olan saldırının ardından Sisi tarafından başlatılmıştı. 

Saldırının ardından Sisi tüm güçlerin kullanılarak bölgede 3 ay içerisinde güvenliğin ve istikrarın sağlanacağını söylemişti.

Ordunun bildirdiğine göre askeri operasyonlarda 100'den fazla IŞİD mensubu ve en az 30 Mısır askeri hayatını kaybetti.

Raporda ayrıca, ordu şiddeti sonucu meydana gelen sivil kayıplar da göze çarpıyor. Örneğin, Şeyh Zuveyd'de yiyecek almak için dışarı çıkan iki çocuğun askerlerin silahlı saldırısı sonucu öldürüldüğü söylendi.

Mısırlı yetkililer düzenli olarak Sina'daki "başarılarını" yansıtan çeşitli videolar yayınlıyorlar. Gazetecilerin ise bölgeye girmesine izin verilmiyor.

Kaynak: Mepa News