New York Times: Uzmanlar ABD-Kuzey Kore anlaşmasını zayıf buluyor
New York Times, Singapur zirvesinden Kuzey Kore’nin nükleer silahlarının tasfiyesine ilişkin hiçbir somut sonuç çıkmamasına rağmen Başkan Trump’ın Kuzey Kore’nin bundan böyle nükleer bir tehdit olmaktan çıktığını iddia ettiğini yazıyor.
New York Times, Singapur zirvesinden Kuzey Kore’nin nükleer silahlarının tasfiyesine ilişkin hiçbir somut sonuç çıkmamasına rağmen Başkan Trump’ın Kuzey Kore’nin bundan böyle nükleer bir tehdit olmaktan çıktığını iddia ettiğini yazıyor. Gazete, salı günü Kim ve Trump’ın imza attığı ve sadece 391 kelimeden ibaret olan belgenin, bir eylem planı içermekten uzak olduğunu bildiriyor.
Ancak habere göre Kuzey Kore’nin nükleer savaş başlıkları ya da füzelerinden vazgeçmemesine ve bilinen 141 nükleer tesisinin tasfiyesini kabul etmemesine rağmen Trump, paylaştığı Twitter mesajında, “Başkan Obama Kuzey Kore’nin en büyük ve en tehlikeli sorunumuz olduğunu söylüyordu. Artık öyle değil. Bu gece rahat uyuyun,” ifadesini kullandı. Trump’ın Kuzey Kore meselesi şimdiden çözüme ulaşmış gibi bir hava yaratması ise birçoklarının tepkisiyle karşılaştı. Demokrat Parti’nin Senato’daki lideri Chuck Schumer, tepkisini, “Başkan Trump hangi gezegende yaşıyor? Kuzey Kore’nin elinde hala nükleer silahlar, kıtalararası füzeler var. Amerika hala tehlikede. Bir şey yok demek, onu ortadan kaldırmıyor. Trump bir şey söylediğinde sanki gerçek olacakmış sanıyor, keşke her şey bu kadar kolay olsa,” şeklinde gösterdi.
Eski CIA yetkilisi ve Heritage Vakfı’ndan Kore uzmanı Bruce Klingner ise Trump ve Kim’in imza attığı belgenin, 1994 ve 2005’te imzalananlardan daha zayıf olduğuna dikkat çekiyor. Uzman, “Bu son belge, yaşanan bu kadar heyecana değecek değerde değil. İleri atılmış bir adımdan çok bir tökezlemeye benziyor,” diyor.
Washington Post ise Cumhuriyetçi Parti’nin değişen çehresiyle ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor. Gazete, Cumhuriyetçi Parti’nin, Trump’ın partisi olma yolunda hızlı adımlarla ilerlediği yorumunda bulunuyor. Değerlendirmeye göre bu hafta Güney Carolina ve Virginia eyaletinde yapılan ön seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’den Trump yanlısı adayların zafer elde etmesi, Trump’ın parti içindeki yerini güçlendirdiğini gösteriyor.
Ayrıca geçmişte Kuzey Kore lideri Kim’le görüşmeye karşı çıkan Cumhuriyetçi siyasetçilerin Trump’ın Singapur’da gerçekleştirdiği zirveyi övmesi de bu eğilimin işaretlerinden bazıları. Gazete, partinin fikirlere ya da politikalara sadakatten çok, başkanlık koltuğuna bir şekilde oturmayı ve tabanın gücünü kendisine çekmeyi başaran tek kişiye bağlılık etrafında toplandığı görüşünde. Trump’ın tek adam olarak bu kadar çok öne çıkmayı başarmasının sırlarından biri, sosyal medyadaki varlığı.
Trump’ın sosyal medya paylaşımları, gerek Demokratlar’ın gerekse Cumhuriyetçiler’in gündemi değiştirme çabalarını sekteye uğratıyor. Beyaz Saray’a yürüme mesafesindeki Trump Oteli ise Cumhuriyetçi grupların, kampanya bağışçılarının ve yabancı ziyaretçilerin toplanma noktası haline geldi. Bu da özellikle Washington’daki Cumhuriyetçiler’in Başkan’a sadakat gösterisinde bulunması olarak algılanıyor.
Wall Street Journal ise Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artışına gittiği haberine yer veriyor. Gazete, FED’in bu yıl faizleri ikinci kez arttırdığını ve Merkez Bankası yetkililerinin büyüyen ekonomiyi dengede tutmak amacıyla 2018’da faizleri en az dört kez arttırmayı planladıklarını yazıyor. FED Başkanı Jerome Powell, iki gün süren toplantıların ardından yaptığı açıklamada, “Faiz artışı kararı, Amerikan ekonomisinin durumunun çok iyi olduğunun bir işaretidir. Büyüme güçleniyor. İstihdam artıyor. Enflasyon hedefe çok yakın,” şeklinde konuştu.