Orduların 'insansız silah teknolojisi' yarışı

Modern savaş sahalarında robotik vasıtalar nişan alıyor!

İşgalci İsrail varlığı sözde sınırlarının güvenliğini sağlamak maksadı ile yarı otomize vasıtalar kullanmakta. Amerikan ordusu konvoy halinde hareket edebilen otonom tırlar üzerinde çalışmakta. Rusya, Ağustos ayında gerçekleşen bir askeri fuarda, Nerekhta isimli otonom hareket kabiliyetine sahip mini bir tankın tanıtımını yaptı.

Başta Afganistan savaşı gibi, devam edegelen birçok çatışma bölgesinde İHA'ların aktif birer oyuncu konumuna gelmesi ile piyadeler yıllardır savaşın birer seyircisi haline gelmiş durumdalar. San Diego merkezli General Atomics Aeronautical Systems Inc. tarafından yapılan Reaper drone gibi sistemler, Irak ve Afganistan'da bir savaşın temel unsuru haline geldi. Söz konusu sistemler hava kuvvetlerinin icra ettikleri operasyonlarda uzun süreler boyunca görev yapmalarının neticesinde kaçınılmaz olarak yaşanan yorulma gibi olumsuzluklardan kurtulmalarında yardımcı oldular ve pilotların zarar görmelerinin önünün alınmasını sağladılar.

ABD ordusunun Otomatik tank araştırma ve geliştirme merkezinde kara araçları otomatizasyon birimi yöneticisi olan Kevin Mills bir reportajda “Robotik alanı, en azından ordu için Pentagon'a aşırı derecede ilgi uyandırıyor. Uzak gelecekte gerçekleşmesi planlanan birçok şey beklenenden çok daha hızlı bir şekilde gelişiyor.” diyor. 

İsrail, havadaki dronelarda olduğu gibi karada bulunan sistemlerin de erken kullanıcısı olmuştur. İsrail Savunma Kuvvetleri, muhtemel sızmaları erken fark etmek ve sınır ötesinden gelebilecek keskin nişancı ateşinden uzak tutmak için sınırlarının bir kısmında insansız yer araçları kullanmakta.

İlk tasarımlar Avustralyalı Tomcar firmasına ait off-road araçların üzerine yerleştirilmiş bir dizi kamera ve diğer sensörlerden müteşekkildi. Bu araç, sahip olduğu uzaktan kumanda sayesinde operatörlere 360 ​​derece görüş sağlayan kameralara sahipti.

İşgalci İsrail’in savunma endüstrisi ilkel TOMCAR’ı şimdi bir Ford F-350 kamyonet üzerine kurulu sistemle değiştirdi. İşgalci İsrail savunma kuvvetleri, yeni araç hakkında “daha iyi sensörlere ve geliştirilmiş kontrollere sahip” dedi. Bu bilgileri verirken kaç araca sahip olduklarını veya nerede faaliyet gösterdiklerini ifşa etmediler. Tamamı kadınlardan oluşan bir birlik söz konusu taşıtların uzaktan kumanda edilmesi ile görevli. Öte yandan tam otonom operasyonların icra edilmesine olanak sağlayan taşıtların geliştirilmesi için farklı projelerin yürütüldüğü yine işgalci İsrail tarafından yapılan açıklamalarda ifade edildi. 

ABD Ordusu, bu yıl açıkladığı otonom sistemler stratejisi ile bu tür vasıtaların hızla göreve başlatılacağını ilan etti. Ordu, kuzey Michigan'da bazı teste başladı. İlk kamyonlar sadece sekiz araçlık konvoylarda çalışacak şekilde değiştirildi, bu konvoyda yalnızca en önde yer alan araç bir sürücü tarafından kullanıldı. Diğer vasıtalar, otomatik direksiyon, frenleme ve hızlanma ve diğer emniyet sistemlerini izleyen teknolojiler ile donatılmıştı.

Bu sadece ABD ordusuna hitap etmekten öteye geçen bir konsept. 

İsveç Genel Kurmay Başkanı Karl Engelbrekson bu yılın başlarında gerçekleşen bir konferansta “seyahat esnasında askerlerim dinlenirlerse memnun olurum zira bu onları hedefe vardıklarında savaşmak için dinç olmalarını sağlayacaktır.” Şeklinde beyanda bulunmuştu. 

Google’ı bünyesinde bulunduran Alphabet ve Elon Musk’ın sahip olduğu Tesla firmalarının bu mecrada kaydettikleri gelişmeler orduya da katkı sağlamakta. Ordu, ticari şirketlerin kullandığı yakından korunan fikri mülkiyete doğrudan ulaşamasa da, otonom araç girişimlerinin, savaş alanlarında araçlarda manevra yapmak için gereken kritik sensör teknolojilerinin fiyatını düşürdüğünü kaydedilmekte.

Sırada, ABD Ordusu'nun "Wingman" olarak adlandırdığı bir sistem var. Ordu, uzaktan ateşlenebilecek bir silahla silahlandırılmış yaygın olarak kullanılan dört tekerden çekiş araç olan her yerde bulunan Humvee'in insansız bir versiyonunu üç yıl içinde sergilemeyi planlıyor. Bay Mills, sistemin insanlar tarafından idare edilenlerle karşılaştırıldığında nasıl performans gösterdiğini belirlemek için bir dizi kapsamlı denemelere tabi tutulacağını söyledi. Ve ekledi: “Hedef, en iyi performans gösterenlerin en iyi % 10'un değerlerini yakalamak olacaktır.”

Black Knight

Dünyanın farklı silahlı kuvvetlerinden gelen müşteri miktarındaki artış, Avrupalı ​​silah üreticisi BAE Systems PLC'ye 2006'da ilk kez geliştirdiği insansız tank Black Knight’ı (kara şavalye) tozlu raflardan indirtti. 10 tonluk paletli tank, başka bir zırhlı aracın içerisinden, uzaktan çalıştırıldı. Gelecek yıl, BAE firması söz konusu tankın otonom operasyonlarını sergilemek istiyor. BAE'nin ABD Platformları ve Hizmetleri'nde stratejik planlama sorumlusu Mark Signorelli, 30 mm'lik bir top ile donatılmış olan tankın saatte 48 kilometre hızlara ulaşabileceğini söyledi.

Abrams tankları ve Bradley savaş araçları yanında aktif görevde olan robotik araçların görev almasının önündeki en büyük engellerden biri de insanların hala bu konuda kararsız oluşudur.

Birçok askeri uzman, bu teçhizatın gelecekteki cephaneliklerine nasıl uyabileceğini bulmak için uğraşıyor. Avustralya ordusunun arazi yeteneklerinin başkanı olan General Kathryn Toohey, söz konusu hizmet, otonom sistemlerin askerlerle birleşeceğine inandığını söyledi. Yetkili, Avustralya gibi geniş bir alana kıyasla yaklaşık 30 bin askeri gibi nispeten küçük bir ordusu bulunan bir ülke için insansız sistemlerin etkilerini arttırmalarına yardımcı olacağını söyledi.

Avustralya'nın önümüzdeki on yılda ordu modernizasyonu için harcayacağı 20 milyar doların büyük kısmı, tankları ve askeri taşıyıcıları yeni modellerle değiştirmeye odaklanacak.

Gelecek yıl İngiliz Ordusu, insansız sistemleri test etmek için büyük bir tatbikat planlıyor. İngiliz Ordusu'nun yetkilerinin başında bulunan General Chris Tickell, "Robotik ve otonom sistemlere kesinlikle bağlıyız" dedi. Mayın alanlarını temizlemek için keşif görevi ve ihlal sistemleri erken edinilecek uygulamalardan bazıları olabilir.” Şeklindeki açıklamaları ile ordusunun teknolojik gelişmelere kayıtsız kalamayacağını ifade etti.

The Wall Street Journal'de Robert Wall tarafından kaleme alınan bu analiz Mepa News okurları için tercüme edildi.