Müslüman halk 200 yıldır Fransız sömürgesi
Fransa, Komorlar Birliği'nden Mayotte adasını 200 yıldır elinde bulunduruyor.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Doğu Afrika'daki adalar ülkesi Komorlar Birliğini oluşturan dört adadan biri olan Mayotte, yaklaşık 200 yıldır Fransa tarafından işgal altında tutuluyor.
İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nce (İNSAMER) hazırlanan Komorlar Birliği raporunda, Mayotte Adası'nın Birleşmiş Milletler (BM) kararına rağmen özgürlüğüne kavuşamadığına dikkati çekiliyor.
Fransa'nın ili statüsündeki, 2014'te "en uzaktaki bölge" sıfatıyla Avrupa Birliği'ne (AB) dahil edilen Mayotte, adada doğanların Fransız vatandaşı kabul edilmesi sebebiyle büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.
ADANIN TARİHİ
Rapora göre, Fransa'nın 19'uncu yüzyılda işgal ettiği Komorlar, 1961'de içişlerinde serbestlik kazandığı Fransa'dan 1964'te tamamen bağımsızlık istedi. Sömürge karşıtı mücadele sonucunda Fransa, 1974'te adaların geleceğiyle ilgili bir referandum yapmak zorunda kaldı.
Büyük Komor, Anjouan, Mayotte ve Moheli'de halkın yüzde 95'i, 1974'teki referandumda bağımsızlık yönünde oy kullandı. Beş ay sonra da BM bağımsızlık kararını tanıdı. 1975 yılında bağımsızlığı tanıyan Fransa bir süre sonra referandumun tekrarını istedi ve 1976'da zorla tekrarlanan referandum sonucunda Mayotte Adası sakinlerinin yüzde 65'inin Fransız idaresinin devamını istediği, diğer adalardaki halkın ise yüzde 95'ten fazlasının bağımsızlık talep ettiği açıklandı.
Bu sonuçtan sonra Fransa, 1 Ocak 1976'dan itibaren Mayotte Adası hariç, Komor Adaları'nın bağımsızlığını kabul ettiğini açıkladı. 1841'de girdiği Mayotte Adası'nı elinde tutmayı başaran Fransa'nın bu kararı ise BM, Arap Birliği ve Afrika Birliği tarafından tanınmadı.
AB'NİN İLK MÜSLÜMAN TOPRAĞI
Yaklaşık 200 bin kişilik nüfusuyla Mayotte Adası, 31 Mart 2011'de başka bir referandumla Fransa'nın denizaşırı ili statüsünü aldı. Neredeyse tamamı Sünni Müslümanlardan oluşan ada, aynı zamanda AB'nin ilk Müslüman toprağı olma özelliğine de sahip.
Fransa'nın adayı elinde tutmasının ekonomik ve jeopolitik sebeplerine de değinilen raporda, şu ifadelere yer veriliyor:
"2012'de Mozambik Kanalı'nda bulunan 40 büyük petrol havzasından 19'unun Komor Adaları sınırları içerisinde kalması, başta Fransa olmak üzere Batılı ülkelerin gözlerini Komorlar'a çevirmesine yol açtı. Zira Fransa'nın Mayotte Adası'nı elinde tutmasının başlıca sebeplerinden biri de ülkenin petrol rezervleri."
AB'nin para birimini kullanan ada, kozmetik ürünleri ve özellikle parfümün temel ham maddelerinden olan ylang ylang bitkisinin en fazla yetiştiği yerlerden biri.
GÖÇMEN MEZARLIĞI
Adada doğanlar Fransız vatandaşı kabul edildiği için diğer ülkelerden ve özellikle çevre adalardan her yıl artan sayıda hamile kadın, yasa dışı yollardan Mayotte'a gelerek burada doğum yapmaya çalışıyor.
Küçük botlarla adaya geçmeye çalışan göçmenler, Akdeniz'dekine benzer bir facianın kurbanı oluyor. Öyle ki ada, "göçmen mezarlığı" olarak adlandırılıyor. 1994'e kadar Mayotte Adası'ndaki akrabalarını istedikleri zaman ziyaret edebilen Komorlular, bu tarihten sonra Fransa tarafından başlatılan vize uygulaması yüzünden ciddi sıkıntılar yaşıyor.
Raporda ayrıca Komor Adaları'ndan eski bir bakanın şu sözleri de aktarılıyor:
"Bu karardan sonra Mayotte'a kaçak yollarla girmeye çalışan 10 binden fazla Komorlu Müslüman'ın Fransız askerlerince öldürüldüğü bilinmektedir. Oysa ki bu insanların tek istedikleri aile ve akrabalarını görmekti. Anjouan ve Mayotte arasındaki 70 kilometrelik deniz sahası adeta bir mezarlık gibi."
KIRIM İŞGALİNE MAYOTTE ÖRNEĞİ
Raporda dikkati çekilen bir başka nokta ise bazı devletlerin bugünkü işgal politikalarına Mayotte'yi örnek göstermesi.
Yine rapora göre, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2014'te Rusya'nın Kırım politikasına yapılan eleştirilere cevap verirken "Kırım, Rusya için çok önemlidir; Falkland Adaları'nın İngiltere için veya Komor Adaları'nın Fransa için öneminden daha fazladır." diyerek, Rusya'nın, Kırım konusundaki hukuk dışı politikasında, Mayotte'un Fransa tarafından işgalini referans gösterdi.
Fransa'nın yapılan referandum sonucunda uluslararası hukukta bağlayıcılığı bulunan kendi kaderini tayin edebilme ilkesine aykırı olarak bir ülkenin toprak bütünlüğünü bozacak şekilde hareket ettiği de vurgulanan raporda ayrıca şunlar kaydediliyor:
"Fransa, Mayotte Adası'nı, parçası olduğu Komorlar Birliğinden ayrı tutarak ekonomik, sosyal, siyasi ve hukuki anlamda sömürgesi olarak kullanmaya başlamıştır. Bu durum BM'nin Sömürge Ülkeler ve Halkların Bağımsızlıklarının Güvence Altına Alınmasına İlişkin Bildirgesi'nde yer alan kendi kaderini tayin hakkına aykırıdır."