"On Yıl Önce Bugün Gerçek Guantanamo'yu Gördüm"
"Kamp Delta'da Cinayet" kitabının yazarı eski Guantanamo gardiyanı Joseph Hickman, bundan on yıl önce hayatını değiştirecek bir olaya şahit oldu.
9 Haziran 2006 tarihinin akşamında Guantanamo Hapishanesi'nin tutuklu bölümünde gerçekte neler yaşandı? ABD yönetimine göre o gün, 'teröre karşı küresel savaş'ın bir parçası dahilinde tutuklanan 3 kişi, hücresinde kendini asarak intihar etmişti. O akşam orada gardiyan olarak görevi görevli olan Çavuş Joseph Hickman ise farklı düşünüyor. Ona göre bu üç adam CIA tarafından işlenen bir cinayete kurban gitti.
Hickman, ordudan ayrıldıktan sonra yıllarını bu ölümleri araştırmaya adadı. Kişisel olarak başlattığı soruşturma onu, "Kamp Delta'da Cinayet" adlı bir kitabı kaleme almaya yönlendirdi.
Ve bu olayın onuncu yıl dönümünde Hickman, kaleme aldığı yazısı için "10 yıl önce gerçek Guantanamo'yu gördüm ve bu benim hayatımı değiştirdi" başlığını seçmiş.
Eski Guantanamo gardiyanı Hickman'ın kitabına konu olan olayın onuncu yıl dönünümde paylaştığı yazı:
"On yıl önce bugün, Küba'daki Guantanamo'nun güvenliğinde çavuş olarak görevliydim. Delta Kampı'nın içerisindeki gözlem kulesinde tutuklulara bakarken, hayatımı temelli değiştirecek bir şey gördüm.
Üç mahkumun beyaz bir kamyonetle ayrılıp en gizli CIA tesislerinden birine gittikten sonra kampa sadece birkaç saat içerisinde ölü olarak döndüklerine şahit oldum. Cesetlerin Delta Kampı'na dönmesinden sonraki üç saat boyunca, Guantanamo Komutası tarafından bir örtbas gerçekleştirildiğini gördüm. Komutanım, tutukluların orantısız savaşın bir sonucu olarak kendi hücrelerinde intihar ettiklerini iddia ederek olanlar hakkında medyaya tam gaz yalan söyledi.
On yıl önce yaşadığım o gün, doğru olduğunu düşündüğüm bütün şeylerin temellerini sarstı. O geceden önce ''gerçek bir inanan'' idim. ABD ordusunda takdire şayan bir askerdim, Teröre Karşı Global Savaş'taki iyi çocuklardan biriydim. O geceden sonra, bu inançları sorgulamaya başladım.
O olaydan birkaç ay önce Guantanamo'ya ilk geldiğimde, Guantanamo'nun insani bir yer olup olmadığına dair şüphelerim vardı. Kampın şartları ve tutuklulara yapılan muamele beni dehşete düşürmüştü. Ama her seferinde, bir şekilde gördüklerimi rasyonelleştirmenin bir yolunu buldum. Tutuklulara yapılan muamele sertti ve yaşam koşulları insanlık dışıydı. Dünyadaki ''kötülerin kötüsü'' teröristlerden çok, fakir çiftçiler gibi görünüyorlardı ama ülkem bana öyle olduğunu söyledi ve ben de öyle olduğuna inandım.
9 Haziran 2006'da bütün bunlar değişti. Gözümün önünde üç adam öldü. Üç tutuklunun kendi hücrelerinde ölmediğini biliyordum. Kampın dışında, ABD hükümetinin varlığını reddettiği CIA'nin en gizli tesislerinden birinde katledildiklerini biliyordum. Bu mazur görülemezdi. Bu bir savaş suçuydu.
ABD ordusunun o gün olanlar ile ilgili resmi hikayesine karşı gelmek, kesinlikle askeri kariyerime son verecek olsa da; bunu rapor etmek bir asker olarak benim görevimdi. ABD Ordusu Müfettiş Generali ve Adalet Bölümü'ne gidip şahit olduklarımı rapor ettim. Adalet Bölümü'ne bunu rapor ettikten sonra, resmi bir soruşturma başlattılar ve FBI benim iddialarımı incelerken neredeyse bir yıl harcadı.
Sonunda avukatımla temasa geçtiler ve ona ''rapor ettiğim şeyin aslının doğru olduğunu'' söylerken davayı kapatmak istiyor ve ilgili kişilere karşı herhangi bir yaptırımda bulunmuyorlardı.
Adalet Bölümü'nün kararından kısa bir süre sonra ordudan ayrıldım. O gece hakkında düşünmediğim bir gün bile geçmedi. Ölümleri ve Guantanamo'yu kapsayan diğer mevzuları soruşturmaya yıllar harcadım. Bir gün başka bir soruşturmanın açılacağını ve gerçek ile adaletin galip geleceğini umarak, o gece olanlar ile ilgili bütün gerçekleri ortaya seren bir kitap yazdım.
O geceden beri, Guantanamo'da çok şey değişti. Birçok tutuklu salındı ve evlerine veya yeni bir yaşama başlamayı denemek için başka ülkelere gönderildi. Maalesef, Guantanamo'da hâlâ haklarında hiçbir delil olmadan tutuklu bulunan, suçlama veya dava olmadan tutuklanma kabusunu yaşayan düzinelerce kişi var.
Guantanamo'nun kapatılması gerekiyor. Yine de açık kalıyor ve Guantanamo komutası onun şeffaf olduğunu ve saklanan hiçbir şey olmadığını iddia ediyor. Haberciler, politikacılar ve avukatlar için VIP turları dahi düzenliyorlar. Turlar, VIP'lerin adaya varışlarından önce haftalarca prova ediliyor. VIP'lere göstermek istediklerini gösteriyorlar, saklanan hiçbir şey yokmuş gibi bir izlenim oluşturuyorlar.
Gerçekte, Guantanamo gizlilik ile örtülüyor. Hiçbir haberci, politikacı veya avukat gerçek Guantanamo'yu henüz görmedi. Onu gerçekten gören insanlar; tutuklular, bekçiler ve Gauntanamo komutası. Eğer sahiden gerçek Guantanamo'yu hiç gördüyseler, belki bundan sonra adalet yerine gelebilir."
Bu haber Mert Gezici tarafından Mepa News için tercüme edilmiştir.