Nasrallah: İsrail'in döktüğü kanın intikamı kanla alınacak
Nasrallah, Lübnan'daki saldırılar için, "kadınlarımız ve çocuklarımız öldürüldü, düşman onların kanını dökmenin bedelini kanla ödeyecek" dedi.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah İsrail'in Lübnanlı sivilleri öldürmesinin bedelini "kanla" ödeyeceğini söyleyerek Lübnan-İsrail sınırındaki çatışmanın şiddetlenebileceğinin sinyalini verdi.
İsrail'in Çarşamba günü düzenlediği hava saldırılarında güney Lübnan'da 5'i çocuk olmak üzere en az 10 sivil hayatını kaybetti. Saldırılarda üç Hizbullah savaşçısı da öldü.
Nasrallah Cuma günü televizyonda yaptığı bir konuşmada "Katliama verilecek yanıt cephede direniş faaliyetlerini sürdürmek ve arttırmak olmalıdır" dedi.
Nasrallah, "Kadınlarımız ve çocuklarımız öldürüldü, düşman onların kanını dökmenin bedelini kanla ödeyecek" dedi.
Nasrallah ayrıca ölümlerin Hizbullah'ın kararlılığını arttırdığının altını çizdi ve grubun "varlığını, gücünü, ateşini, öfkesini" arttıracağını ve operasyonlarını genişleteceğini söyledi.
Nasrallah'ın konuşmasından kısa bir süre sonra Hizbullah, Lübnan'ın kendi toprağı olarak kabul ettiği işgal altındaki Şeba Çiftlikleri'nde İsrail ordusuna ait bir tesisi füzelerle hedef aldığını ve kayıplar yaşandığını açıkladı.
"Lübnan da ağır bir bedel ödeyecek"
Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nden İsrail'e sınır ötesi bir saldırı başlatan Filistinli müttefiki Hamas'ı desteklemek için Lübnan'ın güney sınırında İsrail ordusuyla karşılıklı olarak çatışmaya başladı.
Karşılıklı çatışmalarda Lübnan'da 170'ten fazlası Hizbullah savaşçısı olmak üzere en az 200 kişi hayatını kaybederken İsrail tarafında 10 asker ve 5 sivil öldü.
Hizbullah yöneticileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısı sona erdiğinde askeri noktalara yönelik saldırılarını durduracaklarını açıkladı.
Ancak sınırın her iki tarafında on binlerce kişinin yerinden edildiği ve bölgesel gerilimin yükseldiği bir ortamda, İsrail ile Hizbullah arasında yeni bir çatışmanın patlak vermesinden endişe ediliyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric şiddetin durdurulması çağrısında bulunurken Fransa gibi ülkeler de Beyrut ve İsrail'e çatışmaların sona erdirilmesi ve ihtilaflı Lübnan-İsrail sınırının çözüme kavuşturulmasını amaçlayan yazılı bir teklif sundu. Ancak bu çabaların yakın vadede meyve vereceğine dair çok az işaret var.
Cuma günü, dünya liderlerinin ve güvenlik analistlerinin küresel krizlerin çözüm yollarını tartışmak üzere bir araya geldiği Münih Güvenlik Konferansı'nda Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati itidal çağrısında bulundu ve sivillere yönelik saldırıların sona ermesi gerektiğini söyledi.
Mikati, "Daha iki gün önce Lübnan'ın güneyinde yedi masum kişiden oluşan bir aile hedef alındı. Masum çocukların, kadınların ve yaşlıların öldürülmesi ve hedef alınması insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur" dedi.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ise konferansta yaptığı konuşmada Hizbullah'ın İran'ın istediği gibi yönlendirdiği bir vekil güç olduğunu ve İsrail'in kuzeydeki istikrarsızlığın sonsuza kadar devam etmesine izin vermeyeceğini söyledi.
Katz, "Diplomatik bir çözüm bulunamazsa, İsrail Hizbullah'ı sınırdan uzaklaştırmak ve halkımızı evlerine geri döndürmek için harekete geçmek zorunda kalacaktır." diyerek yerinden edilmiş 70,000 İsrailliye atıfta bulundu.
"Böyle bir durumda Lübnan da ağır bir bedel ödeyecektir," uyarısında bulunan İsrail Dışişleri Bakanı Katz, dünya liderlerini saldırıları durdurmaları için Hizbullah ve İran'a baskı yapmaya çağırdı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan geçen hafta Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında gazetecilere İran ve Lübnan'ın görüşünün "savaşın bir çözüm olmadığı" yönünde olduğunu söyledi.
Ancak İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırıları sırasında "Hizbullah ve Lübnan'daki direnişin caydırıcı ve etkili rolünü cesurca ve akıllıca yerine getirdiğini" kaydetti.
Emirabdullahiyan Tahran'ın "Lübnan'ın güvenliğini İran'ın ve bölgenin güvenliği olarak gördüğümüz için Lübnan'daki direnişe güçlü desteğini sürdüreceğini" de sözlerine ekledi.
Kaynak: Mepa News